MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin 3 büyük ilde aday çıkartmayacaklarını ve AKP adaylarına ön koşulsuz tam destek vereceklerini açıklaması sonrasında pek çok kesimden Bahçeli'ye yönelik "Bu kadar da fazla karar değiştirilmez ki,AKP'nin  stepnesi oldu" gibi pek çok eleştiri geldi...

Bu eleştiriler geldi gelmesine ama işler hiç de öyle göründüğü gibi değil...

Öncelikle hatırlayalım Cumhur İttifakı'nın yerel seçimlerde de sürmesini isteyen ve AKP ile ilk görüşmeleri başlatan kim? Devlet Bahçeli...

AKP içerisinde MHP ile ittifakın devam etmesine karşı çıkan parti meclis grubundan bir grup milletvekili ve parti üst yönetiminden bir grup ismin oluşturduğu "Direniş hattının" aleyhte çıkışları sonrası bu ittifakı istemediklerini ve yollarına tek başına devam edeceklerini söyleyen kim? Devlet Bahçeli...

Peki Erdoğan saraya her gün gelen anketlerde zaten normalde yerel seçimlerde genel seçimlerden kötü performans gösteren partisinin bir de ekonomik kriz ile daha da kan kaybettiğini ve MHP desteği olmadan işinin çok daha zor olduğunu görmüyor mu? Elbette görüyor...

Peki MHP "AKP ile ittifakımız bitmiştir" açıklamasını ne zaman yapıyor? 23 Ekim günkü partinin grup toplantısında...

24 Ekim'de yani 1 gün sonra ise Meclis'e gelen EYT' yasa tasarısına önce destek vererek yasa tasarısının geçmesini sağlarken daha sonra desteğini geri çekerek reddedilmesini sağlıyor... Yani AKP'ye "Bana mahkumsun,ben olmazsam Meclis'te kilitlenirsin" mesajını veriyor...

Aslında Bahçeli'nin bu mesajı AKP içerisinde MHP ile ittifakın devam etmemesi için kurulan direniş hattının  kırılması noktasında Erdoğan'ın elini de güçlendiriyor...

İşte gerek önündeki anket sonuçlarının MHP olmadan seçimlerde çok fazla risk taşıdıklarını göstermesini,gerekse EYT mesajını parti içerisindeki "Direniş Hattının" önüne süren Erdoğan parti içerisindeki MHP ittifakını veto eden bu kanadı veto etti...

Bu arada ittifakın yeniden hayata geçmesi için de el altından görüşmeler başlarken kamuoyuna ittifakın yeniden kurulduğunun açıklanması için doğru zaman beklenmeye başlandı.

Tabii b u arada AKP üzerinde EYT  tasarısında Meclis'te verdiği net mesaj ve anketlerde kendi desteği olmadan AKP'nin işinin çok zor olduğu gerçeğini gayet iyi bilen ve AKP'yi hem Meclis desteği üzerinden genel siyasette, hem de destek vermediği illerde düşeceği sıkıntı üzerinden yerel siyasette kıskaca alan MHP, adeta AKP üzerinde tahakküm kurdu...

Ve daha önce belki 4 yahut 5 büyük il istediği AKP'nin önüne yeniden anlaşmak ve desteğini vererek Cumhur İttifakı'nı sürdürmek için 9 şehir talebini koydu... Şu an için 7 şehir garanti 8.si için pazarlık devam ediyor ama büyük ihtimalle 8. ilde de AKP,MHP'nin istediğini el mahkum verecek...

Yani Bahçeli her adımını planlı programlı atıyor ve her attığı adımda AKP'yi kendisine biraz daha mahkum hale getiriyor...

Şu anda devlet içerisinde kritik bürokratik kadrolarda ülkücü kökenli atamalar gerçekleştiriliyor,pek çok işsiz niteliksiz yahut az nitelik gerektiren işler için MHP'liler işe alınıyor. Yurt dışı resmi ziyaretlerine -VATİKAN ziyareti- MHP'yetkilileri de katılıyor,sadece devletin 1 ve 2 numarasının katıldığı organizasyonlara-AHLAT 1071 MALAZGİRT KUTLAMALARI- 3. isim olarak sadece Devlet Bahçeli çağrılıyor ve konuşma yapıyor.Yani MHP perde arkasından "devletin yönetiminde " rol alıyor...

Zaten dün MHP lideri Devlet Bahçeli'nin "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Modeli'nin her aşamasında varız" dedikten sonra PAYIMIZ VAR diye eklemesi boşa değil.O "pay" iktidardaki payı anlatıyordu ve Bahçeli açıkça "İktidara ortağız" mesajını verdi.

MHP'nin temel kaygısı yerel seçimlerde alacağı 3-5 belediye değil, Erdoğan'ın siyasal olarak elini en azından 2 sene daha rahatlatmak... Zira DEVLET AKLI'nın ön gördüğü biçimde Erdoğan tarafından yürütülen Cemaat ve Tarikatlar ile mücadelenin ve BÜYÜK TASFİYE OPERASYONUNUN  tamamlanabilmesi için bu süreye ihtiyaç var.

AKP'nin Meclis'te çoğunluk olup olmayacağını belirleyen MHP... AKP'nin Büyükşehirlerde kazanıp kazanamayacağı noktasında kilit parti MHP...Çıkacak yasalar ile ilgili -Örneğin AF- direnen,direten ve geri adım atmayan MHP...Yeri geldiğinde ittifak başlatıp,yeri geldiğinde ittifakı bitiren MHP... İstediği illeri hem de fazlası ile pazarlık masasında alan MHP...Siyasal geçmişinde koalisyon ortağı dönemler dahil devlet yönetimindeki en "etkin" dönemini geçiren MHP...Bunun karşısında MHP ve Bahçeli'nin hemen her isteğini yerine getiren ve MHP'ye rest çekip kesin olarak yolunu ayıramayan bir AKP...

Şimdi söyleyin bana MHP'mi AKP'nin stepnesi,yoksa AKP'mi MHP'nin mahkumu?