Çin'e Güvensizlik 'Kuşak Ve Yol Girişiminin' Askıya Alınmasına Neden Olabilir

Çin'e Güvensizlik 'Kuşak Ve Yol Girişiminin' Askıya Alınmasına Neden Olabilir

"Kuşak ve Yol Girişimin" tarihinin en büyük meydan okuması ile karşı karşıya olduğunu belirten uzmanlar, salgının kaynağı olmasından dolayı Çin'e karşı oluşan güvensizliğin projenin akibetini belirleyeceğini söyledi

Doğu ve Batı hattındaki ülkeler arasında ulaştırma altyapısı, ticaret ve yatırım entegrasyonunu sağlamak amacıyla ilk kez 2013 yılında Çin Devlet Başkanı Xi Jinping tarafından ilan edilen Kuşak ve Yol Girişimi, küresel ekonomiye ivme kazandırmayı amaçlayan tarihi bir adım olarak nitelendiriliyor.

Asya, Afrika ve Avrupa’yı birbirine bağlamayı hedefleyen proje; karayolları, tren yolları, limanlar ve enerji nakil hatlarını içeren milyarlarca dolarlık altyapı yatırım girişimini kapsıyor. 21. yüzyılın en büyük kalkınma projelerinden biri olarak tanımlanan Kuşak ve Yol girişimiyle; bu bölgelerdeki ulaşım, telekomünikasyon, enerji ve diğer altyapı ağlarının inşası ve birbirine entegre edilmesi, yeni projeler için kredi ve sermaye imkanlarının bulunması, bölgeler arası gümrük ve vergi koordinasyonuyla birlikte ticaret ve yatırım fırsatlarının yeniden canlandırılması bekleniyor.

Girişimin karadan ve denizden olmak üzere iki önemli uluslararası ticaret koridoru bulunuyor. İpek Yolu Ekonomik Kuşağı; karayolu, demiryolu, enerji nakil hatları ve diğer altyapı projelerinin yer aldığı kara ulaştırma ağından oluşuyor. Deniz İpek Yolu ise Asya’dan Afrika ve Akdeniz’e kadar uzanan bölgede planlanmış liman ve diğer kıyı yapılarını kapsıyor.

Yaklaşık üç ay önce Çin’de ortaya çıkan ve kısa süre içinde bütün dünyaya yayılan yeni tıp koronavirüs, küresel ekonomiyi de derinden yaraladı. Uzmanlar, Türkiye'nin de dahil olduğu ve 65’ten fazla ülkenin ekonomik ve kültürel hayatına canlılık kazandırılmasını hedefleyen Kuşak ve Yol girişiminin salgından ne derece etkileneceğine dair AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

"Küreselleşme koronavirüsün hızlı yayılmasının sebebi oldu"

İstanbul Şehir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Kadir Temiz, Koronavirüs salgını ile beraber Kuşak ve Yol Girişiminin (KYG) duyurulduğu günden bu yana ilk ciddi meydan okuması ile karşı karşıya kaldığını, girişim ile ortaya atılan bir çok söylemin eskisi gibi kabul edilebilir görünmediğini söyledi.

Kuşak ve Yol projesinin ülkeler arasıda kesintisiz bir ticaret ağı olarak öngörüldüğünü fakat koronavirüs sonrası bu ticaret ağının değişebileceğini savunan Dr. Temiz, "Çünkü mevcut ticaret ağları aynı zamanda virüsün de yayılma güzergahı oldu ve olmaya devam edebilir. KYG yeni bir küreselleşme vadediyordu. Ancak bizatihi bu küreselleşme Koronavirüs’ün bu derece hızlı yayılmasının sebebi oldu. Belki de İtalyan, Alman ve Amerikan firmaları, Çin ile bu kadar derin ve yakın ekonomik ilişkiler geliştirmeseydi virüsün yayılması daha sınırlı olabilirdi." diye konuştu.

"Koronavirüs salgını Çin’in imajını ciddi bir şekilde sarsttı"

Dr. Temiz, koronavirüs salgının Çin’in imajını ciddi bir şekilde sarstığını ve büyük bir başarı hikayesi olarak anlattığı Kuşak Yol projesinin bundan sonra daha da sorgulanabileceğini kaydederek şöyle devam etti:

"Koronavirüs salgını, Çin’in imajını ciddi bir şekilde sarsttı. Bundan sonra insanlar bunca ekonomik büyüme, refah artışı ve başarıya rağmen doğal bir virüsü sınırlayamayan, yayılmasına sebep olan ve sonrasında da bu süreci bir başarı hikayesi gibi satmaya çalışan Çin hakkında eskisi kadar olumlu şeyler düşünmeyebilirler. Saydığımız sebepler muhtemelen kısa vadede KYG’yi de olumsuz etkileyecektir. Uzun vadede ise virüs ile mücadeleye bağlı olarak insanlık yeni bir düzen inşa ederken büyüme ve gelişme öngörmeyen korumacı, dışlayıcı ve içe kapanmış bir ekonomik ve siyasi model yerine yeniden işbirliği, etkileşim ve küreselleşme arayışına girecektir.

İşte bu aşamada Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi ile inşa ettiği alternatif küreselleşme söylemini bu sefer daha şeffaf, daha işbirlikçi ve adil bir şekilde sunma imkanı ortaya çıkabilir. Bu süreç dünya tarihinde belki de ilk defa göreceğimiz bir Çin küreselleşmesine evrilebilir. Sonuç olarak koronavirüs sadece Çin'in Kuşak ve Yol Girişimini değil, büyük ihtimalle bu girişimin hedef aldığı bölge ve ülkelerde de çok ciddi yapısal bir dönüşüm ortaya çıkaracaktır. Bu dönüşüm sürecini az zayiatla ve başarılı yönetenler, alternatif bir küreselleşmeyi inşa edebilme fırsatı yakalayabilir."

"Pekin yönetimi KYG'nin gerekliliğini sorgulayabilir"

Süleyman Demirel Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ümit Alperen ise koronavirüsün, Çin’in Kuşak Yol Girişiminin mevcut koşullarda kısa, orta ve uzun vadede kalıcı bir şekilde etkileneceğini belirtti.

KYG kapsamında Bangladeş, Endonezya, Nepal, Sri Lanka gibi ülkelerdeki altyapı projelerinde koronavirüs nedeniyle bir gecikme yaşanmaya başlandığı bilgisini paylaşan Dr. Alperen, "Bu somut gecikmenin de temel iki nedeni Çinli işçilerin salgın nedeniyle projelerin olduğu ülkelere dönememesi, ikincisi ise Çin’deki fabrikaların uzun bir süredir çalışmaması nedeniyle tedarik zincirinin kesintiye uğraması nedeniyle KYG projelerine tedariğin sağlanamamasıdır." dedi.

"Çin ekonomisi de ciddi bir yara aldı"

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping yönetimi için Kuşak Yol Girişiminin güç statüsü olduğunu göstermesi açısından önemli olduğuna vurgu yapan Dr. Alperen, şöyle devam etti:

"Çin Kakınma Bankası koronavirüs nedeniyle etkilenen KYG kapsamındaki şirketleri destekleme programı açıkladı. Fakat diğer yandan koronavirüs nedeniyle Çin ekonomisi de ciddi bir yara aldı. Küresel ekonominin bir durgunluğa girmesi ihracata dayalı bir ekonomisi olan Çin’i ilerleyen süreçte daha da derinden etkilemesi kaçınılmazdır. Bu şartlarda Çin içerisinden Pekin yönetimine KYG’nin denizaşırı projelerinden daha çok yurt içindeki projeleri desteklemesi baskısı gelmesi de muhtemel. Ayrıca Pekin yönetimi de KYG kapsamındaki altyapı projelerinin küresel ekonomik durgunlukta gerekliliğini sorgulayabilir.

