Birleşmiş Milletler 75’inci Genel Kurul Başkanı Volkan Bozkır, salgının dünyanın hiç beklenmedik bir küresel krizi yönetmeye ne kadar hazırlıksız olduğunu gösterdiğini belirterek, ”Salgın dünyaya meydan okudu” dedi.

Bozkır, Turkish Heritage Organization (Türk Miras Vakfı) ve Stimson Center adlı düşünce kuruluşunun ortak düzenlediği "Değişen Dünyada Çok Taraflılığa Duyulan İhtiyaç" başlıklı çevrimiçi etkinlikte konuştu. Türk Miras Vakfı Başkanı Ali Çınar ve Stimson Center Direktörü Richard Ponzo etkinliğin başında kısa birer konuşma yaptı.

Bozkır, 2020 yılının olağanüstü bir çalkantı yılı olarak hatırlanacağını, salgının küresel ve ulusal siyasete, ekonomik ve sosyal dokuya meydan okuduğunu belirtti.

“Hiçbir ulus kendini izole ederek büyük olamaz”

Bozkır, çok taraflılığın zor insani sorunların çözümünde etkili olabileceğini belirterek, “Bugün, büyük güçler arasında büyüyen rekabetin, paylaşıma dair küresel fikir birliğini çözdüğünü görüyoruz. Libya, Yemen, Suriye ve Filistin'deki silahlı çatışmalar; yaraya dönüşmüş, çözülmemiş bölgesel anlaşmazlıklar; terörizm tehdidi; iklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilik kaybının yarattığı zorluklar; yerli ekonomiyi koruma yöntemleri. Gerçekte çok taraflılık tehdit altında ve en güçlü sınamalarından biriyle karşı karşıya. Giderek daha fazla birbirine bağımlı ve bağlantılı bir dünya, gittikçe daha etkili işbirliği ve çok taraflılık gerektiriyor. Bana göre hiçbir ulus kendini izole ederek büyük olamaz. Küresel sorunları birlikte ele almadıkça küresel çözümler bulunamaz. Kurallara dayalı bir uluslararası düzen, dünyamızın ihtiyaçlarını ve zorluklarını yansıtmalıdır” dedi.

“İkinci Dünya Savaşı sonrasında daha fazla işbirliğine ihtiyaç duyuldu”

Bozkır, çok taraflılığın İkinci Dünya Savaşı'nın ardından ülkeler arasında daha fazla işbirliğine yönelik ihtiyaç sonrasında gündeme geldiğini, yaşanan ölümcül savaşın ardından merkezi bir forumun yaratılması gereksiniminin 1945'te Birleşmiş Milletler’in kurulmasıyla karşılandığını kaydetti.

Bozkır, BM’nin kuruluşunun ardından çok taraflılık ihtiyacını gidermek için birçok uluslararası organizasyonun kurulduğunu, Dünya Ticaret Örgütü, Uluslararası Adalet Divanı'nın yanı sıra siyasi, ekonomik ve sosyal alanlarda çok taraflı anlaşmaların imzalandığını belirtti.

Bozkır, "Çok taraflı kurumların kuruluş belgelerinde yer alan kapsam ve ilkeler bugüne kadar geçerliliğini korumaktadır. Tüm bunlar çok taraflı yaklaşımın başarısının ve uzun ömürlülüğünün bir kanıtıdır. Uluslararası sistemin merkezinde, dünya halklarının ortak ihtiyaç ve isteklerini temsil eden önemli konular vardır. Barış ve güvenlik, kalkınma, insan hakları. Bu konuların her biri eşit derecede önemli, birbiriyle ilişkili ve birbirine bağımlıdır. Biri olmadan diğeri hiçbir ilerleme sağlamaz. Şimdiye kadar kurulan çok taraflı kurumlar insanların yaşamlarında gerçekten bir fark yarattı. Bu kurumlar şimdiye kadar yaptıkları işbirliği sayesinde bunu başardılar. Yıllardır süren Soğuk Savaş'ın nükleer bir çatışmaya dönüşmesi çok taraflılıkla engellendi. Çok taraflı anlaşmalar dünya çapında barışı ve sivilleri korudu” dedi.