Bakan Varank Kovid-19'a Karşı Verilen 'Yerli' Mücadeleyi Anlattı
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, Türkiye'de sağlık çalışanlarının maske ve koruyucu ekipman sorunu olmadığını belirterek, "Salgın döneminde yaklaşık 250 milyon maskeyi vatandaşlarımıza ve sağlık çalışanlarımıza ücretsiz dağıttık." dedi
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Akit TV'de katıldığı programda, Türkiye'nin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı yerli ürünlerle verdiği mücadeleye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yerli solunumun cihazının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde kurulan Ar-Ge ekosisteminin ne kadar başarılı olduğunu gösterdiğini dile getiren Varank, cihazın muadilleriyle karşılaştırıldığında gerçekten başarılı bir cihaz olduğunu söyledi.
Varank, Kovid-19'un akciğere tutunması ve solunumu durdurması nedeniyle hastalıkla mücadelede yoğun bakım solunum cihazının önemine dikkati çekerek, Türkiye'nin güzide firmalarının devreye girerek söz konusu cihazın seri üretimi için çalışmaya başladıklarını ifade etti.
Yerli solunum cihazının 14 gün gibi kısa bir süre içinde seri üretilebilir hale getirildiğini anlatan Varank, "Daha önce Biosys isimli bir firmamızın yoğun bakım solunum cihazı ürettiğini biliyorduk. Biz bu firmamızla direkt irtibata geçtik dedik ki bizim bu dönemde buna ihtiyacımız var. Her türlü desteği verelim ve bu cihazları seri üretmek için bir seferberlik başlatalım." diye konuştu.
Varank, üretim sürecinde, özellikle Baykar ve Firmanın Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar'ın çok büyük bir rol üstlendiğini belirterek şöyle devam etti:
"Bu cihazların seri üretime hazır hale getirilebilmesi için büyük bir gayretle çalışmaya başladılar. Daha sonra ASELSAN devreye girdi ve buradaki mühendis kardeşlerimiz bir milli mücadele şuuruyla bu cihazı seri üretime hazırlamak için büyük gayret gösterdiler. Bunların seri üretimi için de Arçelik devreye girdi. O da önemli bir sanayi kuruluşumuz ve seri üretim konusunda çok başarılılar. Böyle bir konsorsiyumla biz bu cihazı 14 gün içinde seri üretilebilir hale getirdik."
Söz konusu cihazın içindeki bazı parçaların daha önceki dönemlerde ithal edildiğine, salgın döneminde ise Türkiye'ye hiçbir ülke tarafından bunların satılmadığına dikkati çeken Varank, "Bizim mühendislerimiz seri üretime geçilirken bu parçaların tamamını da yerlileştirmiş oldu." dedi.
Bakan Varank, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın süreci bire bir takip etmesinin yerli solunum cihazının üretilmesindeki başarı da büyük etkisi bulunduğunu dile getirdi.
Bu işi tam bir milli seferberlik ruhuyla başardıklarını söyleyen Varank, dizayn ve prototiplerin kullanılması aşamasında yoğun bakım doktorlarının cihazları kullandıklarını ve ithal ürünlerle karşılaştırdıklarında çok verimli olduğunu kendilerine bildirdiklerini aktardı.
Varank, "İnşallah mayıs ayının sonuna kadar da 5 bin yoğun bakım solunum cihazını üretmiş olacağız." dedi.
Yurt dışından gelen koruyucu ekipman talepleri
Temel ihtiyaç malzemeleri konusuna da değinen Varank, başka ülkelerin Türkiye'den özellikle koruyucu maske, tulum, gözlük, eldiven, dezenfektanla ilgili talepleri olduğunu anlattı.
