Altaylı, KÖİ projeleriyle ilgili verileri yayınladı
Fatih Altaylı, 'kamu - özel işbirliği (KÖİ)' projeleriyle ilgili olarak kendisiyle paylaşılan verileri yayınladı: "Bu veriler iktidar değişikliği sonrası, yeni iktidarın da çok işine yarayacaktır diye düşünüyorum."
Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Yunus Emre Ayözen’in eskiden ‘yap-işlet-devret’ olarak anılan, şimdilerde ‘kamu - özel işbirliği (KÖİ)’ diye isimlendirilen projelerle ilgili olarak kendisine verdiği bilgileri paylaştı, “Bu veriler iktidar değişikliği sonrası, yeni iktidarın da çok işine yarayacaktır diye düşünüyorum” notuyla grafikleri yayınladı.
Ayözen’in İstanbul-İzmir Otoyolu ve Osmangazi Köprüsü gibi işlerle ilgili “Garanti geçiş sayılarına ulaşıldıktan sonra, bu sayının üzerindeki geçişler için bir fark ödenmesi söz konusu değil. Yani Osmangazi Köprüsü’nde 40 bin geçiş için aradaki farkı veriyoruz ama sonrasındaki geçiş sayısı kaç olursa olsun bir fark ödememiz söz konusu değil. 40 binin üzerindeki her geçiş 10 dolar ücret ile garanti edilen 48 dolarlık ücret arasındaki farkı kapatıyor.
Hatta hatırlarsanız otoyolun bazı kesimlerinde garanti edilenin 2 katı araç geçtiğini ve buralardan toplanan fazla ücretin köprü tarafındaki farkı kapattığını anlatmıştım. Garantiye ilave herhangi bir ücret fazladan görevli şirkete ödenmiyor. Tam aksine fazladan tahsilat, garanti ücretten mahsup ediliyor” dediğini belirten Altaylı, şöyle devam etti:
“Ayözen’in ifadesinden yola çıkarak bir hesap yapmak gerekirse. Köprüden geçecek 40 bin araç için garanti ödeme araç başı 48 dolardan toplam 1 milyon 920 bin dolar. Köprüden 100 bin araç geçerse geçiş ücreti olarak toplanacak para 1 milyon dolar.
Bu durumda kamunun müteahhide kapatması gereken fark 920 bin dolar. Otoyolun farklı kesimlerindeki fazladan gelirler de hesaba dahil edilince, faturanın daha da düşmesi mümkün.
Yani aslında ekonomi iyi yönetilmiş ve TL bu denli değer kaybetmemiş olsa belki de köprüler ve otoyolların fiyatları dolar bazında daha yüksek tutulabilecek ve zarar daha da az olabilecekti.
‘OYSA ŞEFFAFLIK, ‘YAHU O KADAR DA KÖTÜ DEĞİLMİŞ’ DE DEDİRTEBİLİYOR’
Tabii öngörülerin ya da fizibilite hesaplarının ne kadar tuttuğunu, yıl sonunda işletmeci şirketle nihai hesaplaşmaya oturulduğunda ortaya çıkacak ödemeyi rakamı ile göreceğiz. Ancak şurası bir gerçek ki, kamu yönetiminde şeffaflık çok ama çok önemli. Her şeyi gizli kapaklı, sır gibi yapınca biz de gazeteci olarak en kötü olasılığa göre hesap yapmak zorunda kalıyoruz.
Oysa şeffaflık 'Yahu o kadar da kötü değilmiş' de dedirtebiliyor. Tabii yapılan iş doğru ise.
Genç kamu yöneticisi Yunus Emre Ayözen’e bilmemiz gereken bu verileri açık yüreklilikle ve özgüvenle benimle paylaştığı için de ayrıca teşekkür ederim. Ayözen’in benimle paylaştığı İstanbul-İzmir Otoyolu ve Osmangazi Köprüsü fizibilite raporları ve grafiklerini ben de sizinle paylaşıyorum.
Bu veriler iktidar değişikliği sonrası, yeni iktidarın da çok işine yarayacaktır diye düşünüyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.