ARINMA GECESİ: RÜYADAKİ DARBE
ARINMA GECESİ: RÜYADAKİ DARBE
Ne zaman avuçlara çiçek tutuşturmayı öğreneceğiz ?
Her insan hata yapabilir ve aslında bakarsanız hatalar bir insan için değerlidir. Hatalar davranışların ve tercihlerin röntgenidir, bu röntgen çekimi hastanelerde yapılanın aksine insanın canını biraz yakıp egosunu hafif yollu zedelese de hataları bir analiz ölçeği haline getirebilirseniz tahmin edemeyeceğiniz kadar karlı çıkarsınız. İnsanların çoğu hataları bu şekilde yorumlamayı tercih etmez ve hatalardan sürekli kaçar, onları görmemeye çalışır, hatalar yokmuş gibi yapınca sorunun ortadan kalkacağına inandırır kendisini. Eğer insan bu döngüye girerse akabinde sıkıntılı bir süreç başlar, yanlışların giderek artması, insanın gözünün giderek kararması derken sonunda da kendi benliğiyle kavga eden; kendi dünüyle kavga eden, memnuniyetsiz, doyumsuz bir varlığa dönüşür insan. Halbuki insan kusurludur, insan hata yapabilir hatta insan hatalarla öğrenir; insanın evvela bu hakikati zihninde anlamlandırması gerekir. İnsan kendisini kusursuz görmeye başlarsa, insan hatalarını sahiplenmeyi başaramazsa, sevginin yerini takdir edilme ihtiyacı alırsa ve iç dünyasında kendisini kimi sebeplerden ötürü tüm bireylerin üstünde bir yere konumlandırırsa beğenilme gereksinimi fizyolojik ihtiyaçların dahi önüne geçerek kişiyi narsist olmaya kadar götürür. Hatalar, kusurlar, başarısızlıklar inanın başarılar kadar bizimdir ve bizi biz yapan bileşenlerdendir. Bu yüzdendir ki bence hata yapanlara, hatalarından ders çıkarma ve yanlışını düzeltme olanağı tanınmalıdır. Ben, eğer karşıdaki birey hassas olduğum noktalara taş atmadıysa, kötü niyetli değilse ve hatasını düzeltme noktasında samimiyse ona her zaman bunu yapma şansını tanırım. Yine hassas noktalara taş gelmediği sürece ufak tefek hatalarla canımı sıkmayı başarmış bireylere de muhakkak cevaben bir iyilik yaparım. Çünkü ben bilirim ki bazen hayatta size iğne batıran ele verilecek en anlamlı cevap o elin avucuna vakur bir çiçek tutuşturabilmektir. Üzücüdür ki bugün Türkiye’yi yönetenler ne hatalarını sahiplenebiliyor ne avuçlara çiçek tutuşturabiliyor ne de yanlışlarını telafi etmek için çaba gösteriyor. Üzücüdür ki bugün Türkiye narsistler tarafından yönetiliyor, üzücüdür ki Türkiye bugün azgın egoların çetin fırtınası içinde tutunacak dal arayan bir çocuk gibi oradan oraya savrulup duruyor. Ne zaman iktidarından muhalefetine özeleştiri yapmasını öğreneceğiz ? Ne zaman avuçlara çiçek tutuşturmayı öğreneceğiz, ne zaman çiçek kokacak bu gökyüzü ve bu bulutlar ? Ne zaman çiçeklerin ruhta mevsim döndüren şarkısını söyleyecek minik mavi kuşlar ?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.