Birçok kültürde alkol alma alışkanlıklarına ve tüketilen alkolün sıralamasının insan üzerinde değişik etkilere yol açabileceğine ilişkin inanışlar bulunsa da, şarap ve bira için bilinenlerin birer efsaneden ibaret olduğu ortaya çıkarıldı. 

Amerikan Klinik Beslenme Dergisi tarafından yayınlanan araştırma sonuçlarına göre, şaraptan önce bira içilmesinin veya şaraptan sonra bira içilmesinin 'akşamdan kalma' hissine olumlu ya da olumsuz herhangi bir etkisi bulunmuyor. 

Forbes'tan Victoria Forster'ın haberine göre, çok sayıda insan üzerinde test edilerek yapılan araştırmanın sonuçlarında, bira-şarap ikilisinin insan üzerinde olan etkileri bakımından hangi sıralamayla tüketildiğinin fark etmediği belirtildi.

Yapılan çalışmanın kıdemli yazarı, Cambridge Üniversitesi'nden araştırmacı Dr. Kai Hensel, konuyla ilgili olarak "İnsanların eğlenceli bulacağı ve bilimi eğlenceli hale getirecek, ancak, son derece titiz bir araştırma yapıp yapamayacağımızdan emin olmak istedik" ifadelerini kullandı.

'BİLİM ADINA SARHOŞ OLMAK İSTEYEN' 300 GÖNÜLLÜ

Planlanması ve onaylanması iki yıldan fazla süren çalışmada, 300 kişi 'bilim adına sarhoş olmak' için gönüllü oldu ve bu kişilerin 90 tanesi seçim kriterlerini geçerek çalışmanın tüm bölümlerini tamamladı. Katılımcılar ayrıca, 'Önce bira sonra şarap içenler', 'Önce şarap sonra bira içenler' ve 'yalnızca şarap ve bira içenler' olarak üç gruba ayrıldı.

Her çalışma gününün ardından ise katılımcılardan sarhoşluk derecelerini 0 ile 10 arasında derecelendirmeleri ve kusup kusmadıklarını da raporlamaları istendi.

Katılımcılar ise, ertesi gün yorgunluk, baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı, mide ağrısı, kalp çarpıntısı ve iştah kaybı gibi belirtiler baz alınarak hazırlanan 'Akut akşamdan kalma ölçeği' üzerinden kendi durumlarını puanladılar.

SIRALAMA FARK ETMİYOR

Çalışmada, bira veya şarabın tüketilme sırasına bakılmaksızın, akşamdan kalma puanında bir fark olmadığı sonucuna ulaşıldı.

Bununla birlikte, çalışma sırasında algılanan sarhoşluğun ve kusmanın, daha ağır bir akşamdan kalma deneyimi yaşayan kullanıcıların daha güçlü bir içki içme olasılığı ile ilişkili olduğu belirlendi.

Hensel, bu durumu "Alkol aldıktan sonraki gün ne kadar kötü hissedileceğini tahmin edebilmenin güvenilir tek yolu, ne kadar fazla içildiğini ve alkol alınan esanada nasıl hissedildiğine dikkat etmek. Alkol tüketimi esnasında, bu tür işaretlere dikkat edilmeli" ifadeleriyle açıkladı.

'KENDİ BAŞLARINA İÇEBİLECEKLERİNDEN FAZLA VERMEDİK'

Deney esnasında katılımcılara, çoğu ülkede 'aşırı tüketim' sayılabilecek miktarda alkol verildiği ve bunun içn etik kurulundan izin alındığı öğrenilirken, Hansel, ortaya çıkabilecek risklere karşı alınan önemleri şu şekilde anlattı:

"Katılımcılara, kendi başlarına içebileceklerinden fazla alkol vermedik ve tıbbi gözetim altında tuttuk. Gönüllü olan herkes genç ve sağlıklıydı ve her zaman oldukları gibi sarhoş olacaklardı."

Titizlikle tasarlanan çalışmada, her katılımcı tam olarak aynı büyüklükteki bardaklarla alkol tüketti ve katılımcılara her çalışma gününün sonunda uyumadan önce kendi vücut ağırlıkları ve ihtiyaçlarına oranla hesaplanan miktarlarda su verildi.

'SIRALAMANIN ETKİSİNİN OLMASI MÜMKÜN DEĞİL'

Utrecht Üniversitesi'nde Utrecht Farmasötik Bilimler Enstitüsü ve 'Uluslararası Akşamdan Kalma Araştırma Grubu'nun kurucusu Joris Verster de, çalışmayla ilgili olarak "Bu çalışma, alkolün etkisiyle alakalı yaygın inanışları değerlendirmek için hazırlanan ilginç bir çalışma. Sonuç olarak, bira-şarap veya şarap-bira sekansının ertesi günkü akşamdan kalma hissi üzerinde bir etkisinin olması mümkün değil" ifadelerini kullandı.

Hensel ise, akşamdan kalma hissinin alkol alışkanlıkları üzerinde uyarıcı bir etkisi olduğunu söyleyerek

"Tatsız bir akşamdan kalma hissinin en azından bir faydası bulunuyor. Bu durum, davranışlarını değiştirmek için insanlara yardımcı olabilecek koruyucu bir uyarı işaretidir. Başka bir deyişle, hatalarımızdan ders almamıza yardımcı olabilirler" dedi.