CHP'li Kaftancıoğlu’ndan Bakan Soylu’ya yanıt

CHP'li Kaftancıoğlu’ndan Bakan Soylu’ya yanıt

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, tehditler aracılığıyla koruma alındığına ilişkin bir sektör oluştuğunu söyleyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya, "Böyle bir sektör oluştuysa bu da bir suçtur" yanıtını verdi.

Canan Kaftancıoğlu, Süleyman Soylu'nun kendisi hakkındaki iddialarına yanıt verdi.

Kaftancıoğlu, "Eğer bana karşı hiçbir tehdit yoksa, benim adıma gereksiz yere koruma tahsis edildiyse vatandaşın vergisiyle maaşını alan polisleri gereksiz yere kim görevlendirdi? Bana korumaları gereksiz yere tahsis edenler hakkında soruşturma açıldı mı? Tehditler aracılığı ile böyle bir yol, sektör oluştuğunu söylüyor. Eğer böyle bir yol oluştuysa ve bu yolla sonuç alınarak insanlara koruma tahsis ediliyorsa sadece bu durum bile İçişleri Bakanlığı yetkililerinin görevlerini gereğince yapmadığını gösterir. Bu da ayrıca bir suçtur" ifadelerini kullandı.

'Tehdit yoktu, korumları aldım'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, önceki akşam Habertürk televizyon kanalında katıldığı yayında suç örgütü lideri Sedat Peker’in iddialarına ilişkin gazetecilerin sorularına kısmen yanıt verdi.

Soylu’ya, Peker’e koruma verilirken, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na tehdit altında olmasına karşın neden koruma verilmediği soruldu.

Soylu, bu soruya “Canan Kaftancıoğlu’nun korumalarını aldım. Tehdit yoktu. Sizin tehdidiniz yok. Herhangi bir rapor yok, korumanız olması gerekir mi? Hayır. Sonra ne oldu? Mesela Kaftancıoğlu’na tehdit nereden gelebilir? Bunu takip eden, hedef gösterildiği zaman konuya müdahale eden devletin kurumları var. Kaftancıoğlu’nun korumasını aldım, 15 gün sonra Kaftancıoğlu DHKP/C tehdit etti. Niye tehdit etsin? Bir sektör oluşmuş. 2017’de Özgür Taşdemir. Bütün sistematiği, iki yerde kumarhanesi var. Bu kumarhaneler sebebiyle, DHKP/C baskını sebebiyle, bu tehdidi yenilediler. DHKP/C’nin kurgu tehdidi üzerine bir tehdit daha yenilediler” yanıtını verdi.

Canan Kaftancıoğlu, bu iddialara ilişkin Cumhuriyet’e açıklamalarda bulundu. 

'Polisleri gereksiz yere kim görevlendirdi?'

Soylu’nun iddialarına sorularla yanıt veren Kaftancıoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Madem iddia ettiği gibi benim korumaya ihtiyacım yoksa neden il başkanı olduktan sonra bana koruma tahsis edildi? Kasım 2019 tarihinde gerekçesiz ve keyfi bir şekilde korumalar çekilmeden bir ay önce mevcut korumaların statüsü değiştirildi. Yakın koruma statüsünden özel koruma statüsüne çıkarılarak koruma sayısı ve önlemleri niye arttırıldı? Özel koruma statüsüne çıkarıldıktan bir ay sonra da korumalar geri çekildi. Bakanın iddialarını kabul ettiğimizi varsayalım; eğer bana karşı hiçbir tehdit yoksa, benim adıma gereksiz yere koruma tahsis edildiyse vatandaşın vergisiyle maaşını alan polisleri gereksiz yere kim görevlendirdi? Bana korumaları gereksiz yere tahsis edenler hakkında soruşturma açıldı mı? Ya da bu yaptıkları işten dolayı bir ceza verildi mi?”

'Görevlerini gereğince yapmadıklarını gösterir'

Soylu’nun DHKP-C’ye kendini tehdit ettirdiğine yönelik iddialarına da yanıt veren Kaftancıoğlu, şunları kaydetti:

“Korumalarım gerekçesiz bir şekilde çekildi ve sonrasında benim bir terör örgütüne kendimi tehdit ettirdiğimle ilgili bir iddia ortaya atıldı. Bana kimden, nereden tehdit geliyorsa benim gördüklerimi ben zaten yargı sürecini başlatarak bildirmiş oluyorum. Ama benim bilmediğim tehdit varsa bunu bilmesi gereken emniyet güçleridir. Benim bildiğim bir şey var ki benim kendimi tehdit ettirmek de dahil olmak üzere terör örgütleri ile hiçbir irtibatım yoktur. Bakanın orada söylediği daha korkunç bir şey var. Tehditler aracılığı ile böyle bir yol, sektör oluştuğunu söylüyor. Eğer böyle bir yol oluştuysa ve bu yolla sonuç alınarak insanlara koruma tahsis ediliyorsa sadece bu durum bile İçişleri Bakanlığı yetkililerinin görevlerini gereğince yapmadığını gösterir. Bu da ayrıca bir suçtur” 

'Suçluluk psikolojisi içinde'

"Bu aralar Süleyman Soylu’nun yaptığı pislikler ortalığa saçılıyor" diyen Kaftancıoğlu, şöyle devam etti:

“Suçluluk psikolojisi içinde. Dün geceki program da buna en iyi örnektir. ‘En iyi savunma saldırıdır’ mantığıyla kendi yaptıklarına dair söyleyecek sözü olmadığı için iftiralarla yalanlarla toplum karşısında belirli kişileri hedef göstererek onlar üzerinden gündemi saptırmaya çalışıyor. Söylediği en iddialı şeylerin bile doğru olmadığı ortaya çıkıyor. CHP, sadece halkın yanında durur. Buradaki süreçlerin tamamı yanlış. Mafya ile işbirliği yapan, çeteleştirilmeye çalışılan bir devlet yapılanmasından söz ediyoruz. CHP tamamının karşısındadır. Sedat Peker’in söylediklerinin yalan olduğunu ispat etme sorumluluğu iktidarın kendisindedir” 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler