ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'la nükleer anlaşmadan çekilme ve tarihin en ağır yaptırımlarını dayatma kararlarının üzerine Kasım Süleymani suikastıyla tuz biber ektiği dönemde, Avrupalı tarafların İran'la nükleer anlaşmayı geçersizleştirme adımlarının gerisindeki itki ortaya çıktı.

Trump'ın Avrupalıları yaptırımla tehdit ettiğine dair haber, Almanya'nın iktidar partisinin genel başkanı tarafından doğrulanırken, İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, Avrupalıları 'zorbalığa boyun eğip anlaşmayı satmakla' suçladı.

Dün The Washington Post gibi ABD medya organları, ticaret savaşlarının kralı Trump'ın Avrupalı muadillerinden İran'a yeni nükleer anlaşmaya razı gelmesi için baskıyı artırmalarını talep ettiği, aksi takdirde Avrupa ülkelerini yüzde 25'lik gümrük vergisiyle cezalandırmakla tehdit ettiğini yazdı.

Bugün Almanya'da koalisyon hükümetinin büyük ortağı Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinin lideri ve Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer, Trump'ın yaptırım tehdidini doğruladı.

'İhtilaf çözüm mekanizmasını devreye sokmamızın sebebi, Trump'ın tehdidi değil'

ABD Başkanı'nın Britanya, Fransa ve Almanya'nın İran'a nükleer faaliyetler konusunda daha fazla baskı uygulamaması halinde Avrupa'da üretilen otomobillere ithalat vergisi uygulamakla tehdit ettiğini aktaran Kramp-Karrenbauer, diğer yandan bu üç ülkenin nükleer anlaşmayla ilgili ihtilaf çözüm mekanizmasını devreye sokmalarının, Trump'ın tehdidinden kaynaklanmadığını iddia etti. ABD'nin Kasım Süleymani suikastının ardından İran'ın anlaşmayla ilgili taahhütlerinden çekildiğini açıklamasının, Avrupa üçlüsünü bu adımı atmaya mecbur bıraktığını savunan Alman Hıristiyan Demokrat siyasetçi, ABD'nin İran'a 'azami baskı' çizgisine girmeyeceklerini iddia etti.

İran'a karşı BM yaptırımlarının geri dönüşüne kapı açtılar

Britanya, Fransa ve Almanya'nın devreye soktuğu İhtilaf Çözüm Mekanizması'ndan çözüm çıkmazsa, Tahran'a karşı Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımları tekrar devreye girecek. 

Haberin patlamasından önce Britanya Başbakanı Boris Johnson da İran'dan yeni nükleer anlaşmaya varmasını talep etmişti. 

Zarif: Trump'tan sonra Biden, Sanders veya Warren anlaşmasına ihtiyacımız olmayacağını kim söyleyebilir?

Twitter hesabından '6 ülke ve AB ile vardıkları nükleer anlaşmayı yeniden müzakere etmeyecekleri' yanıtını veren İran Dışişleri Bakanı Zarif, "'Obama anlaşmasını’, şimdi yerini ‘Trump anlaşması’ alsın diye imzalamadık” diyerek ekledi:

"İmzalasak bile gelecek yıl Biden, Sanders veya Warren anlaşmasına ihtiyacımız olmayacağını kim söyleyebilir?"

Joe Biden, Bernie Sanders, Elizabeth Warren, 2020 ABD başkanlık seçimlerinde Trump'a karşı Demokrat Parti'nin göstereceği aday olma yarışında en öne çıkan isimler.

İran Dışişleri Bakanı, Trump'ın 8 Mayıs 2018'de resmen çekildiği 2015 tarihli, kısaltması JCPOA olan anlaşmayı hayatta tutma sözü veren ama bunu sağlamak için hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmeyen, vaadini tutmayan AB'nin foyalarını madde madde ortaya seren çok sayıda tweet dizisi attı. 

'Yüksek ahlakınız, yasal temeliniz varmış gibi yapmayın'

ABD Başkanı'nın Avrupa otomotivine yüzde 25 ithalat vergisi uygulama tehdidi nedeniyle Avrupa üçlüsünün İran'ın anlaşmayı ihlal ettiği şikayetine başvurduğuna dair haberin kupürünü paylaşan Zarif bununla ilgili şöyle yazdı:

"Teskin için taviz teyit edildi. Avrupa üçlüsü, Trump'ın yeni gümrük vergilerinden kaçınmak için JCPOA'dan arta kalanları sattı. Dostlarım, bu böyle yürümez. Siz sadece onun iştahını kabartıyorsunuz. Lisedeki zorba arkadaşınızı hatırlar mısınız? Bütünlüğünüzü satmak istiyorsanız, durmayın. Ama yüksek ahlak, yasal zemin varmış gibi SAKIN YAPMAYIN. SİZ BUNA SAHİP DEĞİLSİNİZ." 

​