Anıl Akın: Bize ne lazım?

Anıl Akın: Bize ne lazım?

Konuk yazar Anıl Akın'dan yeni yazı...

Yeşilin ve oksijenin sayısız faydası konuşarak veya yazarak anlatılamayacak kadar çoktur. Tabi ki insanoğlunun yaşadığı yerde barınmak için ihtiyaç duyulan yerleşke, beraberinde şehirleşme ve ardından sanayileşme gibi etkenler ister istemez beton grisinin yeşilin önüne geçmesine neden olmaktadır. Hep sorulur: “ İhtiyaçlar mı? İstekler mi önceliklidir?” Önemli olan bu soruya cevap verirken dengeyi sağlamaktır. Nüfus arttıkça konut ihtiyacı artmaya, konut arttıkça alt yapı ve ulaşım hizmetleri yetmemeye neden olmaktadır. Ve ayrıca alt yapı ve ulaşım genişledikçe nüfus hareketlerinin belli niteliklerdeki büyük şehirlere akışını hızlandırarak yoğunlaşmaya ve nihayetinde yeşil alanların kendini tehlike altında bulacağı bir döngüde bulmaktadır. Bu hareketlilik hava yolu, demir yolu, deniz yolu, karayolu şehirler arası ulaşım, metro ve diğer toplu taşım araçları şehir içi ulaşımda ihtiyaçları doğurur, bu ihtiyaçlar hükümet ve belediyelerin kendi sorumluluk alanlarında giderilme çabasını beraberinde getirir. Bu hizmetler içerisinde yol, köprüler, havalimanları ve metrolar ciddi maliyet kalemleri olarak dikkat çekmektedir.

Metro yapım ve kullanımının ne kadar önemli olduğunu, özellikle büyükşehirlerde trafikte zaman kaybedenler çok iyi bilirler. Avrupa’da yıllar önce kullanılmaya başlanılan metro (yer altı) projeleri günümüz Türkiye’sinde de hızla yapılmakta ve kullanım açısında da tercih edilmektedir.

Burada dikkat çekmek istediğim konu ise; Türkiye’nin en eski havalimanlarından biri olan Atatürk Havalimanına ulaşım için yıllarca süren çalışmalar ve harcanan maddi kaynaklar neticesinde metro yapılması büyük bir kolaylık ve yenilik olmuştur. Ancak ülkemizin gelişim parametreleri içinde ihtiyaç duyulduğu ifade edilen yeni bir havalimanının inşa edilmesi ile birlikte ne yazık ki bu maliyetlere rağmen bu havalimanı kullanıma kapatılmış üstelik bazı pistlerinin üzerine geçici hastane yapılmış, ardında da başıboş kalmış bir görüntü içerisindedir. Son günlerde yine millet bahçesi yapılacak projeleri ile kamuoyunun gündeminde yerini almaktadır.

Özellikle İstanbul için doğa parkları, yeşil alanlar, yapısız boşluklar çok önemlidir. Bunun adına ister millet bahçesi diyelim, ister çayır çimen.. Çünkü çok kalabalık bir şehir olması yanında deprem bölgesinde olması ve acil durum toplanma merkezlerinin inşaat kartelinin kıskacında kalması sonucunda böyle alanlara olan talep ve ihtiyaç artmıştır. Ayrıca bu kadar büyük bir şehre yeşil alan yaparken sadece büyük bir bahçe olması düşünülmemeli, yeşil alanların sayısı ve lokasyanları da arttırılmalıdır.

Çünkü çoğu zaman övündüğümüz beton ve çok katlı yapılar ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik göstergeler açısından değerlendirdiğimizde bugün gelinen noktada işsiz gezen insanların dertlerine derman olmaktan uzaktır. Elbette ülkemizin daha fazla havaalanı, yollar ve köprüler ile donatılması bizleri gururlandıracaktır. Atatürk Havalimanın uçuşa kapatılması ile ortaya çıkacak olan sorunların başında havalimanının etrafındaki yerleşim yerlerinde az katlı olarak tasarlanmış olan binaların yıkılıp yerlerine yüksek katlı binalar yapılması ve ardından bu havalimanına tekrar ihtiyaç duyulduğunda pistler bozulmamış olsa dahi kullanılamayacak olmasıdır. Enflasyon verilerinin kötü olduğu böyle bir dönemde yeşil alan yaparak nasıl bir katma değer üretilebilir? Havacılık ile ilgili uluslararası çapta bir eğitim kurumu olarak değerlendirilse daha güzel olmaz mıydı? Bu yazım yeşile karşı olduğum için değil, bilakis burada yeşillendirme yaparken etrafının gri ile kaplanmasını önlemek içindir.

Ancak bugün bazı kesimlerin yıkılmalı bazı kesimlerin yıkılmamalı şeklinde ortaya konulan suni gündemlerle enerji harcamak, dikkatleri dağıtmak yerine ülkemizin ihtiyaç duyduğu gerçekçi gündem ve politikalara odaklanmak gereklidir. Bu anlamda önceliklerimizi belirleyip kolları sıvamamız lazım.

ANIL AKIN

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Önceki ve Sonraki Haberler