CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz, Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki çatışma ile ilgili ifadelerinin çarpıtıldığını ve kendisine karşı "karalama kampanyası" başlatıldığını öne sürdü. Çeviköz, "Asıl üzücü olan, bu kampanya ile benim ve partimin Azerbaycan’ın yanında olmadığımız şeklinde yaratılan algıdır" dedi.

Çeviköz, 27 Eylül'de Habertürk’te katıldığı televizyon yayınında Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki askeri gerilimle ilgili konuşması sırasında Türkiye'nin Azerbaycan'a silah takviyesi yaptığı, Türkiye kontrolündeki cihatçi milislerin bölgeye sevk edildiği yönündeki iddialara yer verdi. Bunun üzerine Çeviköz, AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal ve iktidara yakın medya organları tarafından hedef alındı.

Kendisine gösterilen tepkilerle ilgili olarak naklettiği iddia ve haberlerin çarpıtıldığını ve hakkında karalama kampanyası yürütüldüğünü belirten Çeviköz, “Elbette can Azerbaycan ile dayanışmamızı destekliyorum, destekliyoruz. Aksini hayal ve iddia etmek, sözlerimi çarpıtmak, yalnızca iddia sahiplerinin gaflet ve cehaletini ortaya koymaktadır” dedi.

Daha önce Bakü Büyükelçiliği de yapan Çeviköz, “Devletimi çok önemli noktalarda temsil etmiş, ülkemizin menfaatlerini savunmuş ve bugün de ülkemizin kurucu partisinde siyaset yapan bir siyasetçi olarak, hakkımdaki asılsız iddiaları esefle kınıyorum” ifadelerini kullandı.

İktidarı, şeffaflıktan uzak bir dış politika izlemekle eleştiren Çeviköz, “İktidarın bu iddiaları ivedilikle açıklığa kavuşturmasını ve geçersiz kılmasını bekliyoruz. İktidar, dış politikada attığı adımlar hakkında Gazi Meclisimizde temsil edilen siyasi partilere bilgi vermemekte ve istişare etmemektedir” dedi. Çeviköz, “İktidarın bizlerin ve kamuoyunun gözlerinden kaçırmaya çalıştığı nedir?” diye sordu.

 Muhalefet olarak dış politikada, tüm ülkeyi bağlayan, adımları sormanın ve sorgulamanın sorumlulukları olduğunu belirten Çeviköz, şunları ekledi:

“İktidar ve yandaşları, bu tür ucuz kampanyalarla, sözlerimizi çarpıtmaya çalışarak saldırsalar da, tarihin bize yüklediği bu sorumluluğu yerine getirmeye devam edeceğiz. İktidarı, Gazi Meclisimizi yok saymaktan vazgeçmeye davet ediyorum. Kendilerinin hep ortaya attığı yerlilik ve milliliğin ölçüsü budur. Türkiye Cumhuriyeti, her kim olursa olsun, iktidar partisinden büyüktür. İktidarı bunun bilinci ve sorumluluğu içinde hareket etmeye davet ediyorum.”