Adını Anadolu'nun ilk medeniyetlerinden biri olan Hititler'den alan Hitit Üniversitesi, Makine ve İmalat Teknolojileri alanında yürütülen çalışmalarla öne çıkıyor.

Öte yandan Hititler'in mirasi olan başkent Hattuşa ile dönemin metropol kentleri Alacahöyük ve Şapinuva gibi binlerce yıllık geçmişe sahip ören yerlerinde yürütülen bilimsel kazılar, Hitit Üniversitesinin arkeoloji açısından potansiyelini artırıyor.

Fen Edebiyat Fakültesi'nde akademisyenler arkeoloji, antropoloji ve sanat tarihi programlarında öğrencilere eğitim verirken, yaz dönemlerinde de Anadolu'da yürütülen 12 farklı kazıya katılarak hem bilgi ve birikimlerini güçlendiriyor, hem de Türkiye'nin arkeoloji literatürüne katkı sağlıyor.

Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Faruk Maraşlıoğlu, AA muhabirine, 3 programda 19 akademisyenle eğitim öğretim faaliyetlerini sürdürdüklerini söyledi.

Eğitim öğretim yılının sona ermesinin ardından akademisyenlerin 12 ilde aktif veya sonuçlanmış olan arkeolojik ve antropolojik kazılara katıldığını belirten Maraşlıoğlu, şunları dile getirdi:

"Fen Edebiyat Fakültesi'nde halihazırda devam eden 4 kazı başkanlığımız var. 2 yüzey araştırması projesinde arkadaşlarımızın başkanlıkları devam ediyor. Şu anda 3 projede de kazı başkan yardımcılığı mevcut. 12 projede de kazı ekip üyeliği olarak arkadaşlarımız yer aldı. Başta Çorum'daki kazılar olmak üzere Antalya, Mersin, Bursa ve Balıkesir, Çanakkale, Sinop, Karabük, Niğde, Tunceli gibi illerde arkadaşlarımızın yürüttüğü kazı çalışmaları var. Antropoloji bölümünden bir öğretim elemanı arkadaşımız da Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi ile birlikte Uluslararası Türk ve Kazak Üniversitesi ile ortak yürüttüğü uluslararası bir çalışmaya katılmaktadır."

Hitit Üniversitesinden Doç. Dr. Ayşegül Şarbak'ın Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesindeki Paşalar Fosil Yatağı Kazısı, Doç. Dr. Abdullah Hacar'ın Niğde'deki Bekçitepe Kazısı, Doktor Öğretim Üyesi Önder İpek'in Çorum'un Ortaköy ilçesindeki Şapinuva Ören Yeri'ndeki kazı ve Doktor Öğretim Üyesi Eric Luc Jean'ın da Niğde'nin Ulukışla ilçesindeki Porsuk Höyük Kazısı'nda kazı başkanı olarak görev yaptığını aktaran Maraşlıoğlu, "Halihazırda fakültemizde 4 kazı başkanlığı yürütülüyor. Bu da bizim için gurur verici, ilimiz ve üniversite açısından sevindirici. Bu kazı başkanlıklarının yürütülmesi öncelikle üniversitemizin marka değeri açısından önemli. Eğitim açısından ise öğrencilerin dönem içinde gördüğü teorik bilgileri bizzat sahada uygulama imkanı bulmuş oluyor. Hocaları ile 2 ay boyunca gittikleri kazılarda uygulamalı, pratik eğitim görüyorlar." diye konuştu.

Gelecekte çok daha fazla bilimsel kazıda görev almayı hedeflediklerinin altını çizen Maraşlıoğlu, şunları kaydetti:

"3-5 yıl önce yer aldığımız kazı sayısı bu düzeyde değildi. Gerek kalifiye, unvanlı hocalarımızın artmasıyla, gerekse öğrencilerimizin fakültemizi tercih etmesiyle daha fazla kazılarda görev almaya başladık. Öğrencilerimizin mezun olmasıyla, ardından yüksek lisans ve doktora programlarına devam etmesiyle Anadolu'da bilimsel kazılara daha fazla iştirak etmiş olacağız. Anadolu'daki çoğu kazıda yer almak istiyoruz."