Buzulları eridi. 9 bin 500 yıllık tarihi eserler ortaya çıktı
Bilim insanları iklim değişikliğine bağlı küresel ısınma nedeniyle Alp dağlarında yer alan buzulların eridiğini ve pek çok değerli arkeolojik sit alanının ortaya çıktığını açıkladı.
ALP BUZULLARININ GELECEK YÜZYILA KADAR DÖRTTE ÜÇÜ YOK OLACAK
Bilim insanları, iklim değişikliği nedeniyle Alpler boyunca dağılmış olan yaklaşık 4 bin buzulun yüzde 95'inin bu yüzyılın sonunda tamamen eriyeceğini düşünüyor. Hali hazırda bir kısmı eriyen bzuulllar nedeniyle Alplerde değerli arkeolojik sit alanları da gün yüzüne çıkıyor.
Arkeologlar, son zamanda yaptıkları keşiflerde, buzların eridiği alanlarda yaklaşık 6 bin yıllık bir ip, eski bir ahşap heykel, millattan önce 2 bin 800 yılına ait tarih öncesi bir adamın kalıntıları ile bağcıklı ayakkabılar ve bölgelerdeki diğer kayıp hazineleri ortaya çıkardı.
Isınan dünya bu olağanüstü kalıntıları ortaya çıkarmasına rağmen, arkeologlar zamana karşı yarışıyor. Çünkü buz tarihi kalıntıları koruyor ve buzların erimesi keşfedilmemiş birçok tarihi hazineyi bozulmaya ve talana karşı riskli durumda bırakıyor.
ARKEOLOGLAR TALANA VE BOZULMAYA KARŞI ZAMANLA YARIŞIYOR
AFP’ye konuşan Arkeolog Regula Gubler, “20 yıl içinde buzlar tamamen eriyecek ve çoğu buluntu yok olacak. Deri, ahşap, huş ağacı kabuğu ve tekstil gibi malzemeler, buzul ermesinden kaynaKlanan toprak kayması nedeniyle tamamen yok olabilir. Ayrıca hazine avcılarına karşı da bilim insanlarının elini çabuk tutması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, eriyen buzullar nedeniyle o kadar çok yeni araştırma alanı ortaya çıktı ki “buzul arkeolojisi” adı verilen bir bilim dalı doğdu.
Arkeologlar, iklim değişikliğinin yıkıcı bedellerinin farkında olsalar da, birçoğu bunun binlerce yıl önceki dağ hayatına ilişkin çarpıcı keşiflere yönelik bir fırsat yarattığını düşünüyor. Marcel Cornelissen ise bu durumdan yararlanan bir uzman.
Geçen ay İsviçre'nin doğusundaki Uri kantonundaki Brunifirm buzulunun yakınında bir kazı gerçekleştiren Cornelissen, "Arkeolojinin şu ana kadar çözemediği bir kısmına ışık tutan çok etkileyici keşifler yapıyoruz” dedi.
BİNLERCE YIL ÖNCE YAŞAYANLARLA İLGİLİ BİLİNMEYENLER ORTAYA ÇIKIYOR
Bununla birlikte, tarih öncesi insanların dağların tepesine tırmanya cesaret edemediğine inanılıyordu, ancak son zamanlarda ortaya çıkan bazı bulgular tam tersini ortaya koydu.
Gubler ve ekibi, geçtiğimiz ay Alplerdeki Schnidejoch geçidinde 6 bin yıldan daha eski olduğuna inanılan düğümlü bir sak elyaf dizisi buldu.
AYAKKABI, PANTOLON VE OK
2003 yılında, aynı bölgede kazı yapan farklı bir ekip, milattan önce 3 bin yılına ait bir ok buldu. Daha sonra, yapılan çalışmalarda millattan önce 4500'e kadar uzanan yüzlerce başka eşya ile birlikte bir çift deri pantolon ve ayakkabı bulundu.
Uri kantonundan arkeolog Christian auf der Maur, bulgunun 'gerçekten istisnai' olduğunu söyleyerek, "Artık insanların tarih öncesi dönemde dağlara tırmanarak kristal ve diğer değerli taşları aradığını biliyoruz" ifadelerini kullandı.
ALPLERİN EN ÖNEMLİ KEŞFİ "OETZİ"
Alpler'deki en ünlü keşiflerden biri ise 1991 yılında İtalya’nın Tirol bölgesinde bulunan Oetzi adlı 5 bin 300 yaşındaki bir savaşçının korunarak günümüze kalan bedeniydi.
Cornelissen, buzul alanlarının arkeolojik potansiyelinin anlaşılması için muhtemelen "çok geç" kalındığını da sözlerine ekledi. "Buzulların geri çekilmesi şimdiden ilerleme kaydetti ve eserlere zarar verdi. Başka bir Oetzi bulacağımızı sanmıyorum” dedi.
Öte yandan, arkeologların, aşırı soğuk havalar nedeniyle, buluntulara karşı onları uyarmak için vahşi doğaya meydan okuyan yürüyüşçülere güvenmesi zaman zaman sorun yaratıyor.
"KAÇ TANE ESERİN İNSANLARIN DUVARINDA ASLI OLDUĞU BİLİNMİYOR"
1999'da İtalyan yürüyüşçüler, güney Wallis kantonundaki Arolla buzulunda ağaçtan oyulan bir insan figürü buldular ve uzmanları haber vermek yerine onu yerine oturma odasının duvarına astılar. Söz konusu tarihi eser geçen yıl arkeologlar tarafından kurtarıldı 2 bin yıl öncesi ait olduğu açıklandı.
"ARKEOLOJİK ACİL DURUM"
Sion'daki Wallis tarihi müzesinde bir arkeolog olan Pierre Yves Nicod, “Son 30 yılda Alpler'de bu türden kaç tane nesnenin toplandığını ve şu anda oturma odası duvarlarında kaç tanesinin asılı olduğunu' bilmediğini belirterek, "Bu tür eserlerle karşılaşma olasılığı yüksek olan popülasyonları acilen duyarlı hale getirmemiz gerekiyor. Yaşanan arkeolojik bir acil durum” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.