Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerde büyük hasar gören Kurtuluş Caddesi'nde, Mehmet Serkan Sincan'a ait antika dükkanı ayakta kalan az sayıdaki iş yerlerinden biri oldu.

Depremlerin ardından çok sayıda akrabasının ve arkadaşının terk ettiği kentte ayakta kalmaya çalışan Sincan, her gün iş yerinin yolunu tutuyor.

Dükkanından yükselen müzik eşliğinde iş yerini açık tutan Sincan, kenti terk eden esnaf arkadaşlarına da "geri gelin" çağrısında bulunuyor. Sincan, kaldırıma taşan antika eşyaların arasında kentin eski hareketli günlerine döneceği günü umutla bekliyor.

"Bu memleket bizimle tekrar ayaklanacak"

Mehmet Serkan Sincan, AA muhabirine, depremlerde yakınlarından bazılarını kaybettiğini, Cebrail Mahallesi'ndeki evinin hasar gördüğünü anlattı.

Kente yürütülen arama kurtarma çalışmalarına destek olduğunu ve yakınlarına yardım ettiğini aktaran Sincan, daha sonra 5 yıl önce açtığı iş yerinin yolunu tuttuğunu söyledi.

Hatay'da yaşamın devam ettiğini ve kentin el birliğiyle yeniden ayağa kalkacağını belirten Sincan, şöyle devam etti:

"Öncelikle Antakya Kurtuluş Caddesi esnafına çağrı yapıyorum, 'kardeşim gelin'. Esnafa, fırıncımıza, bakkalımıza 'gelin' diyorum. Eğer ki dükkanın sağlam değilse önde seyyar aç kardeşim. Bak, dün ben köprü başında gördüm. Kırıkhanlı girişimci kardeşlerimiz tezgahı açmış, ciğer kebap satıyor. Onlar para kazanmaya başlamış da sen niye gelmiyorsun. Sen de gel. Gelin ufak ufak sahip çıkın. Bu memleket bizimle tekrar ayaklanacak. Hayat böyle başlayacak. İlelebet bu hayırseverler, belediyeler, devlet bize gıda yollamayacak. Bu bir gün kesilecek. Gurbette herkes tutunamaz, zor. Ben olsam gelirim burada çadırımı kurarım. Memleketimde yaşarım, gurbette yaşamam."

Sincan, "Dünyanın aydınlatılan ilk caddesi" olarak bilinen Kurtuluş Caddesi'ndeki dükkanında kendini daha iyi hissettiğini dile getirdi.

İnsanların hatıralarına sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Sincan, şunları kaydetti:

"Antikacıyım, şu anda burada kırılan birçok malım var. Kırılan bir şeye üzülmez oldum. Mobilyanın, gastronominin, kuyumculuğun, bu zanaatların ayakta kalması lazım. Bizim amacımız Hatay'ı yalnız ve bayraksız bırakmamaktı. Bayrağımızı açtık, ezansız da bırakmadık çok şükür. Yani bu vatanda ezan susmayacak, bayrak inmeyecek. Bizim ana hedefimiz bu."