Nature Food bülteninde yayımlanan çalışmada 5.800’den fazla besin değerlendirmeye tabi tutulmuş. Bu besinler, insanlarda beslenme yönünden oluşturdukları hastalık yüküne ve çevreye olan etkilerine göre sıralanmış. Araştırmada, sığır eti ve işlenmiş etlerden alınan günlük kalori miktarının %10’unun meyve, sebze, kuruyemiş, baklagil ve belirli deniz ürünleriyle değiştirilmesinin, beslenmeye dönük karbon ayak izini üçte bir oranında azaltabileceği ve insanların her gün 48 sağlıklı dakika kazanmasını sağlayacağı bulunmuş.

Araştırmayı MÜ Halk Sağlığı Fakültesi Çevre Sağlığı Bilimleri Bölümü’nde doktora adayı ve doktora sonrası araştırma görevlisi olduğu sırada yürüten Katerina Stylianou şöyle söylüyor: “Beslenme önerileri, genelde insanları davranışlarını değiştirmeye teşvik eden belli ve eyleme geçirilebilir istikametlerden yoksun. Ayrıca beslenme önerilerinde, çevreye olan etkiler de nadiren ele alınıyor.”

Çalışma, Sağlıklı Besin Endeksi (HENI) adını taşıyan epidemiyoloji tabanlı yeni bir besin endeksine dayalı. HENI’de tüketilen bir porsiyon gıdayla ilişkilendirilen toplam faydalı veya zararlı sağlık yükü, sağlıklı biçimde geçen dakikalar şeklinde hesaplanıyor.

Araştırmacıların bulgulara dayalı önerileri şu şekilde:

Sağlık ve çevre yönünden en yüksek olumsuz etki sergileyen besinlerin azaltılması. Bu besinler arasında yüksek derecede işlenen et, sığır eti, karides, domuz eti, kuzu eti ve serada yetiştirilen sebzeler bulunuyor.

Besin yönünden en çok fayda sunan gıdaların artırılması. Bu gıdalar arasında tarlada yetişen meyve ve sebzeler, baklagiller, kuruyemişler ve çevreye etkisi düşük olan deniz ürünleri yer alıyor.