AKP Türkiye’yi 20 yıldır yönetiyor, geldiğimiz nokta ortada.

Ekonomik, sosyal, siyasal alanda hangi trende baksanız, aşağı doğru sert bir iniş var. Daha seçim sonuçları belli olmadan, zamlar yağmaya, dolar uçmaya başladı.

Enflasyon arttı, hayat pahalılığı arttı, ihracat azaldı, ekonomi küçüldü, işsizlik arttı, halk daha fakir hale geldi, eskiden emekli ikramiyesi ile ev alan memur, artık bir araba bile alamıyor.

Yerliden çok yabancıya imkan tanınınca, konut fiyatları patladı, kiralar uçtu, bunlarla uğraşılacağına evini kiraya verenlere yüzde 25’lik sınırlamalar getiriliyor.

Sosyal alanda da benzer şeyler var. Vergiyle, harçla, düzenleme ile insanların özel yaşamına müdahale ediliyor, her tarafta okul açılacağına, çok büyük harcamalarla devasa camiler yapılıyor, içkiye, sigaraya durmadan zam yapılarak, bunların tüketiminin azaltılmasına uğraşılıyor, en ufak eleştiri yazan çocuk bile olsa terörist muamelesi görüyor.

Ülke hem milyonlarca mülteci ile doldu, hem de kara para cennetine döndü, mafyöz tipler, son derece lüks, çakarlı araçlarla, şehirlerde cirit atmaya başladı.

Kadın hakları geriledi, sendikalı çalışan kadın sayısı azaldı, en ufak eleştiride bulunan Merve Dizdar gibi oyuncular anında hedef gösteriliyor, LGBT’ler artık ‘görüldüğü yerde ezilecek’ gibi lanetleniyor.

Zülfü yare dokunmadıkça mahkemeler çalışmıyor, sıradan bir kiracı-evsahibi davası açtığınızda bir yıl sonraya gün veriliyor, istinaf ve temyizde dosyalar 3 yıl 5 yıl bekliyor.

Demokrasi liginde en altlara indik, basın özgürlüğünde dipteyiz, hala en çok gazeteci hapseden ülkelerden biriyiz, ortada medya diye bir kurum bırakılmadı, gerçek gazeteciler limoncu oldu, ‘yağcılar’ koltuklarla ödüllendirildi.

Avrupa’dan dışlandık, Arap ülkelerinden dışlandık, Amerikalılar aptal aptal mektuplar yazıyor, kimse vize alamıyor.

Şimdi herkesin beklentisi, seçimi kazanan siyasi iktidarın tüm bu olumsuzlukları fark edip, çözmek için uğraşması. Sonuçta, 5 yıl daha o koltuklarda oturacak olanlar, bunları çözmek durumundalar.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucularından İsmet İnönü’nün çok bilinen bir sözü vardır. (Görev süresi sona erecek olan Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay için söylemişti sanırım.) TBMM’deki cumhurbaşkanlığı seçiminde kriz çıkınca, Cevdet Sunay’ın görev süresini uzatmayı önermişler, İnönü, buna karşı çıkarken de “Uzatsan ne olacak, bugüne kadar ne yaptıysa, yine onu yapacak” demişti.

Nedense, iktidarın 5 yıl daha işbaşında kalmayı garantilemesiyle, İsmet İnönü’nün bu sözü aklıma geldi.

Umarım, İsmet İnönü haklı çıkmaz ve siyasi iktidar, bugüne kadar ne yaptıysa, yapmaz ve ülkeyi bugünkü seviyeden farklı bir noktaya çekmeyi başarır.

Eğer hatalarından ders çıkarmazlarsa ve de İsmet İnönü’nün dediği gibi, “Bugüne kadar ne yaptılarsa, yine onu yaparlarsa” 2028’de bizi daha kara bir tablo bekliyor, bundan emin olun.