Aklını Kullan İnsanoğlu
Kutsal kitaplarda radyo, televizyon, uçak,, çamaşır makinesi, cep telefonu, tren, uçak, tost makinesi, saat, ceket, pantolon, ayakkabı bulunmaz. Peki insan aklını nasıl kullanacak? N Gazete yazarı Orhan Selen yazdı...
Dört kitap geldi. 100 tane de sühuf.
ZEBUR –TEVRAT-İNCİL -KUR’AN kitaplar.
DAVUT-MUSA-İSA -MUHAMMED Peygamberler
Sühuf’lar da dört peygambere geldi.
Âdem Peygamber'e 10,
Şît Peygamber'e 50,
İdrîs Peygamber'e 30,
İbrâhim Peygamber'e 10 sahife.
Toplam 100 sühuf gelmiş.
Bu suhuf’ların hiçbiri günümüze ulaşmamıştır.
Sühuf’lar güm nümüze kadar ulaşamadı ama kitaplar elimizin altında.
Merak edenler tümünü okumuştur.
Ülkemiz insanının okumak ve anlamak gibi bir çabası bulunmadığından halkımızın
% 86’sı Türkçe Kur’an okumamıştır.
İhtiyaç sıralamasında kitabı 235 sıraya yerleştiren halkımız kulaktan dolma yalan yanlış bilgi kırıntılarına sıkıca sarılması okuma tembelliğinden kaynaklanmaktadır.
Cumhuriyetin kuruluşu aydınlanma çağını ayağımıza getirmişti ama 10 Kasım 1938’de aydınlanma çağının ışığın sönünce yeniden karanlıkla kucaklaştık..
Bir de buna devleti yöneten gerici kadroların kitap düşmanlığı eklenince okumak bir yanda dursun kitaplara birer ÖCÜ gibi bakılmaya başlandı.
Kurtarıcı c ve kurucu önderin okuduğu kitapları görmek isteyen Anıt Kabir müzesine gitsin.
Sonra da eve gelip aynaya baksın ve gördüğü yüze uzun bir yuhhhh çeksin.
Kitap insanı çağdaşlığa taşır.
İnsana verilen en kutsal, en değerli, en çok işe yarayan şey ise akıldır.
Kitaptan önce akıl vardı.
Kutsal kitaplardan önce de akıl vardı.
Başlangıçta mağaralarda, ağaç kovuklarında yaşayan insan kitaplarda yazdığı için değil aklını kullandığı için bugün modern yapılarda yaşamını sürdürüyor.
İşte tam burada akıl-kitap ilişkisini anlamak gerekir.
Kutsal kitaplar dışındaki tüm kitaplar aklın ürünüdür.
Kutsal kitaplara gelince 100 sühuf ve dört kutsal kitap insan aklının hizmetine verilmiştir.
Yobazlar, zındıklar, Tanrı’nın yaratma felsefesini kendi zavallı çıkarlarına göre yorumlayanlar ise insanın kutsal kitapların buyruğu altında olduğunu savunurlar.
Bu çok zavallı bir düşünce biçimidir.
Akıl kutsal kitaplara değil insana verilmiştir.
Kutsal kitaplarda yazılanları güncelleyen insan aklıdır.
Tanrı neden beşinci bir kutsal kitap ve yeni bir Peygamber yollamamıştır.
Çünkü kaç kitap daha yollarsa yollasın hiçbiri insan aklında daha kutsal, yönlendirici ve üretici olamazdı.
İnsanı insan yapan da akıl ve özgür irade ile donatılmış olmasıdır.
Son kutsal kitap Kur’an’da işleyen, iyi yönde kullanılan akıl sürekli övülmüştür.
İyi yönde kullanılan akıl ise insanı bulunduğu konumdan en iyi biçimde yararlandıran ve daha iyiye taşıyan akıldır.
Üzerinde bulunduğumuz coğrafyada yaşayan insanlara bir sorum var:
Dünyanın en bereketli topraklarında , yer altı ve yer üstü zenginlikleri ile birlikte yaşadığı halde yoksulluk içinde yaşamasının nedenini sorguluyorlar mı?
İnsan öldükten sonra gideceği bilinmez için bu dünyaya gönderilmemiştir.
Kendi aklını kullanama yeteneğine göre cenneti de cehennemi de burada yaşamaktadır.
İnsanın önünde iki yol vardır.
1-Aklını en güzel ve verimli biçimde kullanmak.
2-Aklını kullanmayı ıskalamak.
Akıl kullanmanın sınırı yoktur.
Kutsal kitaplarda radyo, televizyon, uçak,, çamaşır makinesi, cep telefonu, tren, uçak, tost makinesi, saat, ceket, pantolon, ayakkabı bulunmaz.
İsteyen tümünü baştan sona okur.
Bunlar insan aklının baş yapıtlarıdır.
Gördüğümüz tüm uygarlığı yaratan insan aklı eğer kendisini çok kötü yöneten ve ülkeyi hızla yok olmaya sürükleyen bir siyasi iktidarı değiştiremiyorsa burada bir yanlış vardır.
Aklını kullanmayanın son durağı cehennemdir.
Yenilik insan aklının gereğidir.
Yenilik olan yerde gelişme ve iyileşme vardır.
Yazımın içinde belirttim insan aklı yenilik peşinden koşmasa, aklını bu yolda kullanmasaydı günümüzde mağaralarda ayılarla komşu oturuyordu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.