‘Neden-Yahu ? ‘ başlıklı bir önceki makalemde,  İsrail –Filistin arasındaki son gelişmelerin nedenlerini yazmıştım.

Netenyahu ve O’nun harekete geçirdiği taraftarlarının,  bugünkü katliamların sorumlusu olduğunu artık biliyoruz.

Sebeplerin başında da ; koltukta bir dönem daha kalabilme yani ‘koltuk sevdası’ geliyor.

Zira Netenyahu’nun en büyük korkusu,  hakkındaki yolsuzluk iddiaları. Hükümette kalması lazım ki, mahkemelere çıkmasın ve yargılanmasın. Yani tamamıyla kendi siyasi kariyeri ve karıştığı yolsuzluk iddialarından dolayı mahkemelerden çekiniyor.

Aynen Trump gibi,  hukuki davalardan çekiniyor. Yeri gelmişken söyleyeyim ; Trump ve yakınları Guiliani için hukuki süreç başladı.  Yani sıra  Netanyahu’da.

Tüm bu gelişmeleri de  Amerika’daki seçimleri Biden kazanmadan önce , -kazanması halinde-  bölge liderlerini değişeceğini yazmış ve daha çok ‘tek adam’ ve diktatöryel rejimlerin nasıl yıkılacağını anlatırken,  Netenyahu ve Putin’in de Trump ile birlikte gideceğini gerekçeleriyle sıralamıştım. Bunun sancıları da bugün maalesef İsrail’de yüzün üzerinde kişinin ölümü ile sonuçlanmış durumda.

Gelelim bugünkü başlığımıza…

Son yazımın sonunda değindiğim gibi,  bugün hala bu sorunu çözebilecek tek lider var:

 Azerbaycan Devlet Başkanı  Aliyev. 

Bugün tüm Netanyahu,  Kafkas politikası ve İran politikası Aliyev'in elinde. Ve hem Erdoğan , hem de Binali Yıldırım da şu anda Aliyev üzerinde çok etkili ve iyi ilişkilere sahipler. Dolayısıyla hamaset ve siyaset dolu kavramlar yerine , hemen Binali Yıldırım ve Recep Tayyip Erdoğan’ın Aliyev’e,  yanan alevi söndürmesi için eylem çağrısı yapmalarına ihtiyaç var. Bölgenin Aliyev'e çok ihtiyacı var. İsrail’in de Aliyev’e çok ihtiyacı var.
 

İsrail Eski Savunma Bakanı Lieberman (Soyyet Yahudisi)  da kendisini Ashkenazi olarak görüyor.   Ve Azerbaycan'da savunma projelerini,  Azerbaycan alımlarını yürütüyor. Aliyev Lieberman'a söyleyip,  Netanyahu hükümetinin Filistinlere saldırılarını durdurmalı.

Netanyahu'nun Lapid ‘ in hükümeti kurması için bizdeki uç milliyetçiler gibi kafaya sahip bir iki küçük partiye ihtiyacı var. Bu partiler de Gazze’den Netanyahu kontrollü roketler geldikçe,  Lapid’e yanaşmakta zorluk çekiyorlar. Bizdeki PKK durumuna benzer bir durum yani..

Yeni yazının başlığındaki gibi,  Filistin’deki yangını bir tek Aliyev durdurabilir. Yani bu kez ‘ONE MİNUTE’ diyebilecek tek kişi O!
 

Ya da Netanyahu’ya Başbakanlığı devam ettirme garantisi verilse,  tüm olaylar biter. Bu kadar basit!

Ne kadar karmaşık ve ne kadar basit değil mi?

Evet dünyanın gözü orada. Bizim de vicdan ve kalbimiz.

Ama şimdi size vereceğim bazı tarihsel bilgiler,  bazılarınızı kızdırabilir ama kızmak gerçekleri değiştirmediği gibi Türk toplumu olarak bilmemiz gereken en önemli şey.

Filistinlilerin yakın tarihte bize yaptığı ihanetlerin listesi de şöyle:

1)Yıl 1882;

Bundan 50 sene önce(1830'lar),  Filistin'de sadece 9000 olan Yahudi nüfusu, Padişah ve Halife Abdülhamid'in Yahudilere toprak satışını yasaklamasına rağmen, Filistinli Arapların Yahudilere toprak satması üzerine 50.000'e çıktı.

Bu sayede 1882'de Filistin'de 2. Yahudi yerleşimi kuruldu ve Filistin'in bugüne gelinme sürecinin ilk adımları böylece atıldı.

