Ekrana bir cemre gibi düşen Showtv’nin Bahar dizisi, büyük umutlarla çekilen TRT’nin, “Mehmed: Fetihler Sultânı” dizisine reyting yarışında geçit vermedi.

Geçtiğimiz salı akşamı Bahar’ın reytingine katkı sağladığım için “Fetihler Sultanı”nı internette seyrettim. Birçok kişi gibi ben de Sultan 2. Murad’ı görene kadar genç Mehmed’i, ikinci saltanat döneminde zannettim. Otuz altı yaşındaki Serkan Çayoğlu’na on dört yaşındaki sultanı oynatmanın sebebi ne olabilir diye hayret ettim. Dizinin danışmanının Prof. Dr. Feridun Emecen olduğunu öğrenince hayretim daha da arttı.

On dört yaşındaki Mehmed’i babası yaşındaki adamın oynamasına kıs kıs gülecek târihçilerden ses gelmedi. TRT’nin dizisi olunca susmayı anlayabilirim ama bu yanlışı savunmayı anlayamıyorum. Yeni Akit yazarı Mustafa Armağan, “Böyle saçmalık olur mu?” demeyi geçtim, galaya dâvet edilmenin yüzü suyu hürmetine ilginç bir savunma yapmış.

“Mehmed rolünü oynayan gencin 20 yaşlarında olması târihî gerçeklere aykırıdır ama bu durumda haklı olarak şu soru da sorulabilir: 12-13 yaşlarında bir çocuğu böylesine sürükleyici ve izleyiciyi ekrana bend edici sahnelerde oynatma imkânı bulunabilir miydi?”

Arkasından yazdıkları, kelimesi kelimesine şöyle:

“Mâlum, savaş sahneleri adrenalini yükselttiği için bilhassa tercih edilir (nitekim Sultan Mehmed ile Şehzade Orhan arasında böyle bir savaş olmamıştır, Dobruca taraflarına yaptığı baskında Orhan’ın karşısına çıkan Şehabeddin Paşa’dır). Savaş sahneleri çekecekseniz mecbûren kahramanın yaşını büyütmek îcab eder.”

Hay başına Fâtih kadar taş düşesice zavallı! Böyle bir eleştiri yapmak için ne yiyip içtin? Sırf adrenalin olsun diye dizinin kahramanı 2. Mehmed’i katılmadığı savaşa katmak ama o târihte yaşı küçük olduğundan yaşını büyütmek, bu kadar basit öyle mi?

Gel de bu târihçinin yazdıklarına güven! Ya adrenalin meselesi, târihçiliği için de geçerliyse?

Kızıyorum ama bir taraftan da hak veriyorum. Cemaat geçmişi sebebiyle yediği sürgünden sonra böyle bir dâvetle iktidarın kadrajına girmek ayrıcalığını, Fâtih’in hatırına bozmak olmaz.

Dizide gözüme ve kulağıma çarpan birkaç meseleden bahsedeyim.

Başlangıçta Hendek savaşı sahnelerinde Arapça konuşuluyor, Türkçe altyazı var. Sonrasında ise Rum Macar, Sırp, herkes Türkçe biliyor maşallah!

Genç Mehmed’e “techizatlar” dedirtmek ayıptır. Macar sarayındaki konuşma ise evlere şenlik!

“Mesele bizle ilgili değil.”

“O hâlde kiminle alâkalı?”

Saraylardaki rûmî ve hatâî motifli klasik süslemeler, Sultan Murad’ın kuş figürlü ebru yapmasının yanında hafif kaldı. Daha evvel de yazdım. Târih dizilerinde Türk-İslâm sanatları danışmanı olmalı.

Selâhaddin Eyyûbî diziyle Kızıl Goncalar karşısında reyting yarışını kaybeden TRT, Bahar’ın karşısına Fâtih dizisini çıkarmakla büyük bir hatâ yaptı. Çünkü biz kadınlar, salı günü Bahar’ın uyanışını seyretmek için sabırsızlıkla bekliyoruz.