Bahçeli'den Ali Babacan'a Tepki
MHP lideri Devlet Bahçeli, vatandaşların maddi anlamda zorlandığının farkında olduklarını söyledi. Firmalara temel ihtiyaçlar maddelerinde yüzde 2 ila 5 arasında indirime gitmeleri çağrısında bulundu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Türkiye'de başta ekonomi olmak üzere birçok alanda derinleşen sorunlar üzerine yapılan 'erken seçim' çağrılarına değinen Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisine yönelik ifadelerine "Benim millet ve vatandaşımın millet sevgisinin fitresini versem sana ve ailene yüz yıl yeter. Erken seçim yoktur. 'Haydi seçim' yoktur. 'Hemen seçim' yoktur" yanıtını verdi.
Bahçeli, hükümetin yeni ekonomi politikasını eleştirenleri "Bunların alayı sahtekar, karanlıktan nemalanan müfteriler korosudur" diye hedef aldığı konuşmasında şunları kaydetti:
"Ekonomide yeni bir hikâyeye, yeni bir zihniyet devrimine ertelenemez ihtiyacın olduğunu görmeliyiz. Hem büyümeyi, gelişmeyi ve kalkınmayı sağlamak zorundayız. Önümüze dikilen bentleri birlikte aşmalıyız. Türkiye ekonomisinin yapısal zaafları vardır ve bellidir. Ancak hiçbiri çözümsüz görülmemelidir. Dayanışmaya ve yardımlaşmaya en fazla ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde ekonomideki sorunları siyasal ve toplumsal krize tavil etmek isteyen, bunun üzerinden sokakları karıştırmayı amaçlayan odaklara milletimiz prim vermeyecektir.
'FIRSATÇILARIN HEVESLERİ KURSAKLARINDA KALACAKTIR'
İnsanımızın üzerine çöken ağırlığın, yüklendiği külfetin samimiyetle farkındayız. Onları anlıyoruz. Ekonomik dengeleme ve normalleşmenin gün ve gün hayata geçtiğinin de görülmesini diliyoruz. Fırsatçıların, karaborsacıların ahlaksızların hevesleri kursaklarında kalacaktır. Vatandaşlarımızın ekonomik sorunlardan istifade ederek servetlerine servet katmanın peşinde olacak izansızlarla kıran kırana mücadelenin yapılması gerektiğine inanıyoruz.
'FİRMALARIN İNDİRİME GİTMESİ MİLLİ BİRLİK VE DAYANIŞMAMIZIN MANEVİ HARCIDIR'
Temelsiz fiyat artışlarının frenlenmesi, hayat pahalılığının düşürülmesi hususunda herkesin yapacağı fedakârlıklar vardır. Bilhassa enflasyonla mücadelede gönül birliğini hayata geçirmeliyiz. Mal ve hizmet üreten, satan, pazarlayan firmalarımızın, kurumlarımızın toplumsal rahatlama adına temel ihtiyaçların fiyatlarında yüzde 2 - 5 arasında indirime gitmeleri milli birlik ve dayanışmamızın manevi harcıdır. Bizim temennimiz herkesin elini taşın altına koymasıdır. Örtünme, beslenme ve barınma sorunlarının hep birlikte vicdan seferberliğiyle üstesinden gelmek mümkündür.
'BUNLARIN ALAYI SAHTEKARDIR'
Faiz lobisinin şiddetlenen tazyik ve telkinlerine, zillet ittifakının seriye bağlanan 'bittik, tükendik' propagandasına hiçbir şekilde kulak asmadan tıpkı Ahilik kültüründe yaşandığı gibi darda ve zorda kalan insanlarımıza şefkat elimizi uzatabiliriz. Diyorlar ki yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü düzelmeden Türkiye düzelmez diyorlar. Mutfaklarımızda yangın var, marketlerde karne uygulamaları başladı. Esnafımız satacak mal bulamıyor, Erdoğan gitmeden ekonomideki sorunlar çözülemez diyorlar. Yalan bunlarda, bunların alayı sahtekârdır."
BABACAN'A TEPKİ: KAYYUM DEĞİLİZ
MHP lideri, kendisini "Sayın Bahçeli kayyum gibi iktidarın başında" diye eleştiren DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'a da "Biz kayyum değiliz, MHP'yiz. Bu tipler aslında bizim muhatabımız değildir. Kendisine ve partisine ihanet eden fırsatını bulunca milletine de ihanet eder. Bu şahsa sesleniyorum; kayyumu falan geç partine doldurduğun casuslarla birlikte hangi örgütlere peşkeş çektiğini adamsan açıkla" tepkisini gösterdi.