KYG kapsamında Çin aynı zamanda uluslararası sistemin önde gelen kreditörlerinden birisi. Salgın nedeniyle gelişmekte olan ülkelerin ekonomisinin büyük zarar görmesi, bu ülkelerin borçlu olduğu Çin’in nasıl bir yol haritası çizeceği henüz netlik kazanmış değil. Çin, verdiği kredileri bu ülkelerdeki nüfuzunu arttırmak için bir araç olarak mı kullanacak, yoksa Çinli yöneticilerin sıklıkla söylemlerinde yer alan kazan-kazan prensibine uygun bir yöntem mi tercih edilecek. Koronavirüs ilk olarak Çin’de çıktı. Aynı zamanda salgını ilk kontrol altına alan ülkelerden birisi de Çin. Bu bağlamda Çin salgının yarattığı etkileri üzerinden en önce atabilen ülkelerden birisi konumunda. Ayrıca Çin küresel ekonomideki en dinamik güç diyebiliriz. Bu süreçte Çin’in küresel sistemdeki ‘yapıcı/dayanışmacı’ ya da ‘fırsatçı’ rolü KYG’nin de uzun vadede geleceğini belirleyecektir."

"Kuşak Yol Girişimi tehlikeye girdi' yaklaşımı abartılı"

Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Altay Atlı da bütün dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınının tüm küresel ticari faaliyetlerde olduğu gibi Çin'in modern İpek yolu projesi olan Kuşak Yol Girişimine de ağrı bir darbe vurduğunu söyledi.

Çin'de başlayan ve tüm dünyaya yayılan bu salgının uluslararası tüm sistemleri etkileyeceğini belirten Dr. Atlı, "Birçok ağdan oluşan bir proje. Dolayısıyla bu 'proje tamamen tehlikeye girdi.' demek biraz abartılı bir yaklaşım. Fakat projenin yavaşladığı ve yavaşlatılacağı bir gerçek. Çünkü Çin'de üretim durdu. Belki bir ay sonra yeniden başlayacak. Fabrikalar yeniden üretime geçecektir. Çin, başka ülkelerde yaptığı projelere yeniden bir ivme kazandıracaktır. Ama üretim yüzde 100 kapasite ile geri dönse bile (ki bu epey zaman alacaktır ve kademeli olacaktır) talep noktasında sıkıntı doğacaktır. Dolayısıyla Kuşak Yol Girişiminde bu sorun doğal olarak ortaya çıkacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Projenin askıya alınmasının ekonomik nedenlerin yanısıra psikolojik nedenleri de olduğunu dile getiren Dr. Atlı, "Çünkü bu hastalığın yayılması konusunda Çin'e yönelik bir suçlama var. Dolayısıyla projenin geçtiği ülkelerde binlerce Çinlinin çalışması, Çin'in iş yapması eskisinden daha zor olacaktır. Çin'in bu salgındaki rolü ile ilgili algılar, Bir Kuşak Bir Yol projesinin gelecekteki akibetini etkileyecektir." dedi.

Salgından sonra Çin yüzde yüz üretime geçse dahi talep sorunu ile karşı karşıya kalacağını vurgulayan Dr. Atlı, şunları ifade etti:

"Çin, makineleri çalıştırdı üretime başladı ama projenin geçtiği ülkelerdeki durumun ne olacağı önemli. Çünkü şu anda dünyada hem talep hem de arz tarafında büyük sıkıntı yaşanıyor. Bütün küresel üretim, ticaret ve yatırımlar etkilenmiş durumda. KYG bu anlamda bu krizden en sert bir şekilde etkilenen proje olmuştur. Bütün dünyayı vurduğu için sonuçları itibarıyla bu salgının bir biyolojik savaş etkisi gösterdiğini söyleyebiliriz. Bu arada kendi ülkesinde durumu kontrol altına aldıkça Avrupa ülkelerine yavaş yavaş ilaç, maske gibi tıbbı malzeme yardımları göndermeye başladı. Bu da Avrupa tarafından çok olumlu karşılandı. ABD, Almanya, Fransa gibi büyük devletler, kendi derdine düşüp salgınla yoğun etkilenen İspanya ve İtalya'ya en ufak bir yardım yapmazken Çin'in yardım göndermesi büyük sempati topladı. Esasen Çin'in yumuşak güç kullanarak bölgedeki nüfuzunu arttırmaya yönelik bir hamle olarak da okumak gerekir."

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Dünya