Tüzük Kurultayı’nın planlandığı gibi 4-9 Eylül tarihleri arasında yapılması için hazırlıklar sürerken, parti örgütlerinden, tüzük kurultayının yapılmaması veya ertelenmesi talepleri geldiği belirtiliyor.

BBC Türkçe’ye konuşan bir parti yöneticisi, “Biz planlandığı tarihte mutlaka tüzük konuşacağız. Ama kapsamı ne olacak, bir tadilat mı yoksa geniş kapsamlı bir tüzük değişikliği mi olacak? Yetkili kurullarımız ve örgütlerimizle konuşup karar verilecek” görüşünü dile getirdi.

CHP, 25-26 Kasım 2023 tarihinde yapmayı planladığı Tüzük Kurultayı’nı, 31 Mart yerel seçimleri nedeniyle Eylül ayına ertelemişti.

CHP’nin belirlediği takvime göre Tüzük Kurultayı, Sivas Kongresi’nin yıldönümü olan 4 Eylül’de Sivas’ta başlayacak ve daha sonra Ankara’da partinin kuruluş yıldönümü olan 9 Eylül’ü de kapsayacak şekilde devam edecek.
CHP’nin hukuk işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi’nin koordinasyonunda tüzük çalışmalarını yürüten komisyon üyeleri; parti örgütlerinden eski-mevcut milletvekillerine, önceki dönemdeki parti yöneticileri, akademisyenler ve partinin önceki genel başkanlarına kadar geniş bir kesimden tüzük konusunda önerileri almaya devam ediyor.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığı döneminde hazırlanan tüzük değişikliği taslağında yer alan önerilerden de yararlanılması planlanıyor.

“Örgütler tüzük değişikliği istemiyor” iddiası
Kurultayın ertelenmesi veya dar kapsamlı tüzük değişikliği seçeneklerinin tartışılmasının nedeni olaraksa, parti örgütlerinin tüzük kurultayına sıcak bakmaması gösteriliyor.

Bazı parti yöneticileri de tüzük kurultayının zamanlaması ve gerekliliği konusunda çekinceler dile getiriyorlar.

CHP’nin her seçimden sonra kendisini “tüzük tartışması” içinde bulduğuna anımsatan bir parti yöneticisi ise şu görüşleri dile getirdi:

“31 Mart yerel seçimlerinde büyük başarı sağladık. İktidara ilk kez bu kadar yakınız. Durum böyleyken, örgütlerimizde, delegelerimiz arasında, 'Bu kadar başarılı olduğumuz bir dönemde tüzük değişikliği üzerinden iç tartışmaların ön plana çıkması partiyi geriye götürür' görüşünde olanlar var. Ya da tüzük kurultayına harcayacağımız enerjiyi, sokağa inip çalışmaya harcayalım, diyenler var.”

chp genel başkanı özel ve 3 kadın KAYNAK,GETTY IMAGES
“Önseçim delegeden vize alamayabilir” endişesi
Tüzük değişikliği ile ilgili dile getirilen bir başka endişe ise özellikle önseçim, delege sistemi, üyelik sistemi gibi kritik düzenlemelerin, delegeden vize alamama ihtimali.

Bunun için örgütün talep ve önerilerinin mutlaka dikkate alınması gerektiğini belirten parti kaynakları, aksi taktirde değişikliklerin delegeden vize alamayacağına dikkat çekiyorlar:

“Mesela parti yönetimi ağırlıklı olarak ön seçimi istiyor. Ama delege buna oy vermeyebilir. Parti, 'Delegenin istediği yolda ilerlemek mi?'; 'Delegenin reddedeceği bir tüzük sunmak mı?' ikileminde kalabilir. Bir yönetim neyi geçirebileceğini neyi geçiremeyeceğini bilir. Delegenin reddedeceği bir tüzük sunmak yerine delegenin, örgütün sahip çıkacağı bir tüzük sunmak gerekir.”

Bir başka görüş ise mevcut tüzük ile de parti içi demokrasinin işletilebileceği yönünde.

Yerel seçimlerde, tüzükte olmamasına karşın, önseçim yapıldığını anımsatan parti kurmayları, “Dünyanın en iyi yasası, kötü uygulayıcının elinde en kötü yasa haline gelebilir. Önemli olan iyi uygulama. Onun için tüzükte ne yazdığının değil kimin ne uyguladığının anlamı var” görüşünü savunuyorlar.

“Kurultay yapılır, kapsama örgütler karar verir”
Tüzük kurultayıyla ilgili planlanan programda şimdilik değişiklik olmadığını belirten CHP kaynakları, nihai kararı parti yetkili organları ve örgütün vereceğini ifade ediyorlar.

BBC Türkçe’ye konuşan bir parti yöneticisi, kurultay yapılsa da tüzük değişikliğinin kapsamı konusunda farklı seçeneklerin gündeme gelebileceğini söyledi:

“Biz planlandığı tarihte mutlaka tüzük konuşacağız. Ama kapsamı ne olur, dar kapsamlı bir bir tadilat mı, yoksa geniş kapsamlı bir tüzük değişikliği mi olacak? Buna yetkili kurullarımız ve örgütlerimizle konuşup karar verilecek.

"Biz kapsamlı bir değişiklik olacak gibi çalışıyoruz ama il başkanlarıyla, örgütlerle, tüzük komisyonuyla yapacağımız toplantılar önemli. Tüzüğü sıfırdan yazmaya gerek yok. Ama yepyeni bir tüzük yazacaksak, 4-9 Eylül arasındaki toplantıda, bir metin ortaya çıkar, o metin örgütlere gönderilir, onların içselleştirmesi gerekir. Ondan sonra kapsamlı değişiklik yapılabilir. Kapsamlı bir değişikliğin örgütler tarafından içselleştirilemeyeceğini öngörürsek, bir tadilat şeklinde olur.”