KILIÇDAROĞLU'NU ELEŞTİRDİ: LEKELİ MİRASIN OLARAK ANILACAK
Bahçeli, Kılıçdaroğlu'nun sosyal medya hesabında yayınladığı videolara da değindi. "Sayın Kılıçdaroğlu fazla zahmete girme; CHP'nin başına bir kaset komplosuyla inmen, terörle mücadeleye hayır demen, terörizme gülücükler saçman, HDP'yi meşru sayman, terörist Demirtaş'ı övmen, İstiklal Marşı'nı okuyamaman, yabancı büyükelçilerden aman dilemen, senin lekeli mirasın olarak anılacaktır" ifadesini kullandı.
Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Aklımızın estiği gibi davranmadığımız bilinmelidir. Anadolu'yu karış karış gezmemiz tesadüf olarak değerlendirilmemelidir. 70 ilimizi ziyaret etmiş olduk, elbette bunu yeterli görmüyoruz. Önümüzdeki hafta sonu kalan illerimizi kucaklayacağız, ufuk açacağız, yalancıların maskesini düşüreceğiz. Kurulan tuzakları aktaracağız, kötü niyetlileri açıklayacağız. Halkımızla bütünleşeceğiz, mutlaka anlaşacağız. 'Geliyor gelmekte olan' diyorlar ya biz de 'Gidiyor, gitmekte olanlar' diyeceğiz. Türk milletini zillete ikna edemeyecekler. Milletimiz varlığına sahip çıkacak, istikbaline sahip çıkacak, birliğine ve kardeşliğine sonuna kadar destek olacak.
Cumhurun kaderi cumhuriyetin kaderidir. Cumhur İttifakı, Türkiye'yi kaos tetikçilerinden fedakarca koruyacaktır. Çalışacağız, çağıracağız, sular gibi coşacağız. Emek vereceğiz, mücadele edeceğiz, mutlaka başaracağız. Program ve ziyaretlerde partimizi temsilen görev yapan bütün dava arkadaşlarımı bir kez daha yürekten tebrik ediyorum.
Geleceğin yol haritasını geçmişin tecrübeleriyle çizmekten başka çaremiz yoktur. Türk milleti yaklaşık 200 yıldır ekonomik baskılara, siyasi dayatmalara maruz kalmıştır. Daha istikrarlı bir ekonomi, daha güçlü bir devlet özlemi milli yüreklerde kor gibi yanarak alev alacağı zamanı beklemiştir. Umudunu hiç kaybetmemiş, kutlu hedeflerinden en ufak sapma göstermemiştir. Siyasi tarihi kültürel varlığımız, ekonomik yaptırımlarla taciz edilmiş, sürekli tahribata uğramıştır. Bu ülke hepimizindir. Temiz bir dil kullanmak, empati yapmak, meseleleri geniş bir açıyla ele almak herkesin müşterek sorumluluğudur. Birbirimizi suçlayarak kin ve öfkelerimizi yarıştırmak Türkiye'ye yapılabilecek en büyük kötülüktür. Ekonomik çetelerin, küresel tefecilerin neyi amaçladıkları vicdan sahibi her insanımızın malumudur.
'PARA YOKSA BULURUZ, ORDU YOKSA KURARIZ'
Nice badirelerden geçerek bugünlere geldik. Onurumuzdan, şerefimizden asla vazgeçmedik. Biliyoruz ki bir Türk dünyaya bedeldir. Çayımıza koyacak şekerimiz yoktu ama Çanakkale'de destanlar yazdık. Çünkü irademiz, imanımız kadar büyüktü. Çünkü yokluğa dayanabilirdik ama esarete kesinlikle tahammül edemezdik. Yeri geldi silah, mermi bulamadık, bunları alacak para bulamadık. 19. ve 20. yüzyılların zorlu dönemeçlerinde ekonomik saldırılarla milletimizi teslim alamayacakların boyun eğeceğimiz mi zannediliyor. Para yoksa buluruz, ordu yoksa kurarız, düşman yoksa yeneriz.
Merkez Bankası rezervleri eridi yalanına bel bağlayan CHP yönetimi başta olmak üzere zilletin diğer ortaklarının bunu görmesi için milli duruş göstermeleri gerekmektedir. Ekonomi, rakam, oran, yüzde, matematikten çok daha öte bir alandır, böyle de olmalıdır. Sorun yeni fikirlerde değil, eski fikirlerdedir. 20. yüzyıl ekonomisinin yakasına rasyonel isyan portresi astılar. Aslında hepimiz aynı şeylerden konuşuyoruz, fakat konuştuğumuz şeyin ne olduğu konusunda anlaşabilmiş değiliz. Eski teorik şemaları yıkan yeni keşifler yapmadıkça daha adil, daha eşitlikçi bir dünyaya ulaşmamız sadece entellektüel bir sızlanma olarak kalacaktır.
