Cihat Yaycı: Rusya’nın gözünde değerimiz NATO üyeliğimizden kaynaklıdır
Emekli Amiral Cihat Yaycı, "Rusya’nın gözünde de değerimiz NATO üyeliğimizden kaynaklıdır. NATO ülkesi olmayan bir Türkiye Rusya’nın gözünde de değersizleşir” dedi.
TÜRK DEGS Başkanı Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, Elazığ’da katıldığı kitap fuarında SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamada Türkiye’nin NATO üyeliğinin Türkiye’yi Amerika’ya, NATO’ya ve Rusya’ya karşı koruduğunu belirterek, “Rusya’nın gözünde de değerimiz NATO üyeliğimizden kaynaklıdır. NATO ülkesi olmayan bir Türkiye Rusya’nın gözünde de değersizleşir” dedi.
TÜRK DEGS Başkanı Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin uluslararası hukuk ve alanda tanınırlığının artırılması ve Mavi vatan projesinin Türkiye'nin NATO'daki etkisi hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Yaycı, Güney Kıbrıs Rum yönetimi kendi ana karasının yaklaşık 30 katı denizalanı istemesine karşın Türkiye'nin kendi ana karasının 0,6 katı istediğini buna rağmen Türkiye'ye yayılmacı, genişlemeci neo emperyalist neo Osmanlıcı iftiraları atıldığını kaydetti.
“İSRAİL GAZI, KKTC’DEN TAŞINMALI”
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin uluslararası hukukta tanınırlığının artırılmasına ilişkin EastMed (Doğu Akdeniz Boru Hattı) projesi İsrail gazının Türkiye'ye taşınmasının önemli bir fırsat olduğuna dikkat çeken Cihat Yaycı, şöyle konuştu:
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin, Türk devleti teşkilatları toplantısına gözlemci üye olarak kabul edilmesi hususu. 11 Kasım'da Semerkant'taki zirveye katılması bir başlangıç. Ama bunun ötesinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde bir sismik araştırma ve sondaj gemilerimizden bir ya da ikisini belli bir süreyle devretmeliyiz ve buna KKTC bayrağı çekmeliyiz ve bununla birlikte sismik ve sondaj araştırmaları yapılmalı.
O zaman Avrupalılar ve Yunanlılar itiraz edeceklerse argümanları zayıflayacak nedeni ise Kıbrıs Türkleri 'de Kıbrıs'ın bir ferdi onların anlayışına göre. Rumlar araştırma yapıyorsa Kıbrıslı Türklerin de böyle bir imkanı varsa Kıbrıslı Türklerde yapar olacak. O zaman Türkiye'ye ‘bu gemiyi geri çek' diye itiraz ederlerse Türkiye diyecek ki ‘ben KKTC'yi tanıyorum şikayet merci KKTC'dir siz KKTC'ye şikayet edin' der.
Başvurdukları an KKTC'nin tanındığı an olacaktır. Aynı zamanda EastMed (Doğu Akdeniz Boru Hattı) projesinin İsrail gazının Türkiye'ye taşınması çok önemli bir fırsattır. Çünkü batı güzergâhı iptal oldu şimdi doğu güzergâhı olacak. Doğu güzergâhında Türkiye şunu zorlamalıdır; boru hattının KKTC'nin deniz yetki alanlarından geçirilmelidir.
KKTC'nin denizinden geçirilirken usulen mutlaka izin alma mecburiyetindedir izin alındığı an KKTC'nin tanındığı andır. Ayrıca KKTC'nin karasının üzerinden boru hattının geçirilmesi buna da belli bir komisyon ödenmesi durumunda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kalıcı bir gelir sağlar.”
“YUNANİSTAN KENDİ ANA KARASININ 11 KATI DENİZALANI İSTİYOR”
‘NATO ülkesi olmayan bir Türkiye Rusya'nın gözünde de değersizleşir' diyen Yaycı, şunları söyledi:
“Mavi vatan projesi, Türkiye'nin deniz hukukundan kaynaklanan anasının ak sütü helal bir doktrindir. Yunanistan kendi ana karasının 11 katı denizalanı istiyor. Güney Kıbrıs Rum yönetimi kendi ana karasının yaklaşık 30 katı denizalanı istiyor Türkiye ise kendi ana karasının 0,6 katı istiyor. Onlar yayılmacı genişlemeci, neo bizanscı, neo romacı değil biz yayılmacı, genişlemeci neo emperyalist neo Osmanlıcı oluyoruz.
Bu batının çifte standartıdır. Burada mavi vatan doktrini içerisinde kara sularının kesinlikle 6 milin üzerine çıkarılmaması vardır hatta mavi vatan doktrini içerisinde kara sularının Lozan'daki 3 mile indirilmesi vardır. O nedenle mavi vatanda kara sularının artırılması konusu kabul edilemez. Çünkü Yunanistan kara sınırını 1 mil artırdığı zaman yüzde 13 mavi vatan parçamız gider adalar denizinden.
Vatan toprağından yüzde 13 gitmesi kabul edilebilir mi? Buna yaparak Türkiye'ye bir provokasyon uygulayıp ‘Yunanistan'ın hakkıdır artırın' deyip Türkiye'yi çatışmayı sokabilirler ve çatışmaya soktuktan sonra ‘NATO'nun uyumunu ve temel felsefesini bozuyor' diye Türkiye'yi suçlayabilir ve Türkiye'yi NATO'dan çıkarabilirler ve Güney Kıbrıs Rum yönetimini alabilirler.
Aldıktan sonra Türkiye Kıbrıs'ta işgalci duruma düşürülüp Türkiye'ye müdahale edebilirler. PKK ve YPG'ye yaptığımız operasyonlarda NATO'nun Amerika'nın müttefik güçlerine yapılmış operasyon gibi gösterip Türkiye'ye silah kullanabilirler. Şuanda bizim NATO'da olmamız bizi NATO'ya Amerika'ya ve Rusya'ya karşı koruyor. Rusya'nın gözünde de değerimiz NATO üyeliğimizden kaynaklıdır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.