Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun tv100 yayınında Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yönelik kullandığı hadsiz iftiralara ilişkin tepkiler gecikmedi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) yönelik sözlerinin ardından CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu hakkında soruşturma başlattı. Tanrıkulu'nun sözlerine Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barış Doster’den sert tepki geldi. Barış Doster, Tanrıkulu’nun açıklamalarının kabul edilemez olduğunu belirtti.

Tanrıkulu’nun partisinin tarihinden bihaber olduğunu ifade ederek, “Biz Türk Silahlı Kuvvetleri’ni andığımızda ‘Halk Ordusu’, ‘Millet Ordusu’ deriz. Mehmetçiği andığımızda biz; ‘Ayağına taş, gözüne yaş değmesin’ deriz. Belli ki Sezgin Tanrıkulu, belli ki halkçı da değil; toplumcu da değil. Tanrıkulu eğer halkçı ya da toplumcu olsaydı garip gurebanın çocuklarının; emperyalizm destekli PKK terör örgütüyle savaşırken şehit düşen o çocukların yanında olurdu” dedi.

Barış Doster’in tv100'de Kübra Par'ın moderatörlüğündeki "Kübra Par'la Farklı Açılar" programındaki açıklamaları şu şekilde:

"Sezgin Tanrıkulu, partinin tüzüğüne ne kadar hakimdir bilmem. Partisinin tarihinden bihaber olduğu aşikâr. Eğer Sezgin Tanrıkulu, CHP’nin tarihini bir kelime olsun bilseydi o partinin otel lobilerinde değil; Sivas Kongresi’nde kurulduğunu bilirdi. 9 Eylül’ü tarihsel hafızamızda iki olayla anımsarız. İzmir’in kurtuluşu ve CHP’nin kuruluşu… Birinci kongresi büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün lafından ‘Sivas Kongresi’ olarak tarihe kaydedilen CHP; peki niye 9 Eylül’de kurulmuştu? Niye 8 Eylül veya 10 Eylül değil? Çünkü emperyalizmle hesaplaşmanın simgesel tarihidir. Bu tesadüfü olarak seçilmiş bir tarih değildir.

"TANRIKULU EĞER HALKÇI OLSAYDI PKK'YA KARŞI SAVAŞIRKEN ŞEHİT DÜŞEN GARİP GUREBANIN ÇOCUKLARININ YANINDA OLURDU"

Belli ki CHP’nin Milletvekili Tanrıkulu, partisinin ne bu tarihini biliyor ne de bu tarihini içselleştirmiştir. Biz Türk Silahlı Kuvvetleri’ni andığımızda ‘Halk Ordusu’, ‘Millet Ordusu’ deriz. Mehmetçiği andığımızda biz; ‘Ayağına taş, gözüne yaş değmesin’ deriz. Belli ki Sezgin Tanrıkulu, belli ki halkçı da değil; toplumcu da değil. Tanrıkulu eğer halkçı ya da toplumcu olsaydı garip gurebanın çocuklarının; emperyalizm destekli PKK terör örgütüyle savaşırken şehit düşen o çocukların yanında olurdu. Sezgin Tanrıkulu belli ki solculuktan da nasibini almamış. Türkiye’de Ulus-Millet bilincine sahip hiçbir kişi ayakları bu vatana bu toprağa batan böyle bir laf etmez. Bir kez daha altını çizerek; üstüne basa basa söylüyorum; ‘Ben bu lafı şiddetle kınıyorum’.”