Astım Hastalığıyla İlgili Doğru Bilinen Yanlışlar

Astım Hastalığıyla İlgili Doğru Bilinen Yanlışlar

Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi, Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Zülfikar Akelma, astım hastalığıyla ilgili doğru bilinen yanlışları anlattı

 Doç. Dr. Zülfikar Akelma, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Dünya Astım Günü'nün bu yılki temasının "hastalıkla ilgili doğru bilinen yanlışları ortaya çıkarmak" olarak belirlendiğini, bu şekilde hastaların doğru şekilde bilgilendirilmesinin amaçlandığını söyledi.

Astımın tam olarak iyileşmediğini ancak tedaviyle kontrol altında tutulabildiğini belirten Akelma, tedavi süreci devam ettiği için hastalıkla ilgili pek çok bilgi kirliliği olduğunu kaydetti.

Akelma, ilk yanlış kanının, astımın çocukluk çağı hastalığı olarak bilinmesi ve zamanla kaybolacağına inanılması olduğunu dile getirerek, "Evet, okul çağından önceki astımların büyük bir kısmı 6 yaşından sonra düzelmeye başlar ancak astım sadece çocuklarda değil, ergenlik ve yaşlılık dönemi dahil her yaşta ortaya çıkabilen bir hastalıktır." dedi.

Astım bulaşıcı bir enfeksiyon değil

Astımın bulaşıcı enfeksiyon şeklinde değerlendirilmesinin diğer bir yanlış düşünce olduğuna dikkati çeken Akelma, astımlı kişinin geçireceği viral solunum yolu enfeksiyonun kişide astım atağına sebep olabildiğini ancak hastalığın bulaşıcı olmadığını kaydetti.

Doç. Dr. Akelma, astımlıların egzersiz yapmaması gerektiği gibi yanlış bir düşüncenin de bulunduğunu ifade ederek, "Ancak doğrusu şu, kişinin astımı kontrol altında değilse egzersiz, astım şikayetinin artmasına neden olur. Bunu, özellikle ergenlik döneminde görüyoruz. Doğrusu ise hastalığı kontrol altına almaktır. Hastalık kontrol altındaysa astımlıların egzersiz yapmasında sakınca yoktur. Hatta ağır spor dahi yapabilirler." diye konuştu.

"Astım ilaçları bağımlılık yapmaz"

Diğer bir doğru bilinen yanlışın, astımın yüksek doz kortizonla tedavi edilebileceğine dair inanç olduğunu belirten Akelma, astım hastalığının çoğunlukla düşük doz inhaler steroidler ile kontrol altına alınabildiğini söyledi.

Doç. Dr. Zülfikar Akelma, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunun yanında, astım ilaçlarının bağımlılık yapabileceği de düşünülüyor ancak astım ilaçları bağımlılık yapan ilaçlar değildir. Astımlı bir hastanın ilaçlarını uzun süre kullanması gerekebilir. Arada azaltılabilir, kesilebilir ya da yeniden başlanabilir. Biz, ihtiyaç duyduğumuz için o ilaçları veriyoruz. Yoksa, ilacın bağımlılık yapması söz konusu değil.

Astımda kullanılan kortizon ilaçları zararlıdır düşüncesi de yaygın. Oysa biz, astımda kortizon ilaçlarını solunum yoluyla, oldukça düşük dozlarda kullanıyoruz. Kullanılan kortizon miktarı düşük olduğu gibi emilip kana geçme olasılığı da çok düşük. Bu nedenle, başka hastalıklarda ağızdan veya iğne yoluyla kullanılan kortizonlar gibi yan etkiler oluşturmuyor. Yani, astımda kullanılan kortizon miktarı zararlı değil."

Astım ilaçlarının boy kısalığı yapacağına dair bir düşüncenin de bulunduğunu aktaran Doç. Dr. Akelma, doktor kontrolünde ve uygun dozda kullanılan ilaçların boy kısalığı yapmasının beklenmediğini bildirdi.

Başhekim Doç. Dr. Zülfikar Akelma, sigaranın evin dışında içilmesinin çocuğa zarar vermeyeceği düşüncesinin de yanlış olduğuna değinerek, "Çocuğun yanında sigara içmese bile çocuğun bakımında rol alan kişinin sigara içmesi, pasif içicilik yoluyla çocuğa zarar verir." ifadelerini kullandı.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler