Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "COVID-19 Türkiye Platformu" koordinasyonunda gerçekleştirilen Aşı ve İlaç Geliştirme Sanal Konferansı'na telekonferansla katıldı. Konferansta sunum yapan bilim insanlarının açıklamalarını dikkatle takip ederek, çeşitli sorular yönelten Varank, destek ve koordinasyon anlamında Bakanlık olarak yapacakları çalışmalara ilişkin de bilgi verdi.

Kovid-19'a yönelik tedavi için yapılan klinik çalışmaların Türkiye ve dünyadaki gidişatına değinen Varank, bu konuda çalışma yapan tüm ekiplerle irtibat kurulmasında Bakanlık olarak harekete geçebileceklerini söyledi.

Varank, aşı ve ilaç geliştirme konusunda inovasyonların önünü açıcı şekilde hareket edilmesi gerektiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"ABD gibi kuralların çok sıkı olduğu yerlerde bile bu süreçte kararlar 1-2 günde verilebiliyor. İnsan sağlığını ilgilendiren konularda regülasyonlar elbette önemli ancak bizi kısıtlayacak, kendi elimizi kolumuzu bağlayıcı tarzda hareket etmememizin önemli olduğuna inanıyorum. Bunu sanayi ve teknolojinin diğer alanlarında da görebiliyoruz. Birtakım standart dayatmalarının önümüzü kolayca kesebildiğine ama standartları koyan ülkelerin bunların arkasından dolandıklarına şahit olabiliyoruz. Onun için biraz daha cesur olmamız gerektiğine inanıyorum."

Kovid-19'a yönelik girişimlerde devlet desteklerinin bulunduğunu ancak özel sektörün bu alana yatırım yapmakta isteksiz olduğunu ifade eden Varank, "Garantici bir anlayışla bu işler olmuyor. Çok güzel girişimler de var ama onlar da devletin teşvikiyle harekete geçiyor. Özel sektörün girişimcilikte biraz daha elini taşın altına koyması lazım." değerlendirmesinde bulundu.

"TÜBİTAK MAM'ın kapıları tüm araştırmacılarımıza açık"

Varank, dünyada da uygulanan geleneksel bir yöntem olan antikor tedavisine işaret ederek, Türkiye'de bu konuda çalışma yapmak isteyenlerin bulunduğunu ve tedavide standartların oluşturulmasına ilişkin yapıyı kurabileceklerini dile getirdi.

TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezinin (MAM) yürüttüğü projelerin yanında, Kovid-19'a yönelik çalışmalarda da koordinasyonu sağlayacağını vurgulayan Varank, "Araştırmacılarımızın neye ihtiyacı varsa TÜBİTAK MAM koordinasyonunda yerine getirmeye çalışacağız. Koordinasyonu sağlamanın yanında merkezin fiziki olarak da kapıları araştırmacılarımız için sonuna kadar açık." ifadelerini kullandı.

Varank, Kovid-19'a yönelik çalışma yapan akademisyenlerin araştırma süreçlerinde, stajyer ihtiyaçlarının da karşılanmasının önünün açıldığını kaydetti.

"Gümrüklerde yaşanabilecek sorunların çözümü için çalışıyoruz"

Araştırmacıların malzeme tedarikinde gümrüklerde yaşayabileceği sorunların çözümü için Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile konuştuklarını vurgulayan Varank, şöyle devam etti:

"Süreçlerin bu dönemde hızlandırılması gerekiyor. Ticaret Bakanlığımız da bu tip ürünlerin hızlıca gümrüklerden geçmesi için çalışma yapıyor ancak gümrükten ziyade tedarik zincirleriyle ilgili sıkıntılar daha fazla göze batıyor. Bu konuda da öncü olabiliriz. TÜBİTAK MAM'daki arkadaşlarımız yaşanan sorunları bize doğrudan iletebilirler." değerlendirmesinde bulundu.

Varank, süreci yerlileşmede bir fırsat olarak da kullanmaya çalıştıklarını belirterek, Türkiye'de özellikle enzimlerle ilgili yoğun faaliyetlerin olduğunu, tanı kitlerinde kullanılan enzimlerin yerlileştirildiğini ve endüstriyel enzimin de üretildiğini söyledi.

Beraberlik vurgusu

Varank, konferansın kapanışında yaptığı konuşmada ise Kovid-19 ile mücadele sürecinde beraber çalışmanın önemine değinerek, "Kovid-19 global bir tehdit. Önce ülkemizdeki, daha sonra da dünyadaki tüm bilim insanlarının beraber hareket ederek üstesinden gelebileceği büyük bir problem. COVID-19 Türkiye Platformu da bilim insanlarını bir araya getirdiğimiz öncü bir platform oldu." dedi.

Bu birlikteliğin devamı için bilim insanlarına çağrıda bulunan Varank, katkı sağlamak isteyenleri kolaylıkla dahil etmek için de söz konusu platformu esnek bir yapıda kurduklarını anlattı.

Varank, kurumsal çekişmeleri minimuma indirerek ortak çalışmayla etkili sonuçlar alınacağına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Platformu bilimsel çalışmalarımızı mümkün olan en fazla kişiye ulaştırmak için kullanmamız lazım. Akademik konularda yabancı dillerde binlerce kaynağa ulaşabilirken, Türkçe kaynaklarımızda paylaşımcılık biraz daha zayıf. Her projede günlük olarak neler yapılıyor raporlanabilir. Herkes çalışmalarını hızlı bir şekilde paylaşabilirse tekrarların önüne geçip birbirimizin çalışmalarından da faydalanabiliriz."

Varank, karşılıklı bilgi ve tecrübe paylaşımı açısından uluslararası destek talepleri olduğunu belirterek, bununla ilgili organizasyon düzenlenebileceğini, sanal konferansları da devam ettirmek için çalışacaklarını dile getirdi.

Aşı, ilaç, tanı kiti geliştirilmesi konularında her türlü desteği vereceklerini vurgulayan Varank, "TÜBİTAK MAM, tüm talepleri organize edip çözmeye çalışacak. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak hangi konuya müdahale etmemiz gerekirse bunu yapacağız. Süreci bilim insanlarımızın katkılarıyla aşacağımızı biliyoruz." diye konuştu.

Araştırmacıların Kovid-19'a yönelik çeşitli konulardaki projelerini anlattığı ve çalışmalarına ilişkin soruları yanıtladığı sanal konferans toplam 140 bin izlenmeye ulaştı.