ANIL AKIN YAZDI: LAİKLİK CAZİBE MERKEZİ
ANIL AKIN YAZDI: LAİKLİK CAZİBE MERKEZİ
Canımız ülkemizin dünya ticareti açısından en önemli özelliği Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan bir köprü görevi üstlenmesidir. İpek yolunu duymayanımız, bilmeyenimiz yoktur. Böyle stratejik bir konumda olunca bütün dünyanın gözünün bu ülke üzerinde olması da gayet doğaldır. Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan Anadolu coğrafyası farklı kültürlerin uyum içinde yaşadığı en güzel örneklerden birisidir.
Atamız bize cumhuriyeti emanet ederken içerisinde çok kıymetli bir hazine de bırakmıştır. Bu hazine laikliktir. Ancak hangi dine mensup olduğundan bağımsız olarak insanların dini değerlerini istismar edenler her dönemde olmuştur. Çünkü din ve inanç alanı insanın ihtiyaç duyduğunda en güçlü alanı olduğu gibi bazen de en savunmasız alanı olabiliyor.
Müslüman ülkelerin arasındaki cazibe merkezi olan tek laik cumhuriyet olduğumuzdan yıllarca tüm Ortadoğu ve Arap toplumunun gözdesi olduk. Yılbaşlarında Avrupa’ya eğlenmeye gidemedi Araplar. Ülkelerindeki yönetimlerin “yılbaşında gavur ülkesinde mi tatil yaptın?” diye sorma ihtimali bir etken olabilir. Ama Türkiye Müslüman ve laik bir ülke olduğundan herkesin içi rahattı. Avrupalılara gelince; Ortadoğu’nun mistik havasını merak ediyorlar ama Ortadoğu ve Arap ülkelerinde tatil yapmayı tercih etmiyorlar, Türkiye’yi tercih ediyorlardı. 4 mevsimi yaşatan mis gibi havası, kültürü, doğu medeniyetlerini anımsatan örfleri, zengin mutfağı Türkiye’yi eşsiz bir cazibe merkezi yapıyordu.
Ama dışı seni içi beni yakar. Yıllardır bu ülkede laiklik ile sorun yaşayanlar, yatırımlarını çok beğendikleri Arap ülkelerine değil de Avrupa’ya yapanlar ülkenin yönetimini değiştiremeyince halkını değiştirmeye kalkıyorlar. Ortadoğu’dan ithal halk!!! Hani şu “Sınırları açarız heee!” diye Avrupa’ya mesaj gönderip bazı imtiyazlar alacağımızı düşündüğümüz Avrupalı, kendi sınırına demir perdeleri ördü, deniz yolunu da çözdüğünde sınırı açsak da gidemeyecekler.
Gün geçtikçe daha sık ve daha sert bir şekilde din kartını öne sürüyorlar. Festivaller yasaklanıyor, müzik kısıtlanıyor, kılık kıyafet ile ilgili tartışmaların sayısı artıyor. Birilerinin sığındığı “Din elden gidiyor!” kozuna zemin oluşturuluyor. Merak etmeyelim, Peygamberimiz (S.A.V.) öldüğünde, 4 halife öldüğünde elden gitmeyen din, bu güne kadar yaşayarak gelmiştir. Ama laiklik elden gidebilir. İşte Türk insanının bu dönemki iç sıkıntısı bundan kaynaklanıyor. Biz bir şeyimizi kaybediyoruz ama neyimizi?
Özümüze dönelim. İlimden, bilimden vazgeçmeyelim. Türkiye’mizin temel taşı laikliğe sıkıca sarılalım.
Unutmamalıyız ki;
Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Tüm yurttaşların vicdan, ibadet ve din özgürlüğü de demektir.(Mustafa Kemal ATATÜRK,1930)
Anıl AKIN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.