TEMEL İHTİYAÇLARDA YÜZDE 2 İLE YÜZDE ARASINDA İNDİRİM ÇAĞRISI
Ne ekonomi eski ekonomidir, ne de dünya eski dünyadır. Böylesi bir düzen Allah'ın nizamı olarak görülemeyecektir. Ekonomide yeni bir zihniyet devrimine ihtiyaç olduğunu görmeliyiz. Önümüzde dikilen bentleri birlikte aşmalıyız. Türkiye ekonomisinin yapısal zaafları vardır ve bellidir ancak hiçbiri çözümsüz olarak görülmemelidir. Dayanışma ve yardımlaşmaya en fazla ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde, sokakları karıştırmaya çalışan odaklara milletimiz prim vermeyecektir. Ekonomik dengeleme ve normalleşmenin günbegün hayata geçtiğinin de görünmesini istiyoruz.
Vatandaşlarımızın ekonomik sorunlardan istifade ederek servetlerine servet katanlarla kıran kırana mücadele edilmesini istiyoruz. Herkesin yapacağı fedakarlıklar vardır ve olmalıdır. Enflasyonla mücadelede gönül birliğini hayata geçirmeliyiz. Temel ihtiyaçların fiyatında yüzde 2 ile yüzde 5 arasında indirime gitmeleri gerekir. Zillet ittifakının bittik propagandasına kulak asmadan, darda ve zorda kalan vatandaşlarımıza elimizi uzatabiliriz.
'MUTFAKLARIMIZDA BÜYÜK BİR YANGIN VAR DİYORLAR'
Mutfaklarımızda büyük bir yangın var diyorlar. Erdoğan gitmeden ekonomideki sorunlar çözülemez diyorlar. Diyorlar ki Türkiye en büyük istikrarsızlığı Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nde yaşıyor. Yalan bunlarda, saptırma bunlarda, bunların alayı sahtekardır. Alayı aydınlıktan korkan müfteriler korosudur.
'PARTİSİNE İHANET EDEN FIRSATINI BULUNCA MİLLETİNE DE İHANET EDER'
Biz kayyum değiliz, MHP'yiz. Bu tipler aslında bizim muhatabımız değildir. Kendisine ve partisine ihanet eden fırsatını bulunca milletine de ihanet eder. Bu şahsa sesleniyorum; kayyumu falan geç partine doldurduğun casuslarla birlikte hangi örgütlere peşkeş çektiğini adamsan açıkla. Zillet ittifakı bütün imkanlarıyla faaliyettedir. Kılıçdaroğlu sosyal medyadan video yayınlamaya iyiden iyiye merak salmıştır. Sayın Kılıçdaroğlu fazla zahmete girme; CHP'nin başına bir kaset komplosuyla inmen, terörle mücadeleye hayır demen, terörizme gülücükler saçman, HDP'yi meşru sayman, terörist Demirtaş'ı övmen, İstiklal Marşı'nı okuyamaman, yabancı büyükelçilerden aman dilemen, senin lekeli mirasın olarak anılacaktır.
ERKEN SEÇİM TARTIŞMASI
Bu mudur sizin helalleşmeniz? Buysa eğer siyasetiniz yere batsın diyorum. PKK'nın terör elebaşları özerklik şartıyla helalleşmeye hazır olduklarını açıklıyor. Peki CHP Genel Başkanı buna ne diyor? Utanmadan gayri milli diyen Kılıçdaroğlu, milliyetçiliğin derin manasını bilmeyen zilletin temsilcidir. Gayri milli arıyorsa çevresine baksın. Sayın Kılıçdaroğlu benim millet ve vatan sevgimin fitresini versem sana ve sülalene 100 yıl yeter. Erken seçim yoktur, hemen seçim yoktur, sevsen de sevmesen de alışman, riayet etmen tavsiyemdir. 2023 yılının haziran ayını bekleyin, biraz daha dişinizi sıkın.
SİSTEM TARTIŞMASI
Güçlendirilmiş parlamenter sistem zaman kaybıdır. Parlamenter sistemde kurulan hükümetler, özellikle koalisyon hükümetleri ülkeyi tek bir adım öteye götürememişlerdir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle çift başlılık sona ermiştir. Cumhurbaşkanı'nı millet aracısız ve doğrudan seçmektedir. Geleceğiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'dir. Türkiye artık denenmiş yollardan geçmeyecektir."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.