Akif filminin çekimleri tamamlandı
İstiklal Marşı'nın yazılış serüvenini, şair Mehmet Akif Ersoy'un yaşamından kesitlerle beyaz perdeye aktaran, yapımcılığını Baran Mayda ve Harun Türk'ün, yönetmenliğini Sadullah Şentürk'ün üstlendiği Akif filminin çekimleri İstanbul'da sona erdi.
Ankara çekimlerinin ardından İstanbul'da Sait Halim Paşa Yalısı'nda süren çekimlerin son gününde basın mensuplarıyla bir araya gelen film ekibi soruları yanıtladı. Filmde Mehmet Akif Ersoy'u canlandıran oyuncu Yavuz Bingöl, yaptığı açıklamada, 30'a yakın filmde rol aldığını ancak bugüne kadar oynadığı en önemli rollerden birisinin Akif olduğunu söyledi. Role hazırlanmak için kendince yöntemler geliştirdiğini ifade eden Bingöl, sosyal medyada çıkan eleştirileri de değerlendirerek şunları ifade etti:
"Yaşadığı yerlere, İstiklal Marşı'nı yazdığı Tacettin Dergahı'na gittim. Oranın havasını solumak, orada vakit geçirmek önemliydi. Torunu Selma Hanımla sohbetlerim çok önemliydi. İnternetten yıllarca panellerde konuşulanları, satır aralarındaki mesajları dinledim. Tarih okumaları yaptım. Safahat'ı ikinci kez okudum. Okumadığım kitaplar vardı onları okudum, kendimi hazırlamaya çalıştım. Yani sosyal medyada konu edilen şeyler buradan çıktı. Camilerde imamların Kur'an-ı Kerim'den bir ayet okuyup sonrasında onun mealini açıkladıkları gibi bir sahnemiz vardı. Ben de Arapça cümlenin vurgusunu, diksiyonunu, ağzıma oturuş şekliyle çalışmak için yönetmenimiz eğer çekerse diye kendimi hazır hissetmek için kendimce bilgiler almaya çalıştım ama çekmedik o sahneyi. Ama iş biliyorsunuz... bir ton yere gitti. Kıymetli bir iş. Seyredilmemiş bir filme Akif'in ölüm yıl dönümünde böyle bir haksızlık yapılması beni üzdü ve çok inciticiydi. Ama kıymetli işleri kirletmek kolay değil."
"KURTULUŞ SAVAŞI'NIN MANEVİ ÖNDERİDİR"
Bingöl, Mustafa Kemal Atatürk'ün, fiziki cephede hayatının at üstünde geçtiğini hatırlatarak, "Orada mücadele ederken bir taraftan da Mehmet Akif gibi, Hamdullah Suphi gibi, Ali Şükrü gibi isimlerle irşat heyetleri oluşturmuştur. Akif gibi hitabeti çok kuvvetli insanları, isyanları önlemek için bu ekibi yönlendirmiştir. Gerçekten ben Mehmet Akif için Kurtuluş Savaşı'nın manevi önderi diyorum. Bu film Kurtuluş Savaşı'nın nasıl kazanıldığını anlatıyor. Gençlerimiz inşallah izlerler ve öğrenirler. Tarihlerine, milletine, vatanına sahip çıkarlar. Dünyanın en güzel ülkesinde, dünyanın en güzel insanlarıyla birlikte yaşıyoruz" dedi.
"AKİF'İ OYNAMAK BAŞKA BİR DERYA"
Filmde Mehmet Akif Ersoy'un hayatından iki sahnenin kendisini çok etkilediğini belirten Yavuz Bingöl, şöyle konuştu: "Yokluk yılları, İstanbul işgal altında aylar sonra bir cuma namazı kılıyor, İstanbul'da işgalden dolayı hiç cumaya gidememiş. 'Aylar sonra Allah'a şükür bir cuma namazı kılabiliyorum' gibi bir cümlesi var. Bir de ailesiyle yemek sırasında, 'Ben para için, ödül için şiir yazmam' dediği sahne beni çok etkilemiştir. Sonra da şiire ilk başladığı o ilk satırı nasıl yazmıştır? 'Korkma' diye başladığı. Oraların duygularını filmde göreceksiniz. Çok etkili. Yani rol bile olsa Yavuz Bingöl olarak beni çok etkiledi. Zaten Akif'i oynamak başka bir derya. Mehmet Akif bu toprakların, insanı ona herkesin sahip çıkması gerek. Hayat kısa ve yalan, yeryüzü ile gökyüzü arası yalan, Neşet Ertaş boşuna söylememiş, esas olan Allah'ın huzuruna nasıl çıkacağın. Burada kalan tek şey iyilik, iyi olduğun sürece karşındaki sana kötülük yapamaz."
Filmin yönetmeni Sadullah Şentürk de filmde Mehmet Akif Ersoy'un İstanbul'un işgalinden İstiklal Marşı'nın kabul edildiği tarihine kadarki hayatını anlattıklarını dile getirerek, "Dönem filmi çekmenin zorluklarını yaşadık, çünkü tarihi yapıların çok iyi korunmadığını gördük. Birinci Meclis ve Tacettin Dergahı'nın imam odasında çalışmış olmak ayrıca mutluluk vericiydi. Filmin genel duygusundan memnunum ve atmosferi başarılı yansıttığını düşünüyorum. İnşallah seyircimiz de sever, emeklerimiz karşılığını bulur diye ümit ediyorum" diye konuştu.
Yapımda Ali Şükrü Bey'i canlandıran Murat Han, İstiklal Marşı'nın nasıl bir ortamda, hangi şartlarda yazıldığını görmek ve bunu insanlara anlatmanın önemli bir görev olduğuna değinerek, "İstiklal Marşı'nı Mehmet Akif Ersoy yazarken ne hissetmiş, bunları düşünmek ayrı bir yere götürüyor bence. Bu filmden sonra izleyenlerin İstiklal Marşı'nı dinlerken bu filmden kareler gözünün önüne gelecek ve diyecekler ki 'evet ya o dönemde böyle bir şey yazılmış ama çok da zor şartlarda yazılmış.' Bu bence İstiklal Marşı içinde söylenen her kelimeye ayrı bir değer katacaktır diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Oyuncu Ruhi Sarı ise, dönem filmlerinin heyecan verici projeler olduğunu aktararak, "Onlara dokunmak, gerçekten geçtiği mekanlarda bulunmak, yaşanılanları canlandırmaya çalışmak çok heyecan vericiydi. Gerçek bir karakteri canlandırmaya çalıştım. Mustafa Sagir'i oynadım. Tarihe belge bırakacağımız bir iş oluyor. O yüzden de film sizde, oynarken, çabalarken kıymetli bir yer ediniyor" dedi.
12 MART'TA VİZYONA GİRECEK
İstanbul'un yanı sıra Ankara, Kastamonu ve Konya'da kurulan setlerde çekilecek film, İstiklal Marşı'nın TBMM'de kabul edilişinin 100. yıl dönümü olan 12 Mart 2021'de vizyona girecek. Filmde, Mustafa Kemal Atatürk'ü Fikret Kuşkan, Mehmet Akif Ersoy'u Yavuz Bingöl ve Ali Şükrü Bey'i Murat Han canlandırıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.