Araştırma: Koronavirüs sonrası  düşük gelirliler, yüzde 78 dünya ekonomisinden umutsuz

Araştırma: Koronavirüs sonrası düşük gelirliler, yüzde 78 dünya ekonomisinden umutsuz

Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümü ve Method Research Company’nin gerçekleştirdiği araştırma, Kovid-19 salgını başladığından bu yana, daha az beslenenlerin düşük gelirlilerden oluştuğunu ortaya koydu.

Dünyanın neredeyse tamamını etkisi altına alan yeni tip koronavirüs Kovid-19 salgını ile birlikte tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de pek çok gündelik alışkanlıkta değişiklikler oldu. Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümü ve Method Research Company’nin 8-12 Nisan tarihleri arasında 74 şehirde 3 bin kişi ile yaptığı ‘Koronavirüslü Günlerde Hayat Araştırması’ araştırması, ülkedeki değişen davranış ve düşünce değişimini ortaya koydu. 

Araştırmaya göre, değişen alışkanlıkların başında yemek yeme düzeni geliyor. Katılımcılarının yarısından fazlasının yeme içme alışkanlığının salgınla birlikte değiştiğini gösteren araştırmaya göre, özellikle 26-45 yaş grubunda bu değişim yüzde 62 oldu. Katılımcıların yüzde 43’ü yemek yeme saatlerinin değiştiğini yüzde 35’i daha fazla yemek yediğini belirtti. 

Salgın sonrası daha az yemek yiyenleri düşük gelirliler oluşturuyor 

Araştırmaya göre, özellikle gençlerde hamurlu ve hazır gıda tüketiminin önemli düzeyde arttığı ortaya çıktı. Gençler ve öğrencilerin yüzde 44’ü daha fazla yemek yediğini söylerken, yüzde 30’u hazır ve hamurlu gıda tüketiminin arttığını kaydetti. Katılımcıların yüzde 36’sı “daha fazla ev yemeği yiyorum” derken; daha sağlıklı beslendiğini belirtenlerin oranı yüzde 18 oldu. Araştırmada yüzde 10 oranında daha az yemek yediğini ifade edenler ise en düşük gelire sahip kişilerden oluştu. 

Gençler sosyal medyada veya dizi izliyor

Araştırmaya göre, koronavirüs nedeniyle evde geçirilen süre özellikle gençlerde sosyal medya kullanımı, dizi izleme, ev işleri ve uyku ile geçiyor. Sosyal medya kullanımı hususunda özellikle 25 yaş altında ve 56 yaş üstünde kayda değer bir artış oldu. Bu süreçte 18-25 yaş arası ve yüzde 92’si öğrenci olan gençlerin gündelik aktiviteler içinde sosyal medyada vakit geçirme oranı yüzde 68; dizi/ film izleme oranı yüzde 60; temizlik ve ev işlerine verdikleri destek oranı yüzde 47 ve uyku oranı yüzde 44 olarak kaydedildi.

Çoğunluk haberleri televizyondan takip ediyor

Araştırmada gündemin takip edildiği mecralar da belirlendi. Katılımcıların yüzde 82’si televizyon haberlerinden, yüzde 57’si internet haber sitelerinden, yüzde 40’ı Twitter’dan, yüzde 34’ü Instagram’dan, yüzde 20’si WhatsApp’tan, yüzde 19’u Facebook’tan gündemi takip ettiğini söylüyor. 

 

Çalışma sonuçlarına göre, Türk halkının yüzde 60’ı salgından dolayı kaygılı. Bu oran en yüksek olarak yüzde 73 ile evde çalışanlar ve çalışmayan/işsiz kalanlarda kendini gösterdi. Ayrıca ekonomik sınıf ve eğitim seviyesi yükseldikçe kaygı oranında anlamlı bir artış olduğu gözlemlendi. Kaygı düzeyi, yüksek eğitime sahip kişilerde yüzde 68’e çıkarken, düşük eğitim seviyesine sahip kişilerde yüzde 48 oldu. Benzer şekilde A-B SES düzeyindeki kişilerde kaygı oranı yüzde 65, C1-C2 orta-orta üst sınıfta yüzde 58 ve D-E SES düzeyinde yüzde 54 oranında kaygı düzeyi görüldü.

 

Araştırma sonuçlarına göre “Evde kal” çağrısına uyma konusunda bir ikilem ortaya çıktı. “Evde kal çağrısına uyuyorum” diyenlerin oranı yüzde 81 iken, “bu çağrıya diğerleri uymuyor” diyenlerin oranı yüzde 61 oldu.

Toplumun salgının geride kalacağına inandığı süre zarfı ise ortalama 5 ay. Araştırma, gündemi daha fazla takip edenlerde salgının geride kalması için gerekli süre zarfının daha uzun olduğunu ortaya koydu. Gündemi daha fazla takip edenlerin büyük çoğunluğunu ise yaş ortalaması daha yüksek kesim oluşturuyor. 24 yaş altı ve 55 yaş üstü katılımcılar, 4.5 ay derken, diğer aralıktakiler 5.5 ay diyor. 

 

Katılımcıların salgın sonrası yaşanılacağını düşündükleri olumlu gelişmeler var. Katılımcıların yüzde 75’i tüm dünyada sağlık bilincinin artış göstereceğini belirtti. Katılımcıların büyük bölümü, hem dünyada hem de Türkiye’de çevre konusunda daha olumlu gelişmeler olacağını düşündüklerini belirtti. “Dünyada çevre temizliği olumlu yönde değişir” diyenlerin oranı yüzde 70, “Türkiye’de çevre temizliği olumlu yönde gelişir” diyenlerin oranı ise yüzde 61 oldu.

 

Katılımcıların salgın sonrası yaşanılacağını düşündükleri olumsuz gelişmeler dünyada, Türkiye’de ve insan ilişkilerinde olmak üzere üç ana başlık altında toplandı. En büyük olumsuz beklentiler, dünya ekonomisinin ve halk psikolojisinin kötüye gideceği yönünde oldu. “Dünyada ekonomi kötüye gider” diyenlerin oranı yüzde 78’ken; “Halk sağlığı ve psikolojisi kötüye gider” diyenlerin oranı yüzde 65 oldu. Bunu hemen izleyen cevap ise yüzde 58 ile “Türkiye’de ekonominin kötüye gideceği” beklentisi oldu. Araştırmaya göre, koronavirüs sonrası dönemde ulaşım, hizmet sektörü ve turizm başta olmak üzere tüm sektörlerde küresel düzeyde bir ekonomik küçülme olacağı öngörüldü. Araştırmada genel olarak salgının ekonomi üzerinde oluşturacağı yük ve bunun kişiler üzerinde oluşturacağı psikolojik sorunlar öne çıktı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler