Cüneyt Şaşmaz
Bugün, 1992 yılında yaşanan Hocalı Katliamı'nın yıldönümü...
Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşanan savaş sırasında Dağlık Karabağ'ın Hocalı kasabasında vahşice öldürülen sivil halkın acısı tazeliğini koruyor...
Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki 1992 yılında çıkan savaş sırasında, Ermeni güçlerinin 25 Şubat'ı 26 Şubat'a bağlayan gece, Dağlık Karabağ'ın Hocalı kasabasına girerek sivilleri hedef aldığı saldırıda, resmi rakamlara göre 83'ü çocuk, 106'sı kadın olmak üzere 613 Azeri hayatını kaybetti.
Yapılan otopsi ve incelemelerde cesetlerin birçoğunun insanlık dışı muameleye maruz kaldığı ve işkence görerek öldürüldüğü anlaşıldı.
Aralarında Ermeni gazetecilerin de bulunduğu yabancı basın mensupları, katledilen Azerilerin kafa derilerinin yüzüldüğünü, gözlerinin oyulduğunu ve birçoğunun başının kesildiğini aktardı.
Peki, kurbanların daha sonra topluca yakıldığı ortaya çıkan katliamın detayları neler, o tarihte neler yaşandı?!
936 kilometrekarelik alana sahip olan Dağlık Karabağ'ın Hocalı bölgesi 2 bin 605 aile ile toplamda 7 bin kişinin yaşadığı bir kasabaydı.
Aralık 1991'de Karabağ'ın başkenti olarak kabul edilen Hankendi şehrini ele geçiren Ermenilerin bir sonraki hedefi Hocalı oldu.
Ermeniler, 1991 yılının Aralık ayından sonra Hocalı kasabasında abluka hazırlıklarına başladı.
Ekim ayından itibaren Hocalı’ya kara yolu ulaşımı engellendi.
Bölgeye ulaşabilen tek ulaşım aracı helikopterdi.
O helikopterlerden biri Kasım ayında Ermeni güçleri tarafından düşürüldü.
Aralarında Azeri devlet yetkilileri ile gözlemcilerin bulunduğu 40 kişi hayatını kaybetti.
Saldırının ardından bölgeye havadan ulaşım da son buldu.
Gaz ve elektrik bağlantısının kesilmesiyle bölge tamamen abluka altına girdi.
Dondurucu soğuktan korunmak için ne elektrik ne yakıt vardı.
Bir süre sonra açlık baş gösterdi.
Azerbaycan ordusunun, Hocalı’nın sivil halkını kurtarmak için yaptığı askeri harekat girişimi başarısızlıkla sonuçlanınca, Hocalı kasabası yakınlarındaki birçok köyü ele geçiren Ermenistan askerleri Malıbeyi, Karadağlı, Ağdaban köylerine saldırdı.
Saldırı sırasında 100’den fazla insan hayatını kaybederken 140 kişi de yaralandı.
Yaşananların yalnızca Hocalı kasabasına karşı yapılacak saldırının bir ön hazırlığı olduğu çok geçmeden ortaya çıktı.
Hocalı’nın etrafını kuşatan Ermeni kuvvetleri, 366. Motorize Rus alayına bağlı birliklerin desteğiyle birlikte 25 Şubat saat 23.00’te saldırı pozisyonuna geçti.
Hocalı kasabası ağır silahlarla üç taraftan ateş altına alındı.
2 saat süren bombardımanın ardından şehir alevler altında kalırken, evler yıkıldı.
160 kişilik ve gönüllülerden oluşan milis güçleri ellerindeki hafif silahlarla savunma yapmaya çalışsa da saatler sabah 7’yi gösterdiğinde, ağır silahlı düzenli ordular karşısında dirençleri kırıldı.
Milislerin tamamı hayatlarını kaybetti.
Saldırıdan bir gün sonra ise "Hocalı Katliamı" vuku buldu.
Resmî rakamlara göre saldırıda 106’sı kadın, 63’ü çocuk, 70’i yaşlı toplam 613 kişi katledildi; 76’sı çocuk 487 kişi ağır yaralandı, esir alınan bin 275 kişi işkenceye maruz kaldı.
2008-2018 yılları arasında Ermenistan Başbakanı olan Serj Sarkisyan, araştırmacı Thomas De Waal'a verdiği röportajda Hocalı katliamına ilişkin soruyu da yanıtladı.
Sarkisyan’ın cevabında, yaşananlara dair ipuçları vardı:
"Azeriler hep şunu düşündüler, Ermeniler masum insanlara el kaldırmazlar...
Bunu kırmak lazımdı, öyle de oldu.
O çocukların (Ermeni milisler) arasında Sumgayit’ten, Bakü’den (şiddetten) kaçanlar olduğunu da dile getirmek lazım.
Hocalı’da sivil nüfus vardı.
Ama füze siville askeri ayıramıyor ki, gözü yok bunun.
Bir etnik temizlik vardı burada, başka türlü de olamazdı.
Ama bu metodu biz yaratmadık.
Onlar yarattı; Gadrut ve Şuşi bölgelerini bizim insanlarımızdan arındırmaya kalktıklarında yarattılar."
Karabağ Savaşı, Azerbaycan ve Ermenistan arasında 1994’te ilan edilen ateşkesle sona erdi.
Savaş süresince 20 binden fazla kişi öldü, 50 binden fazla kişi yaralandı, bir milyon kişi de yurtlarından göç etmek durumunda kaldı.
Azerbaycan Meclisi, 1994 yılında düzenlenen bir oturumla, 613 vatandaşının katledildiği hadiseyi, 'Hocalı Soykırımı' olarak kabul etti.
Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Meclisi'nin 27 Şubat 2007 tarihli kararıyla Hocalı'da yaşananlar "Soykırım’" olarak tanındı.
Ayrıca, Hocalı'da yaşananları "soykırım" olarak tanımaları için dünya parlamentolarına çağrıda bulunuldu.
Hocalı'da yaşananlar Meksika, Macaristan, Pakistan, Kolombiya, Çek Cumhuriyeti, Bosna Hersek, Honduras, Peru, Sudan ve İslam İşbirliği Teşkilatı'nca da "soykırım" olarak tanınıyor.
ABD'de 16 eyalet meclisi de yaşananları 'soykırım' olarak gören kararları kabul etmiş durumda.
Türkiye ise Hocalı'da yaşananlara resmi olarak 'Katliam' tanımlaması yapıyor.
Öte yandan Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) üyelerinin "Ermeniler tüm Hocalı sakinlerini katletti" ifadesinin yer aldığı bir bildirgede imzaları bulunuyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 22 Nisan 2010 tarihli kararında, Hocalı'da yaşananlar, savaş suçları veya insanlık aleyhine suçlarla eşdeğer eylemler olarak görülse de henüz resmi bir karar alınmış değil.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı-Minsk Grubu, 1996 yılında Erivan'ı kınayarak, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini talep etti.
Bakü yönetiminin aralarında AİHM ve Lahey Adalet Divanı gibi uluslararası hukuk kurumları nezdindeki girişimleri devam ediyor.
Azerbaycan'a göre, Hocalı'da yaşananlar, 1949 Cenevre Sözleşmelerinin, Birleşmiş Milletler'in (BM) Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi, Sivil ve Siyasi Haklar Sözleşmesi, İşkenceye ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşmesi, Çocuk Hakları Sözleşmesi gibi çok sayıda sözleşmenin ciddi ihlali anlamına geliyor.
Cüneyt Şaşmaz
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.