Alman hükümetinden Türkiye'ye mülteci mutabakatına uyma çağrısı
Almanya Dışişleri Bakanı Maas, sığınmacılar konusunda Türkiye'ye mali desteğin sürdürülmesini, bunun karşılığında da Türkiye'nin mutabakata uyması gerektiğini söyledi. Alman meclisinde de gündem İdlib kriziydi.
Türkiye'nin Avrupa yönünde gidişleri engellemeyeceğini duyurmasının ardından Yunanistan sınırına çok sayıda göçmenin yığılması üzerine Alman hükümeti, Ankara'ya mülteci mutabakatına uyma çağrısında bulundu.
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, mülteci ve göçmenlerin çabalarında Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) tarafından mali olarak daha fazla desteklenmesi gerektiğini belirterek dünyada en çok sığınmacı kabul eden ülkenin Türkiye olduğuna dikkat çekti. "Adil bir yük dağılımı bizim de çıkarımıza olur" diyen Maas, kendilerinin de Türkiye'den beklentilerinin anlaşmaya uyması olduğunu ifade etti.
"Şantaja boyun eğmeyeceğiz"
Alman meclisinde İdlib'deki krizin ve Avrupa'ya etkilerinin ele alındığı oturumda konuşan Almanya Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Niels Annen de Ankara'ya mülteci mutabakatına uyma çağrısını yineledi. Mülteci siyasetinde işbirliğinin sürdürülebilmesi ve iyileştirilmesi için pratik çözümlere ihtiyaç olduğunu belirten Annen, Türkiye'ye destek için öngörülen 6 milyar euronun büyük bölümünün kullanıldığını, bu nedenle Türkiye'ye yardımın artırılması gerektiğini ifade etti.
Annen, "Ancak Ankara'nın da AB'ye verdiği taahhütlere uyması gerekiyor" dedi. Türkiye'nin sığınmacılar nedeniyle içinde bulunduğu zor durumu anlayışla karşıladıklarını ifade eden Annen, "Ancak şantaja da boyun eğmeyeceğiz" sözlerine vurgu yaptı.
Alman meclisinde İdlib oturumu
İdlib'de geçen hafta 34 Türk askerinin hayatını kaybetmesinin ardından Türkiye'nin Avrupa'ya gitmek isteyen sığınmacıları durdurmayacağını açıklaması ve bunun üzerine çok sayıda göçmenin Yunanistan sınırına toplanmasına ilişkin gelişmeler Perşembe günü Alman meclisinin gündemindeydi.
Oturumda söz alan muhalefetten siyasetçiler, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde izlediği tutumu eleştirirken Ankara'yı Avrupa'ya şantaj yapabilmek için göçmenleri araçsallaştırmakla suçladı.
Binlerce sığınmacının AB'nin dış sınırını oluşturan Yunanistan sınırında toplanması nedeniyle Ankara'yı kınayan Hür Demokrat Partili (FDP) Alexander Graf Lambsdorff, bunun Türkiye'nin izlediği siyasetin bir sonucu olduğunu söyledi.
Ankara'nın AB'nin taahhütlerini yerine getirmediği yönündeki eleştirilerine karşı çıkan Lambsdorff, yardım paraları doğrudan devlet bütçesi yerine sığınmacılara gittiği için Türkiye'nin sinirlendiğini savundu.
Sınırların açılmasını da "yanlış bir yol" olarak nitelendiren Lambsdorff, Türkiye ile AB arasındaki mülteci mutabakatının da güncellenmesi gerektiği görüşünü dile getirdi.
Yeşiller partisinden Agnieszka Brugger, Alman hükümeti ve Avrupa'dan Suriye'ye insani bir koridor oluşturulmasını talep etti. Türkiye'nin kuzey Suriye'de "uluslararası hukuka" aykırı bir tutum izlediğini belirten Brugger, "Bu terör artık sona ermeli" ifadesini kullandı. Çok sayıda devletin çıkarları için müdahalede bulunduğunu kaydeden Brugger, "Bu çatışmada artık hiç iyi taraf yok" dedi.
Sol Parti: Sınırlar açılsın
Sol Partili Ulla Jelpke ise "Yunanistan sınırından gelen korkunç görüntülere" dikkat çekerek, AB sınırının sığınmacılara açılması gerektiğini savundu. Türkiye ile AB arasındaki mutabakatı "utanç verici bir pazarlık" olarak nitelendiren Jelpke, Avrupa'nın bu mutabakat ile şantaja açık hâle geldiğini ve korunmaya muhtaç olanları Avrupa'dan uzak tuttuğunu ifade etti.
Türkiye'nin Suriye'de "uluslararası hukuka aykırı bir şekilde çatışmalara katıldığını ve Beşar Esad rejimine karşı cihatçıları desteklediğini" dile getiren Jelpke, Alman hükümetine Türkiye'ye yardım etmeme çağrısında bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.