Başkan Erdoğan, 23 Haziran Seçimlerin Ardından AK Parti Grup Toplantısı'nda Konuştu

Başkan Erdoğan, 23 Haziran Seçimlerin Ardından AK Parti Grup Toplantısı'nda Konuştu

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 23 Haziran seçimlerin ardından AK Parti Grup Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu.

Pazar günü yapılan İBB Başkanlığı yenileme seçimlerinin de şehrimize ve ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum. Bu göreve seçilen CHP adayı Ekrem İmamoğlu'nu bir kez daha tebrik ediyorum.

İstanbul halkının kararının başımızın üstünde yeri vardır. 31 Mart seçimlerinde hem birleştirme tutanaklarında hem sandık kurullarında sonucu etkileyebilecek sorunlar tespit edilmişti.

Bu seçimlerde gerek belediye meclisinde kahir ekseriyetle partimiz seçimi kazanmıştı, komisyon seçimlerini yine AK Parti almıştı, başkan vekilliklerinde arkadaşlarımız göreve gelmişti.

BİNALİ BEY'E TEŞEKKÜR EDİYORUM

Şu ana kadar yaşadığımız süreç tamamen hukukidir. Tabi ki biz Binali Bey'in seçimi kazanmasını arzu ettik. Kendisine buradan teşekkür ediyorum.

Binali Bey, İstanbul'da bürokrat olarak başladığı hizmet yolculuğunu Meclis Başkanı olarak bugüne kadar sürdürmüştür.

Kendisi bunca bilgisini, birikimini, projesini hayata geçirmek için aday olmuştur. Ancak İstanbul halkının takdiri bu şekilde gelişti.

Bizim için önemli olan milli iradenin tecelli etmesidir. Son seçim, kimin kazandığının ötesinde milli iradenin tecellisi bakımından kıymetlidir.

BU ŞEHRE HİZMET ETMEYE SON NEFESİMİZE KADAR DEVAM EDECEĞİZ

31 Mart'ın galibi ise tartışmasız şekilde Cumhur İttifakı'dır. AK Parti ve MHP'dir. Geçtiğimiz pazar günü oy oranımız yüzde 45 olarak gerçekleşti ancak kazanmamıza yetmedi.

AK Parti ve MHP olarak sahip olduğumuz 25 belediye ile halkımıza en güzel hizmetleri verme gayreti içinde olacağız.

Cumhurbaşkanlığı, bakanlıklar olarak da hedeflerimizi hayata geçirmeye devam edeceğiz. Derin bir aşkla bağlı olduğumuz bu şehre hizmet etmeye son nefesimize kadar devam edeceğiz.

MUHASEBESİNİ YAPACAĞIZ

Bundan sonra tüm mesaimizi önümüzdeki gündeme teksif ederek çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bizim siyaset anlayışımızda millete küsmek, milleti suçlamak asla ve asla yoktur.

Tam tersine gerek 31 Mart'ta gerek 23 Haziran'da kendimizi niçin anlatamadığımızın muhasebesini yapacağız.

Bu değerlendirmenin sonucuna göre de atmamız gereken adımları hayata geçireceğiz. Tanımlamamızı kendi içimizde yapma kudretine sahibiz. Milletimizin verdiği mesajları görmezden gelerek kulağımızın üstüne yatma durumda değiliz.

OYUNLARI BOZDUK

17 yıldır girdimiz her mücadelede milletimizin desteğini yanımızda bulduk. Vesayet güçleri üzerimize geldiğinde çareyi milletimize sarılmakta bulduk. Mücadeleye devam gücünü hep milletimizde bulduk.

Milletimizle birlikte 'ona minute' dedik. Gezi olaylarında sokakları karıştırarak birliğimize göz diktiklerinde bu oyunu bozduk. FETÖ darbe girişiminde bulunduğunda yine alçakların karşısına yine milletimizle dikildik.

Ekonomide süren ancak ağustos ayında saldırı halini alan tuzakları milletimizle göğüslüyoruz. İstikrar ve güven ortamına yönelik saldırılar bugün de sürüyor, yarın da devam edecektir.

S-400'LERİ TESLİM ALMAYA BAŞLIYORUZ

Kim ne yaparsa yapsın biz milletimizle kendi hedeflerimiz doğrultusunda ilerlemeyi sürdüreceğiz.

Bunun için gece gündüz çalıyoruz. Yarın G20 toplantısı için bir haftalık Japonya-Çin seyahatimiz var.

