Alp Tufan yazdı: Türk Milleti
Ngazete yazarı Alp Tufan'ın yeni yazısı...
Türk Milleti’nin büyük önderi, Türklere kimlikleri kazandıran, modern cumhuriyetin kurucusu, asker, ilim insanı Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının seksen ikinci yılında Allah’tan rahmet dilerim.
Mekanı cennet olsun, ışıklarla uyusun.
Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını her geçen gün daha iyi anlıyoruz.
“Bir Türk dünyaya bedeldir.”
Bu söz Türklük şuurunu içimize demir pençe ile monte eden ve bu yolda gitmemizi bize öğreten büyük önderdir.
Dedem ailemin tüm fertleri tüm cephelerde savaştığı gibi en fazlada Arap coğrafyasında Osmanlı Devleti döneminde çarpışmıştır.
Cemal paşa ile Pertev dedem Urfa Birecik’ kazasında intikal karargahı kurarak coğrafyadaki Araplar ve İngilizler ile çarpışmaların Köprübaşını tutmuşlardır.
Konya’daki ailemin bir tarafının soyadı buradan gelir.
Tabi zaman aile içinde bile insanları değiştiriyor, bazı teyzelerimiz vardı kimseleri beğenmezdi Türklüğün yapı taşlarıydı ama devir Napolyon’un ‘para, para, para’ devri olunca ne Türklük kaldı ne akrabalık ne vatanseverlik.
Yeğenlerine işkence yapan, gasp yapan, her türlü mağduriyeti yaşatanların yanlarında yer aldılar.
Elli Türk bir Arabın yaptığını yapamaz diyen camiaların yanında olan bu teyzelerimiz ve akrabalarımız sadece İskoçya’dan bunların sayesinde ekmek yedikleri için Türk yakınlarının canlarına ve mallarına yağma yapanları ve bunları yaparken her türlü mafyavari yöntemi denerken aynı zamanda vatana ihanetin en büyük suçunun işlenmesine yardımcı olduklarından bu leke ile yaşamaları için sonuna kadar mücadelemi sürdüreceğim.
STK (SEFERBERLİK TETKİK KURULU) Ankara Bölge Başkanlığı komutanı, Kozmik Albay kitabının yazarı sayın Em. Albay Erkan Yılmaz Büyükköprü ve diğer emekli komutanlarımızın söylediği cümle çok yerine oturuyor.
YÜZYILIN İHANETİ, TÜRKLÜK TARİHİNİN EN BÜYÜK İHANETİ.
Bu kadar fedakarlık yaptığımız bu ülkede teröristlerin konduğu hücrede şahsıma yapılan zulmü unutmayacağım.
Yediği ekmeğin sahiplerine o kadar kinlenmişler ki Anadolu'da, sırf onun kiniyle yapmayacakları gücü ele geçirdiklerinde kullanmayacakları hiç bir argüman yok.
Siyonizm, Batı taşeronluğu her türlü mafyatik yapıya bir yerlere gelebilmek için yol açan bu kişilerin bir kısmını zaten 15 Temmuz 2016 yılındaki olaylarda gördünüz.
Zaten bu tarihler 15 Temmuz,7 Şubat,17-25 Aralık,25 ağustos bu kaybolan KOZMİK yazışmalar ve notlardan alınma.
Ülkeyi batının yapacağı bir saldırıda tüm lojistik ve ikmal yollarını kesmek için yaptıkları gibi ülke savunmasını yapacak TSK(TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ)nın destek alabileceği dost ülkeler ile olan kozmik gizliliğe haiz konuları ele geçirmek.
Bu işleri yapanların bir kısmı Cumhuriyetin elit kadroları içinden geldiği gibi bu kervana Anadolu’nun fakruzaruret içinde olan çocuklarını alıp eğiterek vatana ihanetin boyutunun seviyesini tavan yaptılar.
Bu hainler Balkanlar’dan, Kafkaslardan, Arap coğrafyasından bu ülkeye Türkün ana yurduna sığınarak gelmiş ailelerin çocukları.
Servet, para güç gibi konular için her türlü ihaneti, her türlü kötülüğü yapmaktan kaçınmayan vatan-Türklük bilinci olmayan kişilerin ülkenin ve milletinin temellerini dinamitlediklerini devamlı görüyoruz.
Yalanın, riyanın artık normalleştiği bu ahlak erozyonunda bunu yapamayanları hor gören bir sistem ile karşı karşıyayız.
Yalakalık, riyakarlığın madalya aldığı bir dönemden geçiyoruz.
Din bezirganlığı ve sahte milliyetçilik, sahte Atatürkçülük de bu konular içince.
Hele ki bu ülkenin ekmeğini yiyen bu ülkenin asker, polis çocuklarına kıymadan dağda taşta ateş ederek vuran öldüren vatandaşlarımız.
Neymiş ‘Ne Mutlu Türküm’ dağlara yazıyormuş devlet.
Rahmetle andığımız ölüm yıldönümünde büyük Ata’nın bugününde, bende diyorum ki, dağlara ek olarak Türk’ün olmadığı yerde Allah’ta olmaz yazmamız gerekli.
SAYGILARIMLA,
ALP TUFAN.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.