MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala'nın serbest bırakılmasını isteyen Kılıçdaroğlu'na ateş püskürdü, "Eğer cesaretin varsa, eğer mertsen bu soruyu gözü yaşlı şehit evlatlarına sor. Şehit analarının, babalarının gözünün içine bakarak sor" dedi. Bahçeli, Suriye'nin kuzeyine TSK tarafından bir operasyonun zorunlu olduğunu da vurguladı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Suriye'nin kuzeyindeki teröristlerin temizlenmesi için operasyonun mutlak bir zorunluluk olduğunu belirtti. Bahçeli, Yunanistan ile ABD'nin anlaşmasına tepki gösterdi, "Açıkça söylüyorum, NATO içinde Türkiye'ye siper kazılmaktadır." dedi.

Bahçeli, Kılıçdaroğlu'nun Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş'ın tutukluluk nedenlerini sorması ve serbest bırakılmasını istemesine çok sert sözlerle tepki gösterdi, "Eğer cesaretin varsa, eğer mertsen bu soruyu gözü yaşlı şehit evlatlarına sor. Şehit analarının, babalarının gözünün içine bakarak sor" ifadelerini kullandı.
Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Zillet İttifakı havanda su dövmüş, Cumhur İttifakı milletle kenetlenmiştir.

Cumhur İttifakı çiftçi dostu, Cumhur İttifakı esnaf sevgisi ile doludur.

Dar gelirli vatandaşlarımızı, asgari ücretle geçinen milyonlarca kardeşimizi, üreten insanlarımızı boğmayacak, daraltmayacak bir vergi sistemi kaçınılmaz bir ihtiyaçtır.
Herkesin gelir gücüne göre vergi ödediği adil bir sistem esas olmalıdır. Verginin üretim ve istihdam üzerindeki etkisi ile sosyal yönü birlikte değerlendirilmelidir. Vergi sistemi dinamik bir yapıya kavuşturulmalıdır.

Millet ne istiyor ise onu yapacağız. Çünkü biz Cumhur İttifakı'yız. İstismarcılara izin vermeyeceğiz. İnkarcılara pirim vermeyeceğiz. İhanetin belini kıracağız.

Siyasi kriz çıkarmakla meşgul olan siyasi partiler milletimiz tarafından not edilmektedir. Ortada bir kriz yoktur. Olsa da bundan memnun olamayız. Cumhur İttifakı'nın bir ortağı olarak hesap vermemiz gerekiyorsa bunu da seve seve veririz.

Biz krizlerin ortağı değil, insanımızın ortağıyız. Cumhur İttifakı'nın yılmaz ortağıyız.

Bir süredir İstanbul'un bazı ilçelerinde kağıt toplayıcı kardeşlerimiz ile ilgili istenmeyen şeyler yaşandığını görüyoruz. Bunu da Kılıçdaroğlu'nun kaşımaya çalıştığını görüyoruz. Kılıçdaroğlu garibanın yanında olduğunu söylüyor. Buna kendisi bile inanmıyor, kimseyi de inandıramıyor.

Çalışanın iyisi kötüsü olmaz. Rızkın iyisi kötüsü olmaz. Kağıt toplayıcı kardeşlerimizi rahatlatmak değil, daha insani şartlarda çalışmalarını sağlamaktır. Kılıçdaroğlucahilce konuşup gafilce hareket edeceğine öncelikle kağıt toplayıcı kardeşlerimizin kaynağına inmelidir. Biz bunun derinliğini 2010 yılında görümüştük. Okulsuz her köye bir okul kampanyası başlatmıştık.

Kılıçdaroğlu'nun sözü kaymak tabakanın sözüdür. Bu zihniyet sahipleri sırça köşklerde samanlık türküsü söyler.

Kılıçdaroğlu ve İP'çi yoldaşları garibanın değil, gaddarların, bölücülerin yanındadır.

Kılıçdaroğlu millet adına adalet istediğini açıklamış, sonunda da hainlerin isimlerini peş peşe sayarak ifşa etmiştir. Kavala ve Demirtaş neden hapiste demiş? Kavala Sorosçu'dur. Demirtaş ise teröristtir.

Eğer cesaretin varsa, eğer mertsen bu soruyu gözü yaşlı şehit evlatlarına sor. Şehit analarının, babalarının gözünün içine bakarak sor.

BÜROKRASİYE TEHDİTE TEPKİ: ATEŞ OLSAN CÜRMÜN KADAR YER YAKARSIN

Kılıçdaroğlu'nun bürokrasiye tehdit mesajı vesayetçi bir yaklaşımdır. Süre doldu, bir günde geçti. Sayın Kılıçdaroğlu ne oldu? Heyben doldu mu? Başın göğe erdi mi? Bu üslubun faili ateş olsa cürmü kadar yer yakacatır.

"KILIÇDAROĞLU BÜROKRATLARA DEĞİL İMAMOĞLU'NA KAFA YORSUN"

Kılıçdaroğlu bürokrasiye değil İBB Başkanı'na kafa yormalıdır. Bu şahıs sadece boş zamanlarında belediye binası ve İstanbul'a uğradığını görüyoruz.