Japonya sonrası Çin'i ziyaret edeceğiz. İkili ilişkilerimizi, dünyanın gündemini konuşacağız. Bakanlarımızla birlikte gelişmeleri ele alacağız. Türkiye'nin güvenlik ihtiyaçları konusundaki arayışlarımızı sürdürüyoruz.

S400 hava savunma sistemlerini önümüzdeki ay teslim almaya başlıyoruz. Güvenlik ihtiyaçlarımız konusundaki farklı seçeneklere de kapımız daima açık olmuştur.

Türkiye bu konuda izin almak, hele hele baskılara boyun eğmek durumunda değildir. S-400 meselesi doğrudan egemenlik haklarımızla ilgili konudur ve bundan geri adım atmayacağız.

TAVİZ VERMEDİK, VEREMEYECEĞİZ

BM Genel Kurulu'na katılacağız. Körfez'deki gerilim tüm dünya için çok büyük tehdit kaynağıdır.

Bu gerilimin bölge ülkelerinin hak ve hukukunu gözeterek geride bırakılması için elimizden geleni yapıyoruz.

Dünya çapında İslam'a, Müslümanlara ve Türklere karşı yürütülen husumet politikalarına en gür seda ile karşı çıkmaya devam ediyoruz.

Filistinlilerin haklarına yönelik tecavüzleri dile getirme kararlılığımızdan taviz vermedik, vermeyeceğiz.

HUKUKU YOK SAYAN GİRİŞİMLERE İZİN VERMEYECEĞİZ

Türkiye, tabii olarak sürekli yeni ve daha büyük sınamalarla karşı karşıya gelmektedir. Pısırık davranmak yerine meydan okumayı tercih ettik.

Bölgemizi ve dünyayı ilgilendiren kritik gelişmelerin yaşandığı dönemde Türkiye'yi içine hapsetmeye çalıyor.

Ülkemizin temel diplomatik, güvenlik ve ekonomik öncelikleriyle ilgili politikalarından taviz vermeyerek tavrımızı ortaya koyduk.

Bölücü terör örgütünü etkisiz hale getirecek adımları atıyoruz. Terör tehditlerini kaynağında yok edecek başarılar elde ettik.

İmralı'daki terörist başının yaptığı açıklamalar ve değerlendirmeler hem iç politikada, hem bölgede ciddi görüş ayrılıklarının ortaya çıktığının göstergesidir.

DEAŞ'ı üzerimize salmaya yönelik operasyonları bozduk, bozuyoruz. Doğu Akdeniz'deki arama faaliyetleri konusunda Türkiye'nin ve Kıbrıs Türkleri'nin hakkını, hukukunu yok sayan girişimlere izin vermeyeceğiz.

SİLAHLI KUVVETLERİMİZ GEREKLİ TEDBİRİ ALACAK

Yunanistan Başbakanı kendince bir şeyler söyleyip duruyor. Bizim orada haklarımız var. Hem arama-tarama yapacak gemilerimiz faaliyetlerini gösterecek, silahlı kuvvetlerimiz gerekli tedbiri alacaktır.

Ülkemizde sözde siyaset yapanlar eleştiriler yapıyorlar. Bunların böyle bir derdi, sıkıntısı yok. Bunlar benim KKTC'deki soydaşlarımın hakkı nedir, bu haklar kendilerine veriliyor mu böyle bir dertleri yok.

Biz diyoruz ki, o bölgede soydaşlarımızın çıkan petrol-doğalgazda hakkı var. Burayla ilgili Fransa'nın söyleyecek hiçbir şeyi yoktur.

Türkiye garantördür, Yunanistan garantördür, İngiltere garantördür ama Fransa sen konuşamazsın.

ZORLADIK, ZORLAYACAĞIZ

Suriye'deki krizin bir çözüme kavuşturulmasını sağlayacak çözüm yollarını sonuna kadar zorladık, zorluyoruz, zorlayacağız. En önemli konu bir terör koridoru olayıydı. bunu ortadan kaldırdık.

Şu anda terör koridorunu güvenlik koridoru haline getirelim. Türkiye'deki mültecilere oralarda yerleşim imkanı sağlayalım.

Birlikte bu güvenlik koridorunda yerleşim yerini yapalım. Bu konuda ABD gelsin lojistik desteğiyle desteğini versin.

Biz TİKA ile yerleşim noktasında altyapı üstyapı yaparız. Batı ülkelerine başta Obama, şu an Trump'a söyledim.

O da bu ifadeleri birkaç kez kullandı. Mali desteği kimse vermedi. Sayın Merkel ile de bunları konuştum.

