2011 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin savcılığa yaptığı ihbar, 2.5 yaşında hayatını kaybeden Semanur’un ölümünün ardındaki korkunç gerçeği ortaya çıkardı.

“HIRSIZLIK YAPMAYA GİTMİŞTİ”

Semanur Sandayuk, 25 Mart 2011’de hastaneye kaldırıldı. Vücudunda yanıklara, kırıklara ve iç kanamalara rastlandı. 13 gün sonra da hayatını kaybetti. Anne Bilgen Sandayuk o gün ifadesinde eşini suçladı ve şu iddialarda bulundu:

“Eşim o gece evde yoktu. Hırsızlık yapmaya gitmişti, sabah geldi ve yattı. Çocuklar gürültü yapınca uyandı, Semanur’a iki tokat attığını gördüm. “Sen işine bak” deyince mutfağa döndüm. Geri geldiğimde Semanur’un nefes alamadığını gördüm. Yarım saat sonra hastaneye götürdü.”

“KAFASINA ÇİVİLİ SOPAYLA VURDU”

Ancak Semanur Sandayuk’un o dönem 8 yaşındaki ablası ile 10 yaşındaki abisinin ifadelerinde korkunç gerçekler ortaya çıktı. Çocuklar annelerini suçladı. Semanur Sandayuk’un abisi, “Bir keresinde annemin ayağı kırık olduğu için ağlayan Semanur’u kafasına çivili sopa ile vurduğunu gördüm” dedi.

Sandayuk çifti hakkında “ölüme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralamak” suçundan 16 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Baba tutuklandı. Anne ise kayıplara karıştı. Bilgen Sandayuk, önceki gün Arnavutköy’de yakalandı.

Hakkında 16 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan Sandayuk, emniyetteki işlemlerinin ardından önce adliyeye sevk edildi sonra da cezaevine gönderildi.