BM Soykırımın Önlenmesi Özel Danışmanı Alice Wairimu Nderitu, konuya ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, Bosna Hersek'te 8 binden fazla Boşnak sivilin katledildiği soykırıma işaret edilerek "Soykırım inkarı ve faillerinin yüceltilmesi, son derece endişe verici. Bunlar, bölgede sürdürülebilir uzlaşma ve barışı engellemektedir." ifadelerine yer verildi.

Bosna Hersek'te anayasaya aykırı olmasına rağmen kutlanan 9 Ocak Sırp Cumhuriyeti (RS) Günü'nde bazı Sırp grupların, soykırımın yaşandığı yerlerdeki Boşnak nüfusa karşı hakaret içerikli söylem ve davranışlarda bulunduğuna işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Bundan 30 yıl önce yaşanan savaşta, mahkeme tarafından da kanıtlanan suç ve soykırımın inkarı kabul edilemez. Bu, barış ve uzlaşının geri sağlanmasının çabalandığı ülkede bölünme ve nefrete neden olur."

Açıklamada, bu tarz olayların savaşı yaşayan ve hayatta kalanlar için de olumsuz etki oluşturduğu belirtilerek "Geçmişteki soykırımları ve bunların birey, aile ve halk üzerindeki yıkıcı etkilerini tam olarak kabul etmeyen toplumlar, bu tür suçların yeniden yaşanma riskiyle karşı karşıya kalmaya devam etmekte." değerlendirmesinde bulunuldu.

Bosna Hersek'te bazı Sırp gruplar, anayasaya aykırı 9 Ocak RS Günü ve Ortodoks Noeli kutlamaları kapsamında, Potoçari'deki Boşnak vatandaşlara ait evin önünde ateş açmış, hakaret içerikli şarkılar söylemişti.

Srebrenitsa'da ne oldu?

Srebrenitsa'nın, 11 Temmuz 1995'te Ratko Mladic komutasındaki Sırp birliklerince işgal edilmesinin hemen ardından BM bünyesindeki Hollandalı askerlere sığınan sivil Boşnaklar, Sırplara teslim edildi.

Kadın ve çocukların Boşnak askerlerin kontrol ettiği bölgeye gitmesine izin veren Sırplar, en az 8 bin 372 Boşnak erkeği ormanlık bölge, fabrikalar ve depolarda öldürdü, katledilenler toplu mezarlara gömüldü.

Kimliği tespit edilen soykırım kurbanları her yıl 11 Temmuz'da düzenlenen törenle Potoçari Anıt Mezarlığı'nda toprağa verilirken bugüne kadar 6 bin 751 soykırım kurbanının cenazesi defnedildi.

Srebrenitsa'daki soykırımda hayatını kaybedenlerden kimlik tespiti yapılamayan ve cenazesine ulaşılamayan 1600'den fazla kişi bulunuyor.