Bu şahsın gezmediği gitmediği yer kalmamıştır. Sipariş bir senaryo devrededir.

Bu şahıs neyi planlamaktadır? Birbirinize çalım atmak için fırsat kollayan curcuna ittifakına Türkiye teslim edilir mi?

"TÜRKİYE GÜDÜMLÜ BİR ÜLKE OLAMAZ"

Yunanistan Türkiye'yi hedef alan her olayda çıban başı olarak karşımıza çıkmaktadır. Cumhurbaşkanımızı hedef alan haberin de Yunan medyasından çıktığı görülmektedir. Sandıkta bulamadıklarını zorla elde etmeye niyetlenenler önce bizim bedenlerimizi çiğnemelidir. Türkiye güdümlü bir ülke olamaz.
Herkesin gelir gücüne göre vergi ödediği adil bir sistem esas olmalıdır. Verginin üretim ve istihdam üzerindeki etkisi ile sosyal yönü birlikte değerlendirilmelidir. Vergi sistemi dinamik bir yapıya kavuşturulmalıdır.

Millet ne istiyor ise onu yapacağız. Çünkü biz Cumhur İttifakı'yız. İstismarcılara izin vermeyeceğiz. İnkarcılara pirim vermeyeceğiz. İhanetin belini kıracağız.

Siyasi kriz çıkarmakla meşgul olan siyasi partiler milletimiz tarafından not edilmektedir. Ortada bir kriz yoktur. Olsa da bundan memnun olamayız. Cumhur İttifakı'nın bir ortağı olarak hesap vermemiz gerekiyorsa bunu da seve seve veririz.

Biz krizlerin ortağı değil, insanımızın ortağıyız. Cumhur İttifakı'nın yılmaz ortağıyız.

Bir süredir İstanbul'un bazı ilçelerinde kağıt toplayıcı kardeşlerimiz ile ilgili istenmeyen şeyler yaşandığını görüyoruz. Bunu da Kılıçdaroğlu'nun kaşımaya çalıştığını görüyoruz. Kılıçdaroğlu garibanın yanında olduğunu söylüyor. Buna kendisi bile inanmıyor, kimseyi de inandıramıyor.

Çalışanın iyisi kötüsü olmaz. Rızkın iyisi kötüsü olmaz. Kağıt toplayıcı kardeşlerimizi rahatlatmak değil, daha insani şartlarda çalışmalarını sağlamaktır. Kılıçdaroğlucahilce konuşup gafilce hareket edeceğine öncelikle kağıt toplayıcı kardeşlerimizin kaynağına inmelidir. Biz bunun derinliğini 2010 yılında görümüştük. Okulsuz her köye bir okul kampanyası başlatmıştık.

Kılıçdaroğlu'nun sözü kaymak tabakanın sözüdür. Bu zihniyet sahipleri sırça köşklerde samanlık türküsü söyler.

Kılıçdaroğlu ve İP'çi yoldaşları garibanın değil, gaddarların, bölücülerin yanındadır.

Kılıçdaroğlu millet adına adalet istediğini açıklamış, sonunda da hainlerin isimlerini peş peşe sayarak ifşa etmiştir. Kavala ve Demirtaş neden hapiste demiş? Kavala Sorosçu'dur. Demirtaş ise teröristtir.

Eğer cesaretin varsa, eğer mertsen bu soruyu gözü yaşlı şehit evlatlarına sor. Şehit analarının, babalarının gözünün içine bakarak sor.

BÜROKRASİYE TEHDİTE TEPKİ: ATEŞ OLSAN CÜRMÜN KADAR YER YAKARSIN

Kılıçdaroğlu'nun bürokrasiye tehdit mesajı vesayetçi bir yaklaşımdır. Süre doldu, bir günde geçti. Sayın Kılıçdaroğlu ne oldu? Heyben doldu mu? Başın göğe erdi mi? Bu üslubun faili ateş olsa cürmü kadar yer yakacatır.

"KILIÇDAROĞLU BÜROKRATLARA DEĞİL İMAMOĞLU'NA KAFA YORSUN"

Kılıçdaroğlu bürokrasiye değil İBB Başkanı'na kafa yormalıdır. Bu şahıs sadece boş zamanlarında belediye binası ve İstanbul'a uğradığını görüyoruz.

Bu şahsın gezmediği gitmediği yer kalmamıştır. Sipariş bir senaryo devrededir.

Bu şahıs neyi planlamaktadır? Birbirinize çalım atmak için fırsat kollayan curcuna ittifakına Türkiye teslim edilir mi?

"TÜRKİYE GÜDÜMLÜ BİR ÜLKE OLAMAZ"

Yunanistan Türkiye'yi hedef alan her olayda çıban başı olarak karşımıza çıkmaktadır. Cumhurbaşkanımızı hedef alan haberin de Yunan medyasından çıktığı görülmektedir. Sandıkta bulamadıklarını zorla elde etmeye niyetlenenler önce bizim bedenlerimizi çiğnemelidir. Türkiye güdümlü bir ülke olamaz.