CHP Sözcüsü Faik Öztrak sordu: 121 dolar kimin cebine girdi
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, artan enflasyonla ilgili hükümete sert tepki gösterdi. Cebinden 200 TL çıkaran Öztrak, "İlk tedavüle çıktığı 2009'da tam 132 dolar alıyordu. Bugün sadece 11 dolar ediyor. Bu 200 TL'nin önceden aldığı 121 dolar nereye gitti?"
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, partisinin MYK gündemiyle ilgili CHP Genel Merkezi'nde açıklamalarda bulundu. Öztrak'ın açıklamasında şunları söyledi:
MECLİS AÇILIŞI
*Erdoğan'ın yeni yasama dönemi açılışında mecliste yaptığı konuşma ucube saray rejiminin milletten nasıl koptuğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Erdoğan kürsüye cumhurbaşkanı sıfatıyla davet edilmiş ama Ak Parti'nin genel başkanı olarak konuşmuştur.
*Üzerine aldığı görevi tarafsızlıkla yerine getirmek üzere namusu ve şerefi üzerine ettiği yemini bir kere daha çiğnemiştir. Meclisin açılışı, bu ülkenin en büyük açığının, tarafsız bir cumhurbaşkanı açığı olduğunu bir kere daha göstermiştir.
“ERDOĞAN, MİLLETTEN ÖZÜR DİLEMEK YERİNE…”
*Yoksulluktan İllallah eden vatandaşlarımız ‘yeter artık' diye feryat ederken sarayın kibirlisi milletin gözünün içine baka baka yokluk, ‘yoksulluk sorununu ortadan kaldırdık' diyebilmiştir. Milletin aklıyla alay etmiştir. Paramızı pul eden, milletimizin satın alma gücünü eriten Erdoğan, hiç sıkılmadan satın alma gücü paritesiyle milli gelir hesaplarına girmiş, milletten nasıl koptuğunu göstermiş, milletimizin sinirlerini zıplatmıştır.
*Meclis kürsüsünden milletimize masallar anlatan Erdoğan, bundan 11 yıl önce bu aziz millete gelirini 2023'te 2 trilyon dolara çıkarmak, Türkiye ekonomisini dünyada en büyük 10 ekonomi arasına sokma sözünü verdiğini hiç hatırlamamıştır.
*Ülkemizi dünyanın en büyük 20 ekonomisinden nasıl düşürdüğünden söz dahi etmemiştir. Milletimizi taahhüt ettiği 2 trilyon doları, 267 milyar dolara neden düşürdüğünü açıklayamamıştır. Erdoğan, milletten özür dilemek yerine halen kürsüden millete caka satıp, böbürlenebilmiştir.
“121 DOLAR NEREYE GİTTİ?”
*(Elindeki 200 lirayı göstererek) Bu 200 liralık banknot ilk tedavüle çıktığı 2009 yılında tam 132 dolar alıyordu, bugün sadece 11 dolar alabiliyor. Bu 200 liranın önceden satın aldığı 121 dolar nereye gitti? Kimlerin cebine girdi?
*‘Paranın itibarı milletin itibarıdır' diyordunuz. O zaman paramızın itibarını neden sıfırladınız? Ülkemizi eller için 1 milyoncu pazarına çevirdiniz. Her şey ele ucuz, millete pahalı. Ama bu rezaletin müsebbibi Erdoğan, bir yandan paramızı pul ederken, bir yandan da millete masal anlatıyor.
*Utanma insanın cevherinde olan bir özelliktir. Bu nedenle de utanmazlık bir anda galebe çalmaz, birike birike alışkanlık haline gelir. Alışkanlık haline gelirse insan artık utanmazlığından bile utanmamaya başlar. Ne yazık ki bugün, utanmazlığından hiç utanmayan bir yönetim iş başında.
“NEDEN ENFLASYONU DÜŞÜRMEK İÇİN HİÇBİR ŞEY YAPMADINIZ?”
*Sarayın kibirlisi çıkmış, enflasyonu şaşırtıcı bir hızla düşürme kabiliyetine sahibiz diyor. Madem enflasyonu düşürme kabiliyetine sahipsiniz, enflasyonun dünya rekorları kırmasına neden izin verdiniz?
*Neden enflasyonu düşürmek için hiçbir şey yapmadınız? Neden milleti hayat pahalılığına ezdirdiniz? Düşürün o zaman. Elinizi tutan mı var? Bu neyin havası, neyin cakası. Bu millete gareziniz ne?
“TÜKETİCİ ENFLASYONUNU 3'E, ÜRETİCİ ENFLASYONUNU DA 5'E KATLADILAR”
*‘Faiz sebep, enflasyon netice' dediler Eylül ayında yüzde 19 olan tabela faizini yüzde 12'ye indirdiler. O gün yüzde 12 olan tüketici enflasyonu bugün, yüzde 83,5'e çıktı. Tüketici enflasyonu 1998 Temmuz ayından bu yana en yüksek seviyede. Üretici enflasyonu ise yüzde 151,5 ile cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı.
*Erdoğan 2002 sonunda hükümete geldiğinde tüketici enflasyonu yüzde 29,7 idi, üretici enflasyonu da yüzde 30,8 idi. 20 yıl sonra hükümetten giderken, tüketici enflasyonunu 3'e, üretici enflasyonunu da 5'e katladılar.
*Bunlar da TÜİK'in ağır makyajlarına rağmen. Türkiye, makyajlı TÜİK rakamlarıyla bile tüketici enflasyonunun en yüksek olduğu 5 ülkeden biri, üretici enflasyonunda ise dünya şampiyonu olmuşuz.
“YARATTIKLARI YIKIMA KULP TAKMAYA ÇALIŞIYORLAR”
*Sarayın kibirlisi ve şürekası sebep oldukları bu yıkımı hiç görmüyorlar. Bu beceriksizliğin müellifleri çıkıyor epistemolojik kopuş, nero ekonomi, heterodoks politika diye zırvalayarak yarattıkları yıkıma kulp takmaya çalışıyorlar.
*Savaşın olduğu Ukrayna'da enflasyon yüzde 24, işgalci Rusya'da enflasyon yüzde 14,5 Türkiye'de makyajlı haliyle bile enflasyon yüzde 83,5. Hadi bakalım takabiliyorsanız buna bir kulp takın da görelim.
“ORTADA BİR KOPUŞ VAR AMA…”
*Son bir haftada net döviz rezervimiz 2,5 milyar dolar azalmış. Merkez Bankası'nın döviz kasasındaki açık 55 milyar 400 milyon dolara çıkmış. Bunlarda laf çok ama derde deva olacak hiçbir politika yok.
*Evet, söyledikleri gibi ortada bir kopuş var ama epistemolojik değil, hükümetin milletten kopuşu. Milletin halini görmeyen, sesini duymayan mental yorgunu sarayın enflasyonu düşürmek için yapabileceği hiçbir şey kalmamıştır.
*Bunu yapacak kadroları ve vizyonları yoktur. Enflasyonu düşürmek için iki umudu kalmıştır. Biri TÜİK'in makyajları, diğeri de Aralık ayından itibaren ortaya çıkacak baz etkisi.
“İKİ AY NEYİ BEKLEDİNİZ? NEDEN BEKLEDİNİZ, ELİNİZİ KİM TUTTU?”
*Borsada yaşanan son vurgun…Sayın genel başkanımız kaç kere uyardı. ‘Gözüm üzerinizde' dedi. Buna karşı Sermaye Piyasası Kurulu ve Borsa İstanbul iki aydır borsadaki manipülasyona seyirci kaldı. Ama ne zaman skandal patladı, kamu kaynaklarıyla zararı kapatabilmek için devreye girmek zorunda kaldı.
*Buradan SPK yetkililerine soruyoruz; madem manipülasyon yaptığını düşündüğünüz kişiler hakkında suç duyurusunda bulunabiliyor, para cezası ve borsada işlem yapma yasağı getirebiliyorsunuz iki ay neyi beklediniz?
*Neden beklediniz, elinizi kim tuttu? Nebati Bakan, küçük yatırımcıya ‘gel gel' yapıp borsada silkelenmelerine vesile olacak tivitler atarken nerelerdeydiniz? Ben söyleyeyim, borsada küçük yatırımcıları korumakla görevli kurum olarak, bakanın ‘gel gel' tivitlerini beğenmekle meşguldünüz. Bu suç değil mi?
“BİZİM VATAN SEVGİMİZİN ZEKATI BİLE DENSİZ MÜFTERİLERE FAZLA GELİR”
*Cumhuriyet Halk Partisiyle terör kelimesini yan yana getirecek kadar zıvanadan çıktılar. Mersin'de hain terör örgütünün alçak saldırısını, partimizle ilişkilendirmeye kalktılar. Trolleri yaygara kopardı, gazeteleri manşetler attı.
*Hain darbe girişimini eniştesinden öğrenenler, bu defa da ellerinde DNA raporu olduğu halde ‘teröristin kimliğini taksiciden öğrendik' deyip partimize kumpas kurmaya kalktılar. Mersin Büyükşehir Belediyesini de belediye çalışanlarını da hain terör saldırısıyla ilişkilendirmeye kalktılar.
*Hiç utanmadılar, şehit çocuğunu PKK'lı diye teşhir ettiler. Arsızca partimize Milli Güvenlik sorunu diye yüklendiler. Kendinize gelin. Biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz. Bizim vatan sevgimizin zekatı bile densiz müfterilere fazla gelir.
“FOTOROMANCI BAKAN SUÇÜSTÜ YAKALANMIŞTIR, DERHAL İSTİFA ETMELİDİR”
*Bir de Napolyon'un kusursuz dönek diye tanımladığı döneminin Fransa İçişleri Bakanı Fouche'nin 21. Yüzyıldaki saray versiyonu atama İçişleri Bakanı var. Bu Fouche bozuntusu on parmağında on kara, Genel Başkanımıza kirini, pisini bulaştırmaya kalktı. Kendisinin orduyla, istihbarat örgütüyle olan kavgasını partimiz ve Genel Başkanımız üzerinden yapmaya cüret etti.
*Ne demiş atalarımız, ‘bildiğini konuş ibret alsınlar, bilmediğini sus adam sansınlar' Bu fotoromancı bakan, Genel Başkanımızı fotoroman çevirmeye alıştığı suçlularla sakın karıştırmasın.
*Pişman ederiz. Fotoromancı bakan suçüstü yakalanmıştır, derhal istifa etmelidir. Aksi takdirde bu ülkenin en zübük, en densiz, en hadsiz, en müfteri saray memuru olarak tarihe geçecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.