2)Yıl 1915;

Kanal Harekatı:
Bu harekata Halife'nin çağrısına uymayıp katılmamakla kalmayan Filistinliler, Türk askerine cephe gerisinden saldırmış ve Türk askerini iki ateş arasında bırakarak 14.000 askerimizin şehit, binlerce askerimizin de esir olmasına sebep olmuştur.
Bu harekatta bizi vuranlar,  ekseriyetle Gazze'li  Araplardır. Arapların ihanetlerinin yardımıyla Filistin cephesinde esir düşen 15.000 Mehmetçik,  Seydibeşir Kuveysna Osmani Useray-i Harbiye kampında kör edilmişlerdir.

3)Yıl 1917;
Filistinli Araplar, Lawrence ile bir oluyor ve Akabe Baskını'na katılıyor, Akabe'deki tüm askerlerimizi şehit ediyorlar.
Bu kahpelik dolu icraatlarını da çöle Lawrence'in rölyefini yaparak ölümsüzleştiriyorlar.

(Türk Tarih Kurumu belge;
https://www.ttk.gov.tr/…liz-gizli-belgelerine-gore/)

4)Yıl yine 1917;
Kudüs , Filistinliler tarafından İngilizlere teslim ediliyor. Çekilen hatıra fotoğrafında,  elinde baston ve sigarayla  Kudüs Belediye Başkanı Hüseyin Efendi, yanındaki Filistinli Arap sözde Osmanlı subayları ile birlikte Kudüs'ü İngilizlere teslim etmekten gayet memnun görülüyorlar.
Kudüs'ü İngilizlere teslim eden bu hainler, İngiliz Komutan General Edmund Allenby'i Kudüs'e girerken "el-nebi"(peygamber) olarak kabul ettiklerini açıklıyorlar.

5)Filistin Bayrağı, renk ve desenlerinin tanımlanan anlamı Filistinlilerin ihanetinin başlı başına resmi sembolüdür.

6)Yıl 1976;
Filistinli iki terörist, Yeşilköy Havaalanı'nda İsrail uçağına binenlere ateş açtı. Saldırıda dört kişi öldü, yirmi kişi yaralandı.

7)Yıl 1978;
Terör örgütü PKK,  Ortadoğu'da işbirliği yapacak bir terör örgütü arıyor.
ve Filistin Kurtuluş Örgütü, PKK'ya kucak açıyor, PKK ile eşgüdüm içerisinde Türkiye aleyhine faaliyetlerde bulunmaya başlıyorlar.


8)Yıl 1979;
Ankara'daki Mısır Büyükelçiliği , Filistinli teröristler tarafından basılıyor ve 1 polisimiz, 1 de bekçimiz şehit ediliyor.

9)Yıl 1980;
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi Lideri George Habash, Lübnan'ın Sidon şehrindeki kamplarını Asala Terör Örgütü'ne açıyor,  Asala'nın diplomatlarımızı katlettiği eylemlerine bu Filistinli teröristler de destek veriyor.

10)Yıl 1989;
Yaser Arafat, "Ermenistan'ın haklı davasını destekliyoruz" açıklamaları yapıyor.
Bu vesileyle, Karabağ işgaline ve Ermeni katliamlarına destek veriyor.

11)Yıl 1993;
Filistinli Araplar, Mesud Barzani'nin "Bağımsız Kürdistan" fikrine de destek oluyor.

12)Yıl 2002;
Batı Şeria'da , Barış gücünde görevliyken aracı durdurulan Türk Binbaşı şehit ediliyor.

13)Yıl 2009;
Filistin Devlet Başkanı, Erdoğan'ın iyi görüştüğü Mahmut Abbas, Kıbrıs'a gidiyor ve "Kıbrıs'ta Türk Askeri işgalcidir" açıklaması yapıyor ve Kıbrıs'ta Rum tezlerini desteklediklerini söylüyor.

14)Yıl 2012;

 Al Nakba Kupası. Bu kupada Filistin sözde Kürdistan takımını da davet ediyor ve Kürdistan ile maç yapıyor. Bu turnuvada oynanan bazı maçlar; (15 Mayıs 2012 Moritanya- Kürdistan maçı)(19 Mayıs 2012 Kürdistan - Endonezya maçı)

15) Yıl 2019;
Türkiye'nin Suriye'de başlattığı Barış Pınarı Harekatı için Arap Birliği kınama mesajı yayınladı. Türkiye'yi kınayanlar arasında Filistin'in de imzası vardı.

16) Yıl 2020;
Filistin, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki hak iddialarına karşı olarak kurulan Doğu Akdeniz Gaz Forumu’na üye oluyor. Eastern Mediterranean Gas Forum dahilinde, Yunanistan, Mısır, Kıbrıs Rum kesimi ve  İsrail ile birlikte Türkiye'nin Mavi Vatan tezine karşı cephe alıyor.

17)Yıl 2020;
Filistin,  Çin'in Uygur Türklerine yaptığı soykırımı destekliyor ve Çin'in Uygur Türkleri politikasına destek veriyor.

Bu gerçekleri de yazmak bizden, yorumlamak sizden!