Biden, Japonya Başbakanı Kişida Fumio ile Akasaka Sarayı Devlet Konukevi'nde düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

Son yıllarda Japonya ve ABD arasındaki ittifakın daha güçlü bir hale geldiğini belirten Biden, Japonya'yla yaptıkları uzay iş birliği konusunda heyecanlı olduğunu vurguladı.

Biden, yarın Dörtlü Güvenlik Diyaloğu (QUAD) Zirvesi'nde liderlerle bir araya geleceklerini aktararak, QUAD'ın dünya demokrasileri arasındaki iş birliğinin büyük işler başarabileceğini gösterdiğine dikkati çekti.

ABD Başkanı, ikili iş birliğini artırmak, bölgedeki tüm insanlar için fırsat ve refah yaratan özgür ve açık bir Hint Pasifik sağlamak amacıyla birlikte çalışma taahhüdünde bulunduklarını ifade etti.

ABD ve Japonya'nın, diğer 11 ülkeyle Hint-Pasifik Ekonomik Çerçevesini (IPEF) başlatacağını ifade eden Biden, bunun "ekonomik rekabet gücünü sağlamak için en önemli zorluklar üzerinde bölgedeki yakın dost ve ortak ülkelerle çalışma taahhüdü" olduğunu kaydetti.

Biden, bu iş birliğinin özellikle "(Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin'i Ukrayna'ya karşı yürüttüğü acımasız savaştan, normlara ve ilkelere yönelik saldırısından sorumlu tutmak için küresel tepkiyi organize etmede" hayati önem taşıdığını vurguladı.

ABD Başkanı Biden, bugünkü görüşmede, Japon mevkidaşıyla Japonya ve ABD arasındaki güvenlik iş birliğini güçlendirmeyi sürdürmenin yollarını da ele aldıklarını aktardı.

Daha zorlu bir güvenlik ortamında ABD'nin Japonya ile daha yakın çalışacağına işaret eden Biden, "Güçlü Japonya ve güçlü bir ABD-Japonya ittifakı, bölgede iyilik için bir güçtür." dedi.

ABD ekonomisi

ABD'de ekonomik bir durgunluğun kaçınılmaz olup olmadığına ilişkin soruya "hayır" yanıtını veren Biden, ülkesindeki işsizliği yüzde 3,6 seviyesine düşürdüklerini ve birçok iş fırsatı yarattıklarını belirtti.

Biden, bunun ABD'nin hiç sorunu olmadığı anlamına gelmediğine işaret ederek, ABD'nin iç büyümesi ve gücü dolayısıyla bu konunun dünyanın geri kalanına göre daha az sonuç doğurduğunu söyledi.

Yüksek benzin fiyatları konusunda "inanılmaz bir geçiş sürecinden" geçtiklerine değinen Biden, bu bittiğinde dünyada daha güçlü ve fosil yakıtlara daha az bağımlı olacaklarını ifade etti.

Biden, kendilerini Ukrayna nedeniyle gıda kıtlığı yaşadıkları bir durumda bulduklarını belirterek, Ukrayna'da gıda fiyatlarını aşağı çekebilecek ve piyasayı temelden olumlu yönde etkileyecek milyonlarca tahılın bulunduğunu dile getirdi.

ABD'nin Çin'e uyguladığı bazı gümrük vergilerini kaldırmayı düşünüp düşünmediğinin sorulması üzerine ise Biden, bunları kaldırmayı düşündüğünü ve önceki ABD yönetiminin koyduğu tarifelerin hiçbirini uygulamadıklarını söyledi.

Maymun çiçeği hastalığı aşısı

ABD'de maymun çiçeği virüsünü kapan hastalara karantina uygulanıp uygulanmayacağı yönündeki soruya "hayır" yanıtını veren Biden, hastalığın üstesinden gelebilecek aşılara sahip olduklarını söyledi.

Biden, "Sizce ABD'de yeterli maymun çiçeği hastalığı aşısı stoku var mı?" sorusuna, "Sanırım bu olası sorunla başa çıkmak için yeterince aşımız var." cevabını verdi.

