Ali Ülker, neden makam koltuğunu değiştirerek oyuncu koltuğu aldı?
"Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlendiğim günden itibaren, çok gösterişli olmamakla birlikte odanın atmosferine uygun, “ciddi” bir makam koltuğu kullanıyordum. Fakat kısa süre önce, fotoğrafta gördüğünüz “gaming”, yani oyuncu koltuğuna geçtim"
Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker, koltukta devrim gibi bir karar alarak oturduğu makam koltuğunu oyuncu koltuğuyla değiştirdi. Bunun nedenini de Linkedin'deki sayfasında açıkladı. İşte o yazı..
"Makamlar, bazı kalıplaşmış eşyaları ve objeleri de beraberinde getiriyor. Bunların en başında da geniş bir makam odası, uzun bir masa ve çoğunlukla koyu renkli, genişçe bir makam koltuğu geliyor. Benim için de durum pek farklı değildi; bir yıl önce Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlendiğim günden itibaren, çok gösterişli olmamakla birlikte odanın atmosferine uygun, “ciddi” bir makam koltuğu kullanıyordum. Fakat kısa süre önce, fotoğrafta gördüğünüz “gaming”, yani oyuncu koltuğuna geçtim. Bunun alışılmış bir durum olmadığını kabul ediyorum. Öte yandan bugüne dek kullandığım en konforlu koltuk olduğunu da söylemeliyim.
Yine de bu değişimin sebebi konfor ya da “cool” bir imaj arayışı değil. Mesai saatlerinde konsol oyunları oynuyor da değilim. (Mesai dışında oynuyorum ama!) Gençlerin bakış açılarını anlamaya çalışmak, bambaşka gerçeklikleri ve yaklaşımları olan bir nesille mesai arkadaşlığı yaptığımı unutmamak için bu koltuğu kullanıyorum.
İş dünyasının genç fikirlere ve yeni perspektiflere ihtiyacı var. Dijitalleşme, otomasyon, yapay zeka gibi teknolojik gelişmelere bir de Z kuşağının ve hemen arkasından iş gücüne katılacak Alfa kuşağının karakteristik özelliklerini eklediğimizde, hepimizi çok farklı bir dünyanın beklediği çok açık. İş modellerimizi, insan kaynakları ve performans sistemlerimizi, mesai kavramını, yatırımlarımızı, kısacası iş dünyasının tüm bileşenlerini yeniden gözden geçirmemiz, bakış açımızı değiştirmemiz şart.
İnternet dünyasına doğan bu kuşağın üyeleri farklı beklentilerle karşımıza çıkıyorlar. Odaklanma süreleri sınırlı, hayalleri ve beklentileri büyük; kreatif yönleri kuvvetli; tasarıma ve kullanıcı deneyimine çok önem veriyorlar. Standart kalıpların içinde kalmak istemiyorlar. Veri yorumlamaya ve analitiğe çok yatkınlar.
Manpower Group imzalı bir çalışmaya göre, Z kuşağı global iş gücünün yüzde 24’ünü oluşturuyor.[1] Deloitte’e göre de bu kuşak sadece global tüketim verilerini değil, iş dünyasını da çok hızlı ve yoğun bir şekilde dönüştürüyor.[2] Kariyer ve başarı konusunda Milenyumlar da dahil olmak üzere önceki tüm nesillerden farklı olan Z kuşağı tam bir “game changer” rolü oynuyor, yani oyunun gidişatını değiştiriyor.
“Game changer” ifadesini bilinçli olarak kullandım, çünkü yeni neslin en belirleyici özelliklerinden biri de oyun merakı. Benim çocukluğumda da Atariler, Commodore 64’ler vardı. Fakat oyun sadece oyundan ibaretti. Bir ödül olarak ya da eğlenmek için oynardık. Ayrı bir “oyun koltuğu” düşünülemezdi bile. Oysa bugün oyun, yeni nesillerin hayata bakışını hem tanımlayan hem de dönüştüren bir faktör. Bu nedenle de eğitim sistemlerinden pazarlama yöntemlerine kadar her şey artık “oyunlaştırma” (gamification) üzerine kurulu.
İşte tam da bu yüzden makam koltuğumun yerini bir oyun koltuğu aldı. Değişimi kucaklamayı hatırlatıyor bu koltuk bana. Daha kreatif fikirler üretmeyi, gençlerin beklentilerini ve önerilerini dikkate almayı, onları anlamaya çalışmayı, çağa uyum sağlamayı... Konforu da yanıma kâr kalıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.