O da böyle bir desteği verebileceğini söyledi ama bir gelişme olmadı. Aynı şekilde Suudla da görüştüm o da söyledi. Oradan da ses yok. Hep söylüyorlar ama laf ola beri gele.

Bütün bunlara rağmen ülkemizde bulunan Suriyelilerin geri dönüşleri için güvenli bölgeleri genişletmeye çalıyoruz. Şu ana kadar 330 bin kişi geri döndü. Kısa sürede bu rakam milyonlara ulaşacaktır.

2023 HEDEFLERİNE ULAŞACAĞIZ

Milletimiz 24 Haziran ve 31 Mart seçimlerindeki iradesiyle AK Parti'ye ve MHP'ye durmak yok yola devam demiştir.

Önümüzde çok çalışmamız gereken 2023 hedeflerimiz var. Engelleri aşarak, prangaları parçalayarak bu hedeflere inşallah ulaşacağız.

EKONOMİ VE GÜVENLİK KONULARI GÜNDEMİMİZDE YER ALACAK

Önümüzdeki dönemde ekonomi ve güvenlik konuları gündemimizde yer alacaktır. Türkiye'nin asıl hedefi yüksek teknoloji, markalaşmaya dayalı ihracatı geliştirmektir.

Sözde siyaset yapan birileri eğitim, sağlıkta, ulaşımda, emniyette attığımız adımları küçümseyerek prim yapmaya çalışıyor. Bugün birisi öyle diyor; 'Şu kadar bölünmüş yol yapmakla mı oy alacaksınız'.

Bir de teşekkür etmesini bilin ya. Tamam da siz de geçmişte bakanlık falan yaptınız, niye yapamadınız? İsteseler de istemeseler de biz bu yolları yapmaya devam edeceğiz. Köprüleri yapmaya devam edeceğiz.

EKONOMİK TUZAKLARIN MİLLETİMİZİ NASIL BUNALTTIĞININ FARKINDAYIZ

Bütün bunlarla beraber ülkemizin geleceğini karartmaya, önünü kesmeye yönelik ekonomik tuzakların milletimizi nasıl bunalttığının farkındayız. Kur-faiz-enflasyon üçgeninde bulunanların hangi sıkıntıları çektiğini gayet iyi biliyoruz.

Ekonomide istikrarı sağlamadan üretimi, yatırımı istediğimiz seviyeye getiremeyeceğimiz açıktır. Ülkemiz yönelik saldırıları hep bu istikrar noktasına yoğunlaştırıyor.

Geçtiğimiz yıldan itibaren şoklara karşı dirençli, sağlıklı, sürdürülebilir, dengeli büyümeyi hedefleyen program uyguluyoruz. Yakında yeniden ekonomimizin yükselişe geçmeye başladığını göreceğiz.

Haziran itibariyle göstergeler olumlu yükselişi gösteriyor. Döviz rezervlerimiz 100 milyar dolar seviyesine yaklaştı. Borsa yükselmeye, dolar düşmeye başladı. Ülke risk primimiz geriliyor.

Güven endekslerinin hepsinde olumlu yükseliş gözleniyor. İhracatımızdaki ve turizm sektöründeki olumlu yükseliş sürüyor. 50 milyon turist hedefinin üzerine çıkacağız.

Bu durum aynı zamanda cari açığın azalmasını sağladı. Bu ay itibariyle cari fazla vermeyi bekliyoruz. İstihdamda 2018 yılındaki sıkıntıları geride bırakarak artıya geçtik.

Uluslararası yatırımcıların ilgisi artarak sürüyor. Türkiye'yi bölgesel krizler ve iç politik gelişmeler üzerinden köşeye sıkıştırmaya çalışanlara fırsat vermiyoruz.

YENİ MÜJDELER PAYLAŞACAĞIZ

G20 ve Çin seyahatinden sonra bazı müjdeleri paylaşacağımıza inanıyorum. Ekonomideki adımları atıyoruz.

Yargı Reformu Strateji Belgemizi de açıkladık, çalışmaları sona erdiriyoruz ve sizlerle paylaşacak ve Meclis'e göndereceğiz.

Yeni askerli sistemi başta olmak üzere pek çok düzenleme Meclis'in gündeminde. Gençlerimizin hayatlarını planlamada kolaylık sağlayacak askerlik düzenlemesinin hayırlı olmasını diliyorum.

Türkiye'nin istikrarını bozmaya amaçlayanlara en güzel cevabı icraatlarımızla, reformlarımızla vermeye kararlıyız.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler