CHP'den şirket bağışlarının vergiden düşülmesinin önüne geçilmesi için teklif: Zorunlu bağış olmaz
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Cumhurbaşkanlığınca başlatılan kampanyaya katılan şirketlerin bağışlarının vergiden düşülmesinin iptaline yönelik kanun teklifi vereceklerini açıkladı.
Altay, "Kim samimi, kim değil bunu görmek istiyoruz" dedi.
Altay, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Bu dönemde birlik olmayacağız da ne zaman olacağız?" cümlesine kendisinin de katıldığını, bu cümlenin altına kendisinin de imza atacağını söyledi. Bunun tek koşulunun Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın özellikle salgınla mücadele döneminde AK Parti rozetini kafasından çıkarması olduğunu ifade eden Altay, o zaman birliğin örnek şekilde sağlanacağını dile getirdi.
Engin Altay, belediyelerin yardım bağışı toplamasının engellenmesini de eleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, kurmaylarınca yanlış bilgilendirildiğini düşündüğünü vurgulayan Altay, şöyle konuştu:
"Sayın Cumhurbaşkanı, anayasanın ilgili maddelerini kendiniz okuduğunuz takdirde bu tartışma bitecektir. Bir Cumhurbaşkanının işi toplumu germek, ayrıştırmak değildir. Türkiye'de anayasal bir düzen vardır ve Anayasanın 127. maddesi yerel yönetimleri tanımlamış, görevleriyle ilgili de ipuçları vermiştir. 2860 sayılı yardım toplama kanunu, belediye başkanlarımızın insanlarımıza yardım ulaştırılmasına, istasyon görevi üstlenmesine engel değil, bilakis teşviktir. CHP'li belediyeler, yardım talebinde bulunan her eve elleri kolları dolu, güler yüzlü bir şekilde ulaşacaktır. Bunun güveni içinde evlerinde otursunlar. Bulunduğunuz birimlere ulaşamazsanız CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu başta olmak üzere tüm milletvekillerimizi arayın. Belediyelerimiz sizin çığlığınıza kulak verecek ve taleplerinizi karşılayacaktır.
İçişleri Bakanı 'Devletin bu işe nefesi yeter, belediyelerin yetmez.' diyor. Sayın Bakan, içini boşalttığınız, kasasını tam takır ettiğiniz devletin nefesi bu işe yetmez. Yetmediği için de zaten Tayyip Bey, 'Biz Bize Yeteriz' diye kampanya başlatmış. Devleti devlet yapan veren el olmasıdır. Devlet, alan el olmaz. Böyle dönemlerde yardım kampanyaları yapılmaz mı, elbette yapılır ama böyle dönemlerde devlet haraç toplamaz. Bu mücadeleyi devlet ya da belediyeler kazanmayacak. Bu mücadelenin kazananı millet olacak. Millettir devleti devlet yapan. Devlet bir mekanizmadır. 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.' lafı bunun için söylenmiştir."
Engin Altay, TBMM Başkanlığına bir kanun teklifi vereceğini, teklif ile Cumhurbaşkanlığınca başlatılan kampanyaya katılan şirketlerin bağışlarının koronavirüse mahsus olmak üzere yaptıkları bağışların vergi matrahından düşülmemesini hedeflediklerini söyledi.
Altay'ın açıklaması şöyle:
- TBMM Başkanlığı'na bir kanun teklifi vereceğim. Mahiyeti de şu, şu anda Cumhurbaşkanlığı'nın açtığı kampanyaya yapılan bağışlar, özel şirketlerin, özel bankaların yaptığı bağışlar bildiğiniz gibi vergi matrahından düşülüyor. Biraz sonra vereceğimiz kanun teklifiyle, koronavirüsüne mahsus olmak üzere, bu bağışların vergi matrahından düşürülmesinin önüne geçmeyi hedefliyoruz. Kanunu değiştireceğiz. Korona tehdidinden dolayı özel banka ve özel şirketlerin, odaların, borsaların yaptıkları bağışların vergi matrahından düşürülmesinin iptaline yönelik bir kanun teklifi vereceğiz. Diyeceksiniz ki Diyeceksiniz ki ‘Bu nereden çıktı?’ Söyleyeyim nedenini. Kim samimi, kim samimi değil, bunu görmek istiyoruz. Böyle bir zor günde insanlar 'Nasıl olsa vergi matrahından düşeceğim, ha Maliye'ye vermişim, ha kampanyaya vermişim' mantığıyla mı para veriyor, yoksa bir dayanışma, yardımlaşma anlayışı içinde, bir milli birlik beraberlik anlayışı içinde mi para veriyor, bunu görmek istiyoruz.
- Gücün kadar ver. Şu kadar ver demiyoruz. Vergiden düşerim diye mi para verilecek, yani ticari bir bakışla mı insanlar koronayla mücadelede mağdur olan insanlara el uzatıyor, yoksa halisane duygularla, samimi duygularla, vatanseverlik ve yardımlaşma duygularıyla, milli ve manevi değerlerimiz ekseninde mi para veriyor, bunu da görmek istiyoruz.
- Biz söyledik, Erdoğan hopladı, kimi kamu yöneticileri hopladı. Fahrettin bey de söylediğimiz yere gelmiş, 'Efendim, bağışların gönüllü olması esastır.' Zorunlu bağış olmaz. Daha önce söyledim, zorunlu bağışın adı vergidir, haraçtır. Korona vergisi.. Bunu doğru bulmuyoruz. Bu, insanlarımızın gerek belediyelerimize, gerek sayın Cumhurbaşkanı'nın açtığı kampanyaya yardım etmemesi mesajı değildir. Bilakis, 'Az veren candan, çok veren maldan' mantığı içerisinde, herkesin, hepimizin elini taşın altına koyması, bu dönemde mağdur olan ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarının giderilmesi noktasında azami gayreti göstermesi gerekir.
Grup Başkanvekilimiz Engin Altay: “Biliyorsunuz, şirketler yaptıkları bağışları vergi matrahından düşüyorlar. Yaşadığımız bu krize mahsus olmak üzere, bunun engellenmesi için kanun teklifi veriyoruz. Diyeceksiniz ki ‘Bu nereden çıktı?’ Amacımız şudur...” pic.twitter.com/IEmMuCZWgh
— CHP
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.