Altaylı: Ben tüm bunları size 1 yıl önce söylemedim mi!
Fatih Altaylı, İsveç'in NATO üyeliğiyle ilgili, "Peki bu kardeşiniz, yani ben tüm bunları size 1 yıl önce söylemedim mi!"
Gazeteci Fatih Altaylı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'nin Avrupa Birliği'nde önünün açılması karşılığında İsveç'in NATO üyeliğine onay vereceklerine dair açıklamasını değerlendirdi: "Peki bu kardeşiniz, yani ben tüm bunları size 1 yıl önce söylemedim mi!"
Gazeteci Fatih Altaylı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İsveç'in NATO üyeliğine onay verilmesi karşılığında Türkiye'nin Avrupa Birliği'nde önünün açılmasını istemesini değerlendirdi.
Kendi adını taşıyan internet sitesinde yayımlanan yazısında "Ne yalan söyleyeyim önce sevindim. Türkiye yeniden AB üyeliğine yöneliyor, AK Parti’nin 2002’de isteyip, sonra rafa kaldırdığı bu önemli hedefe yeniden kilitleniyordu. Çok önemli bir gelişmeydi" diyen Altaylı, şöyle devam etti:
"Tabii eğer gerçekse, tabii eğer samimi ise.
Çünkü bundan 10 yıl kadar önce de göçmenlerin geri kabul anlaşması için 'Türk vatandaşlarının AB içinde vizesiz dolaşımı' şartı koyulmuştu, o gün bugündür bırakın vizesiz dolaşmayı, Türk vatandaşları vize alamaz hale gelmişti.
Samimi düşüncem, şartın çok doğru ve yerinde olduğu; korkum ise iktidarın, bir kez daha ve yine 'kandırılıyor' olması ya da 'bizi kandırıyor olması' idi.
Ve dün itibarıyla, sanki AB’ye üye olmuşuz gibi, dün Kur’an yakılmasına izin veren, PKK’ya destekte geri adım atmayan İsveç’in NATO üyeliğine onay verdi.
Peki Türkiye AB konusunda istediği desteği aldı mı!
Boş laf olarak aldı. O kadar.
Peki bu kardeşiniz, yani ben tüm bunları size 1 yıl önce söylemedim mi!
Bundan tam 1 yıl 2 ay önce, Türkiye’nin İsveç vetosu gündeme geldiğinde, 'Veto' başlıklı yazımda, 'Ancak şunu da açıkça söylemekte fayda var.
NATO’nun büyükleri bu vetoyu çok da aşılamaz bir engel olarak görmüyor, çok da fazla ciddiye almıyorlar.
Genel görüş, Türkiye’nin bir vetoyu bir pazarlık aracı olarak kullanmak istediği ve ‘bedeli mukabilinde’ bu vetosunu geri çekeceği.
Zor durumdaki ekonomiye nefes aldıracak bir yardım paketi ve göçmenler konusunda sağlanacak bir maddi destek programı karşılığında Türkiye’nin vetodan vazgeçeceği inancı NATO içinde yaygın bir inanç.
Haksızlar mı üç vakte kadar görürüz zaten.' diye yazmadım mı!
Üç gün sonra, 17 Mayıs günü, 'Sözde bir pazarlık sonucu İsveç’e onay vereceğiz. F16’lar pazarlığın ana unsuru olacak' demedim mi!
Yine geçen yıl 29 Haziran günkü yazımda, Biden’in Erdoğan’a randevu vermesi karşılığında 'İsveç’in NATO üyeliğini destekliyoruz' açıklaması yapacağını yazmadım mı!
Şimdi yine 'büyük zaferlerden' söz edilecek, müthiş pazarlıklardan dem vurulacak.
'TARİH SADECE TEKERRÜR EDECEK'
Ve biz, Türkiye’nin geleceğini Batı’da görenler de 'Herhalde AB’ye üyelik konusunda garanti aldık' diye aptal aptal sevineceğiz.
Oysa tarih sadece tekerrür edecek.
Yine 'bedeli mukabilinde' geri adım atmış olacak Türkiye.
Uluslararası siyasette geri adımlar her zaman olabilir.
Ama gerçek bir demokrasi olmadığımız için o bedelin ne olduğunu biz vatandaşlar olarak asla bilemeyeceğiz.
Bildiğimiz ise birilerinin kandırıldığı. Ya iktidarın NATO tarafından ya da biz vatandaşların iktidar tarafından.
Her ikisi de mümkün.
İkincisi daha mümkün."
fatihaltayli.com.tr'deki yazının tamamı.
NE OLMUŞTU?
Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından İsveç ve Finlandiya NATO'ya katılmak için resmi başvuruda bulunmuş ama Türkiye iki ülkenin adaylıkları konusunda 'endişeleri olduğunu' kaydetmişti.
Haziranda İspanya'nın başkenti Madrid'deki NATO zirvesinde Türkiye iki ülkenin NATO üyeliğine itirazından vazgeçmiş, İsveç ve Finlandiya da buna karşılık Türkiye'nin endişelerini gidermek üzere özellikle Türkiye'nin 'terör şüphelisi' olarak tanımladığı kişilerin iadesi ve terörle mücadele için adımlar atacaklarını belirtmişti.
İsveç'te Danimarkalı-İsveçli aşırı sağcı Rasmus Paludan'ın Stockholm'deki Türkiye Büyükelçiliği önünde Kuran yakma eylemine izin verilmesi, İsveç'te Erdoğan maketiyle yapılan eyleme soruşturma açılmaması ve Today's Zaman'ın eski genel yayın yönetmeni Bülent Keneş gibi isimlerin Türkiye'ye iade edilmemesi ilişkilerin gerilmesine neden olmuştu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da bunun üzerine Finlandiya'nın üyeliğini onaylayabileceklerini ama İsveç'in 'destek beklememesi gerektiğini' söylemişti.
Bunun üzerine Finlandiya'nın NATO'ya katılım protokolünün onaylanmasına ilişkin kanun teklifi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilmişti. Finlandiya daha sonra resmen NATO üyesi olmuştu. İsveç'in üyeliğiyse bekletiliyordu.
Bir ülkenin NATO'ya girebilmesi için mevcut tüm üyelerin bunu onaylaması gerekiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.