Başkurdistanlı Shafikova: Türkiye Cennet Gibi Bir Yer

Başkurdistanlı Shafikova: Türkiye Cennet Gibi Bir Yer

Antalya'da müşteri olarak bindiği taksinin şoförüne aşık olunca evlenen Başkurdistanlı Albina Shafikova Şahin, "Cennet gibi bir yer" dediği Türkiye'de iki çocuğu ve eşiyle mutlu bir hayat sürdürüyor

ANTALYA (AA) - Ülkesinde üniversiteyi tamamladıktan sonra 1999'da ilk kez turist olarak Türkiye'ye gelen Başkurdistanlı Albina Shafikova Şahin, 2005'te Rus sağlık sigorta şirketinin görevlisi olarak Antalya'da işe başladı. Yaz aylarında Antalya'da, kış aylarında ise Mısır, Tayvan, Japonya ve İtalya'da çalışan Shafikova, 2007'de taksicilik yapan Erdal Şahin ile tanıştı.

Türkiye'ye yerleşmeye karar veren Shafikova, 2009'da telefonla aradığı Erdal Şahin'den Kemer'de ev bulması konusunda yardım istedi. Şahin de Shafikova'ya yardım etti.

Zamanla ailelerin de tanışmasıyla gelişen ikili arasındaki arkadaşlık, Erdal Şahin'in sahilde hazırladığı sürpriz doğum günü sonrasında evlilikle sonuçlandı.

Antalya'da 2012'de gerçekleştirilen Türk düğünüyle evlenen Albina ile Erdal Şahin çifti, dünyaya gelen çocukları Arina (7) ve Deniz Arel (4) ile mutlu bir hayat sürüyor.

İngilizce, İtalyanca, İspanyolca, Japonca, Rusça ve Türkçe bilen Shafikova Şahin, gitar çalıyor, resim yapıyor. Gençliğinde profesyonel hentbol da oynayan Shafikova Şahin, son zamanlarda merak sardığı kına ile dövme ile ilgileniyor.

Türk kadınlarının her konuda kendilerini geliştirmesini isteyen Şahin, anne babalardan ise çocuklarını mutlaka bir sanat ve spor dalına yönlendirmeleri tavsiyesinde bulundu.

"Türklerin öyle bir yüreği var ki ben buna hastayım"

Kemer ilçesi Çamyuva Mahallesi'nde kocasıyla SPA salonu işleten Albina Shafikova Şahin, Türkiye'de kendini çok rahat hissettiğini söyledi.

Türkiye'ye ilk kez geldiği 1999'da havaalanındaki çiçek kokusunu halen unutamadığını belirten Şahin, şöyle konuştu:

"Türkiye'yi halen ilk gördüğüm gibi görüyorum. Güzel, cennet gibi bir yer. Çok ülke gezdim ama Türkiye gibi bir ülke görmedim. Her şeyi dengeli. Güneş, hava, yemek, insanlar... Burada insanlar her zaman zor gününüzde elini uzatıyor. Biz de ise kimse ilgilenmez, sormaz. Burada ise gelir bakarlar, 'Telefon gerekse ara' derler. Açsan evine bile götürüp karnını doyururlar. Türklerin öyle bir yüreği var ki ben buna hastayım. İlk geldiğimde yemeklerini acı bulmuştum ama alıştım. Bazı Türk yemeklerini yapmayı öğrendim. Hiç unutamadığım bir anım var. Antalya'ya gelirken otobüs mola vermişti. Baktım herkes bir şeyler içiyor. İçtiklerini viski sanmıştım. Oysa viski değil, bildiğimiz Türk çayı içiyorlarmış."

Erdal Şahin de "maceralı" geçen bir sürecin ardından evlendiği Albina ile mutlu bir evliliklerinin olduğunu dile getirdi.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler