21 yıl boyunca düzenlendikten sonra rafa kaldırılan Altın Güvercin Beste Yarışması 6 yıllık aranın ardından geri döndü. Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel yarışmanın yeni formatını ve önemini anlatıyor.

80’li yılların ikinci yarısından itibaren Altın Güvercin Beste Yarışması adıyla düzenlenen bir yarışma müzik hayatımıza önemli isimler kazandırdı. 90’lı yılların birikimine ciddi bir katkıda bulunan yarışmanın sessiz sedasız tedavülden kaldırıldığını fark etmemiş bile olabilirsiniz. Ama ne yazık ki öyle oldu ve son 6 yıldır da düzenlenmiyordu. Kuşadası’nın yeni Belediye Başkanı Ömer Günel ise tam da seçim kampanyası sırasında vaat ettiği gibi yarışmayı geri getirdi. Önümüzdeki günlerde finali düzenlenecek yarışmayla ilgili Günel’e sorularımızı sıraladık.

Altın Güvercin Beste Yarışması 80’lerde başlamış ve bir dönem çok önemli isimlerin boy gösterdiği bir platform olmuştu. Sonra ara verildi. Bu yıl nihayet yeniden başlıyor, bu yarışmayı başlatmak ne zamandır aklınızda?

İlk kez 1986 yılında düzenlenen ve 21 yıl boyunca Türkiye’nin ilk ve tek beste yarışması olma özelliğini koruyan Altın Güvercin, Kuşadası ile özdeşleşmiş ve marka değeri olan çok değerli bir organizasyon.

Bu yarışma düzenlendiği yıllar boyunca Kuşadası’nın tanıtımına büyük katkı sunmuş, bir yandan da Türk müziğine Fatih Erkoç dışında Harun Kolçak, Aşkın Nur Yengi, Cem Karaca, Asya, Eda-Metin Özülkü, İzel-Çelik-Ercan, Bora Ayanoğlu, Suavi, Burak Uçkun, Mert Ekren, Şebnem Özsaran, Tayfun Duygulu, Işın Karaca, Ferhat Göçer gibi çok önemli isimleri kazandırmıştır.

Bu nedenle de hem ilçemiz Kuşadası’nın kültür-sanat yaşamında kalıcı bir iz bırakma isteği, hem de 21 yıllık geçmişe duyduğumuz saygı ve bağlılıkla bu organizasyonun yeni bir format ve içerikle tekrar Kuşadası ile buluşturulması gerekiyordu.

Bunu seçim kampanyam sırasında sıklıkla dile getirdim ve Kuşadalı hemşerilerimin de benzer bir istek ve talep içerisinde olduğunu gördüm. Şu anda da Altın Güvercin gibi büyük bir organizasyonu 6 yıl aranın ardından bir kez daha düzenleyecek olmanın mutluluğu ve heyecanı içerisindeyiz.

Ünlü isimlerden oluşan jüri

Yarışma jürisinde kimler var?

Altın Güvercin’e başvuran eserler iki aşamalı bir değerlendirmeden geçiyorlar. Amatör ve profesyonel tüm bestecilere açık olan yarışmaya katılan eserler öncelikle ön jürinin değerlendirmesine tabi tutuluyor.

Bu yıl Turhan Yükseler başkanlığındaki ön jüride Ali Rıza Türker, Bora Ayanoğlu, Gür Akad, Nino Varon, Tarkan Gözübüyük ve Yusuf Bütünley yer aldı. İki günlük bir değerlendirmenin ardından finale kalan 10 eseri belirledi.

7 Eylül’de Kuşadası Amfitiyatro’da gerçekleşecek olan final jürisinde ise Ali Rıza Türker, İzzet Öz, Işın Karaca, Doğukan Manço, Ali Rıza Binboga, İlhan Şeşen, Armağan Çağlayan, Volkan Severcan, Yusuf Bütünley, Ömür Gedik ve Kuşadası’ndan Murat Sert ile Hüsnü Öten yer alıyor.

Jürinin değerlendirmesi sonucunda birinci olan besteciye Altın Güvercin ve 50 bin TL, ikinci besteciye Gümüş Güvercin ve 30 bin TL, üçüncü besteciye ise Bronz Güvercin ve 20 bin TL para ödülü verilecek.

Barış Manço Ödülü Alpay’ın

Yarışma dışında başka etkinlikler de olacak mı?

Biz bu yıl Altın Güvercin Beste Yarışması’nı zengin içeriğe sahip bir festival olarak planladık. 2 Eylül’de düzenlenecek etkinliklerle başlayacak olan Altın Güvercin, 6 gün boyunca çeşitli konserler, gösteriler, sergiler ve ünlü yazarların imza günlerine de ev sahipliği yapacak.

Programımızda Murat Dalkılıç, Hande Yener, Ziynet Sali, Haluk Levent ve Edis konserleri bulunuyor. Öte yandan 1-9 Eylül tarihleri arasında Atatürk Meydanı’nda “Nostalji ve Plak Günleri” gerçekleşecek.

Yarışma kapsamındaki etkinliklerden bir diğeri ise tıpkı Altın Güvercin gibi geleneksel hale gelen Barış Manço Onur Ödülü olacak. Ödül bu yıl ünlü sanatçı Alpay’a verilecek. Ayrıca “Barış Manço ile 7’den 77’ye Fotoğraf Sergisi” 2-8 Eylül tarihleri arasında Kuşadası Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı’nda Barış Manço hayranları ile buluşacak.

Turizmin başladığı yer...

Kuşadası deniz tatili yapmak isteyenler için güçlü bir alternatif, ama onun dışında ne gibi cazibeleri var beldenin?

Benzersiz doğal güzellikleri ve tarihsel zenginlikleri ile Türkiye’de turizmin başladığı yer olan Kuşadası, deniz-güneş-kum turizmi olarak kabul edilen kitle turizminin dışında çok önemli bir alternatif turizm potansiyeline sahip.

Dilek Yarımadası Milli Parkı gibi bir doğa harikasını barındıran Kuşadası, foto safari, trekking, olta balıkçılığı, bisiklet turu gibi doğa sporlarına uygun alanlar sunuyor.

Öte yandan dalış turizmi alanında sahip olduğu potansiyel ile de dikkat çekiyor. Batıkları, deniz mağarası, harika resifleri ve zengin biyoçeşitliliği ile her yıl binlerce sualtı tutkununu ağırlıyor.

Kuşadası’nda, Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından dalış turizmini geliştirmek ve yapay resif alanı oluşturmak amacıyla kıyıya 300 metre uzaklıkta batırılan Airbus A300 tipi uçak bu alanda büyük bir hareketlilik yaratıyor.

Bu batık, 54 metre uzunluğu ve 44 metre kanat genişliği ile dünyanın en büyük uçak batığı olma özelliğini taşıyor. Bunların yanında sahip olduğu konum ile Efes, Meryem Ana Evi, Artemis Tapınağı, Afrodisias, St. John Bazilikası, Priene, Milet gibi pek çok tarihi ve kutsal mekânlara günübirlik gezi yapabilme şansı sunuyor.