Varank, "Bunlarla ilgili de yaptığımız ihracatlar var ama şunun altını çizmemiz gerekiyor. Biz kendi ihtiyacımızı karşılamadan bunların ihracına müsaade etmiyoruz. Öncelikle bizim ülkemizin ihtiyacının karşılanmasını sağlayıp daha sonra bunların ihracatına müsaade ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin söz konusu dönemde yaptığı yardımlarla "veren el" konumuna geldiğini belirten Varank, bugüne kadar 120 ülkenin Türkiye'den yardım istediğini, 55 ülkeye maske, tulum gibi koruyucu ekipman gönderildiğini bildirdi.
Varank, Türkiye'nin malzeme ihtiyacı olmadığı ve gücü yettiği müddetçe söz konusu yardımların Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla sürdürüleceğini dile getirdi.
Türkiye'nin üretimdeki büyük kapasitesi sayesinde sağlık çalışanlarının maske ve koruyucu ekipman sorunu bulunmadığını ifade eden Varank, "Türkiye salgın döneminde yaklaşık 250 milyon maskeyi vatandaşlarımıza ve sağlık çalışanlarımıza ücretsiz dağıttı. Öncelikle tabii ki kendi insanımızın ihtiyacını karşılamak için çalışıyoruz." diye konuştu.
Yüksek koruma sağlayan N95 ve N99 maskelerin yerli olarak üretilmesine karşın bunların içindeki filtrelerin ithal edildiğini anlatan Varank, "Şu anda İstanbul Teknik Üniversitesinden bir hocamız ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezinden bir ekibimiz bu maskelerin içindeki filtreyi de yerli olarak üretmeyi başardı. Bunun da seri üretimi için altyapı kurulum ve yatırım çalışmalarını takip ediyoruz." dedi.
"Yerli otomobil çalışmaları son sürat devam ediyor"
Yerli otomobil çalışmalarına da değinen Varank, Kovid-19 salgını sebebiyle bu konuda haftalarla ifade edilebilecek ufak tefek oynamalar olacağını söyledi. Varank, "Birkaç haftalık oynamalar elbette olacak ama ana planda şu anda bir öteleme yok. Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu'ndaki (TOGG) arkadaşlarımız çalışmalarına son sürat devam ediyorlar." dedi.
TOGG'un araç fikri mülkiyet hakları, tasarımı ve tesciliyle yüzde 100 Türkiye'ye ait olduğunun altını çizen Varank, "Arkadaşlarımız bunu dizayn ederken yurt dışındaki firmalarla, en iyileriyle çalıştılar ama bu, aracın yerliliğine halel getirmiyor." diye konuştu.
"İnsana yaptığımız yatırımların karşılığını alabiliyoruz"
Varank, beyin göçüne ilişkin olarak da Türkiye'den giden her kişi için "beyin göçü" tanımlaması yapılmasının doğru olmadığını söyledi.
İnsanların yurt dışına çalışmaya, araştırma yapmaya ya da maaşlar daha yüksek olduğu için tamamen para kaynaklı düşüncelerle gidebildiğini belirten Varank, şunları kaydetti:
"Ben bunda bir sıkıntı görmüyorum. Çünkü gerçekten güçlü, büyük bir ülkeyiz. Genç bir nüfusumuz var. 18 senede üniversitelerimizle olsun, Ar-Ge merkezlerimizle olsun teknoparklarımızla olsun gerçekten güzel bir ekosistem kurduk ve insana yatırım yapmaya başladık. Bu yaptığımız yatırımların karşılığını da şu anda alabiliyoruz."
Bakan Varank, yurt dışında çok başarılı bilim insaları olduğunu ve bunların Türkiye'ye dönüşünü önemsediklerini dile getirerek, bu dönüşleri sağlamaya yönelik çalışmaların sürdüğünü söyledi.
Kovid-19 salgınıyla mücadele sürecinde bütün bakanların koordinasyon içinde çalıştıklarını vurgulayan Varank, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin avantajlarının özellikle kriz dönemlerinde daha iyi görüldüğünü belirtti.
Salgınla mücadelede sosyal mesafenin korunmasının önemine işaret eden Varank, "Bir süre daha dişimizi sıkmamız lazım. Tedbirlere riayet edersek bayramdan sonra normalleşme sürecini girmiş olacağız." dedi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.