ABD’nin yeni Başkanı Joe Biden, ülkesinin yakın müttefikleri ile ilişkilerini yeniden düzeltme ve ittifakları güçlendirme kararını yaşama geçirmeye başladı.

Geride kalan günlerde Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Meksika Devlet Başkanı Manuel Lopez Obrador, İngiltere Başbakanı Boris Johnson ve ardından Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile telefonda görüşen Biden, dün akşam saatlerinde de Başbakan Angela Merkel’i arayarak konuştu.

Merkel’in sözcüsü Steffen Seibert, Başbakan'ın Biden'ı başkanlık görevine başlaması sebebiyle tebrik ettiğini, görüşmede Corona virüsüne karşı verilen mücadelenin yanısıra Afganistan, Ukrayna ve İran gibi uluslararası konuların, ayrıca iklim sorunlarının ve ticari ilişikilerin ele alındığını duyurdu. Sözcü, Biden ve Merkel’in pandemi sonrasında ekonomiyi yeniden canlandırmak ve yapılandırmak için dünya çapında işbirliği yapılması konusunda hemfikir olduklarını bildirdi.

Merkel‘in Biden'a ABD'nin Dünya Sağlık Örgütü'ne ve Paris İklim Sözleşmesi'ne geri dönme kararından duyduğu memnuniyeti ifade ettiğini belirten Seibert, Başbakan'ın ABD Başkanı'nı pandemi durumu uygun olur olmaz Almanya'ya davet ettiğini duyurdu.

Beyaz Saray tarafından yapılan açıklamada, Biden’in Merkel’e iki ülke arasındaki ilişkilerin yeniden iyileştirilmesi ve transatlantik ortaklığın güçlendirilmesi dileklerini ilettiği bildirildi. Başkan Biden Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, "Başbakan Merkel ile konuştum ve “çok taraflılık”, transatlatik ortaklık, Covid-19, iklim, Çin ve Rusya gibi küresel sorunlara olan yaklaşımımı dile getirdim“ dedi.

Joe Biden’in başkanlığa seçilmesi, Berlin’de eski Başkan Trump döneminde Almanya ve ABD arasında giderek kötüleşen ilişkilerin düzelebilmesi için bir umut olarak yorumlanıyor. Biden’in seçim sürecinde Almanya ve AB ile olan ittifakı güçlendirmeye çalışacağına dair açıklamaları Berlin’de olumlu tepkilere neden olurken Kuzey Akım-2, Almanya’nın NATO‘nun askeri harcamalarına katılım payı ve Almanya’da konuşlanmış Amerikan askerlerinin durumu gibi konularda yaşanan sorunların kısa vadede çözüme ulaşması beklenmiyor.

ABD’nin bu konulardaki yaklaşımının eleştiri biçiminde değişiklik olsa da sorunların bundan sonra da ikili ilişkilere yansıyacağı tahmin ediliyor. Buna rağmen, Trump’un son döneminde Berlin ve Washington arasındaki iletişimin tamamen koptuğunu hatırlatan uzmanlar, Merkel ve Biden arasındaki ortak politik noktaların çok daha fazla olduğunu, küresel ısınma ve dünyadaki göç hareketleri konusunda aynı görüşleri paylaştıklarını belirtiyor. Tüm çelişkilere rağmen birlikte hareket edebilme fırsatı oluştuğu görüşü ağır basıyor.

Yeni Başkan Biden ve Merkel’in ilişkileri düzeltme sürecinde belki de en büyük sorunlardan biri ise zaman gerçeği. Alman başbakanın önümüzdeki Eylül ayında yapılacak seçimde yeniden aday olmayacağını ve politikadan çekileceğini açıklaması, buna paralel Corona nedeniyle Biden’in Berlin’i kısa vadede ziyaret olasılığının çok düşük olması, iki siyasetçinin önümüzdeki altı aylık sürede bir araya gelme olasılığını azaltıyor.

Berlin’de yapılan yorumlarda, Biden'ın Merkel'den önce Macron ile telefon görüşmesi yapmış olması da bu kapsamda değerlendiriliyor ve ABD Başkanı‘nın Merkel’in yerine gelecek isim netleşene dek geçiş sürecinde AB’nin lideri olarak Fransa Cumhurbaşkanı'nı görebileceği dile getiriliyor. Nitekim Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Biden’in Macron’a öncelik vermesini nasıl değerlendirdiği yönündeki bir soruya, "Bunu böyle değerlendirmek mümkün, ama böyle olmayabilir de. Bizim açımızdan önemli olan hangi temel konuları ele alacağımız. Önümüzde büyük fırsatlar olduğuna inanıyorum, bunları nasıl değerlendireceğimiz de bize bağlı" şeklinde görüş belirtti.