Yılın son büyük film festivali Ankara Film Festivali’nde ödüller bu akşam düzenlenecek törenle sahiplerini buluyor. Diken'den Ece Piroğlu'nun aktardığı haberde, iki yıllık pandemi sürecinin ardından İstanbul, Adana ve Antalya’nın ardından Ankara’da devam eden festivale başkentlilerin ilgisi yoğundu.

Ödüllerin sahiplerini bulacağı festivalde Ulusal Uzun Film Yarışması’nda Gizem Kızıl’ın ‘Bana Karanlığını Anlat’, Onur Ünlü’nün ‘Bomboş’, Ali Kemal Güven’in ‘Çilingir Sofrası’, Ziya Demirel’in ‘Ela ile Hilmi ve Ali’, Ümran Safter’in ‘Kabahat’, Selcen Ergun’un ‘Kar ve Ayı‘, Maryna Er Gorbach’ın ‘Klondike’, Özcan Alper’in ‘Karanlık Gece’, Emin Alper’in ‘Kurak Günler’, İsmet Kurtuluş ve Kaan Arıcı’nın ‘LCV (Lütfen Cevap Veriniz)’, Soner Caner’in ‘Mukavemet’ ve Çiğdem Sezgin’in ‘Suna‘ filmleri yarıştı.

"Bizi Bakırköy’den izleyen Çiğdem Mater’i selamlıyorum"

Gazeteci Ünsal Ünlü’nün sunduğu törende yönettiği ‘Kurak Günler’le ‘En İyi Film’ ödülünü kazanan Emin Alper, ödülünü “Bizi Bakırköy’den izleyen Çiğdem Mater’i selamlıyorum” diyerek aldı.

Yönetmen ve senarist Emin Alper, Kurak Günler filmiyle dokuz ödül aldığı Antalya Altın Portakal’da Gezi ve Boğaziçi’ne ilişkin konuşmasının ardından bir lince maruz bırakılmıştı. Alper daha sonraki açıklamasında bu karamaların filmin önüne geçmesini istemediği için artık herhangi beyanda bulunmayacağını belirtmişti.

"Sesi duyulmayanların ve ötekilerin yanında olduk"

‘En İyi Yönetmen’ ödülüyse ‘Karanlık Gece’yle Özcan Alper’e gitti. Konuşmasında sanat ve siyasetin ayrı değerlendirilemeyeceğini söyleyen Alper, “Filmlerimizde her zaman güçlülerin, iktidarların, çoğunlukların yanında değil ezilenlerin, adalet arayanların, sesi duyulmayanların ve ötekilerin yanında olduk”dedi.

Yönetmen ve senarist Özcan Alper de Boğaziçi Film Festivali’nde Karanlık Gece filmiyle aldığı ‘en iyi yönetmen’ ödülünü Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kuzey Irak’ta kimyasal silah kullandığına ilişkin iddiaların araştırılması gerektiğini söyledikten sonra iktidar tarafından hedef gösterilerek tutuklanan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı’ya ithaf etmiş ardından festival komitesi ve siyasetçiler dahil hedef gösterilmişti.

"Ödülü Boğaziçi’nde kabul etmeyen, vazgeçmeyen arkadaşlarıma ithaf ediyorum"

‘Kurak Günler’le ‘En İyi Kurgu Ödülü’nü Eytan İpeker’le paylaşan Özcan Vardar, sahnede Gezi davasında tutuklanan yapımcı Çiğdem Mater’e, beş aydır cezaevinde olan Erhan Örs ve Boğaziçi direnişine selam yolladı.

Boğaziçi’nin ‘kayyım yönetimi’ tarafından Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü’ndeki yarı zamanlı dersi engellenen Özcan Vardar, şunları dedi: “Çiğdem Mater hiç çekilmemiş bir belgeselin yapımcısı olduğu gerekçesiyle aylardır cezaevinde. Bir an önce özgürlüğüne kavuşmasını bekliyorum. Benzer bir şekilde kurgucu meslektaşım Erhan Örs, sadece bir belgeselde kurguculuk mesleğini icra ettiği için beş aydır tutuklu. Onun da en kısa zamanda özgürlüğüne kavuşmasını bekliyoruz. Bu konuda hatta başlamış bir imza kampanyası var.

Son olarak biraz Boğaziçi Üniversitesi’nden bahsetmek istiyorum. Yaklaşık bir ay önce Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde şimdikine benzer bir konuşma yapmıştım ve ödülümü Boğaziçi’ndeki zorbalıklara direnen arkadaşlarıma adamıştım. Akabinde üniversiteye girişimi yasakladılar. Mezun kartım iptal edildi ama ben bu ödülümü de orada kabul etmeyen, vazgeçmeyen arkadaşlarıma ithaf ediyorum. Sonuçta herhalde diplomamı iptal edemeyecekler.”