ABD, Tayvan'ı savunmak için askeri müdahaleye hazır

Çin'in Tayvan'ı işgal etmesi veya ele geçirmeye çalışması durumunda ABD'nin nasıl yanıt vereceğinin sorulması üzerine Biden, Tayvan'a yönelik politikalarının hiç değişmediğini, mevcut durumda tek taraflı bir değişiklik olmamasını sağlayarak "Tayvan Boğazı'ndaki barış ve istikrarı desteklemeye" kararlı olduklarını vurguladı.

Biden, Putin'in, "Ukrayna'nın kimliğini ortadan kaldırmak için kötü bir girişimde bulunduğuna" inandığını belirterek, "(Putin) Onu işgal edemez ama kimliğini yok etmeye çalışabilir. Bunu belirtmeye tenezzül etmemin sebebi, (Putin'in) bunun bedelini ödemesi gerektiği ve Rusya'nın da uygulanan yaptırımlar açısından bunun için uzun vadeli bir bedel ödemesi gerektiğidir." ifadesini kullandı.

Çin'in Tayvan'ı işgal etmesine izin vermemek için Japonya ve diğer ulusların yanında olduklarını vurgulayan Biden, böyle bir şeyin olmayacağı ya da denenmeyeceği görüşünde olduğunu kaydetti.

Bir gazetecinin, "Açık nedenlerden dolayı Ukrayna çatışmasına askeri olarak dahil olmak istemediniz. Konu buna gelirse, Tayvan'ı savunmak için askeri olarak müdahil olmaya istekli misiniz?" sorusuna Biden, "evet" yanıtını verdi. Biden, daha önce bu yönde taahhütte bulunduklarını da sözlerine ekledi.

ABD, Japonya'nın BM Güvenlik Konseyi daimi üyeliği girişimine destek verecek

Japonya Başbakanı Kişida Fumio, ülkesinin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi daimi üyeliği girişiminin ABD Başkanı Joe Biden tarafından destekleneceğini bildirdi.

Asya ziyaretine çıkan ABD Başkanı Joe Biden'ı ağırlayan Başbakan Kişida, Japonya-ABD zirvesinde, ikili ilişkiler ile bölgesel gelişmeleri ele aldıktan sonra Biden'la ortak basın toplantısı düzenledi.

Japon Başbakan, Çin'in bölgesel faaliyetleri ile Kuzey Kore'nin füze denemeleri ve nükleer programına dikkati çekerek, lokasyonu önemsemeksizin, statükonun güç kullanılarak değiştirilmesi teşebbüslerine izin verilmeyeceğinde anlaştıklarını söyledi.

Bölgesel güvenlik konularında ciddiyetin arttığına işaret eden Kişida, Japonya-ABD ittifakının caydırıcılık ve müdahale kapasitesinin ivedilikle artırılmasında karar kıldıklarını belirterek, ülkesinin savunma kapasitelerini temelden güçlendireceklerini dile getirdi.

Kişida, Japonya'nın savunma harcamalarını artırma konusunda kararlı olduklarını vurgulayarak, balistik füze tehditlerine karşı saldırı kabiliyeti dahil opsiyonları göz ardı etmeyeceklerini bildirdi.

Serbest ve Açık Hint-Pasifik vizyonunun hayata geçirilmesinde Japonya ve ABD'nin liderlik etmesini istediğini kaydeden Kişida, ülkesinin, yenilenen Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinde daimi üyelik girişiminin Biden tarafından destekleneceğini ifade etti.

Kişida, ülkesinin 2023 G7 Dönem Başkanlığı'nı devralacağını anımsatarak, Liderler Zirvesi'ni 77 yıl önce atom bombasının atıldığı Hiroşima'da düzenleme kararı aldıklarını ve kitle imha silahlarının kullanılmasına yönelik riskin arttığı dünyaya mesaj vermek istediklerini söyledi.

Stratejik gördükleri ABD'nin Hint-Pasifik Ekonomik Çerçevesi'ne (IPEF) katılacağını bildiren Kişida, buna rağmen ABD'yi Trans-Pasifik Ortaklığı (TPP) Anlaşması'na geri dönmeye yönelik davetlerini sürdüreceklerini kaydetti.