Çöp Evdeki Çocuğun Babasıyla İlgili Flaş Gelişme!
Bursa'da çöple dolu evin tahliyesi sırasında kilitli bir odada bitkin halde bulunan 9 yaşındaki çocuğun Antalya’da yaşayan annesi Yasemin A., 3 yıldır çocuğunu aradığını ve kardeşi tarafından kaçırılması nedeniyle ulaşamadığını söyledi.
Kardeşinin tutuklanmasını ‘Olması gereken oldu devletime güveniyorum’ sözleriyle değerlendiren Yasemin A., "Bana kimse yardım etmedi, herkes kendi kuyruğunu kurtarmaya çalışıyor. Ben 3 yıldır çocuğumu istiyorum. Sevgi Evi nedir, kim beni çocuğumdan ayırabilir. Yakarım ortalığı, ben bir anneyim. O benim çocuğum ve yanımda olması gerekiyor” dedi. Öte yandan herkesin merak ettiği Cem Muhammet'in babasıyla ilgili detaylar da ortaya çıktı.
Bursa'daki dairesini 2 yıl önce Kamuran Pınar A'ya (44) kiraya veren Aydın S, daha sonra kirasını ödemeyen kadına dava açmış, mahkemenin, evin tahliye edilmesine karar vermesinin ardından adrese giden icra ekibi, dairenin kapısını çilingir yardımıyla açtırarak kilidi değiştirmişti.
Evin kilidini tekrar değiştirerek mahkemenin tahliye kararına uymayan Kamuran Pınar A'nın emniyette ifadesine başvurulmuştu. Bu sırada çöplerle dolu evin temizlenmesi için haber verilen Nilüfer Belediyesi temizlik görevlileri, kapısı kilitli bir odada çöplerin arasında yatan ve sağlık durumunun iyi olmadığı tespit edilen 9 yaşındaki Cem Muhammet A.'yı baygın halde bulmuştu.
Çocuğun annesinin, Kamuran Pınar A'nın kız kardeşi Y.A. (38) olduğu belirlenmişti. Çocuk savcılık kararıyla, Antalya'da yaşayan anneye teslim edilmişti.
Daha sonra Cem ile Kamuran Pınar A'nın 16 yaşındaki kızı E.Z.A, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüklerince koruma altına alınmıştı. C.M.A, tedavi için Akdeniz Üniversitesi Hastanesine götürülmüştü.
ANNE KONUŞTU
Bursa'nın Nilüfer ilçesinde çöp evdeki bir kilitli odada bitkin halde bulunan 9 yaşındaki erkek çocuğunun Antalya'nın Aksu ilçesinde yaşayan annesi Yasemin A., yaşananlarla ilgili açıklamalarda bulundu. Balkonda çocuğu için aldığı karton kutu içindeki oyuncak ve kıyafetleri gösteren Yasemin A., düzenli olarak çocuğuna eşya gönderdiğini belirtti. Yasemin A., 3 yıldır çocuğunu aradığını ve kardeşinin kadına şiddet olaylarından adresine gizlilik kararı aldırması nedeniyle bir türlü sonuca ulaşamadığını belirtti.
Oğlunu aramadığı bir gün dahi olmadığını dile getiren Yasemin A., “Sürekli dilekçe verdim, şikayetçi oldum. Bursa’da yaşıyordum, 19 aylıkken onu anneme bıraktım. Annem Antalya’ya gelemeyecekti, kız kardeşim de boşanıp çocuğuyla geliyor. Annem çocuğuma gayet iyi bakıyordu. Annem öleli 3 yıl oldu, o gün bugündür oğlumdan haber alamıyorum. Sesini bile duyamadım. Oğlum 2013 doğumludur. Oğluma her hafta istediği oyuncakları, kıyafetleri gönderirdim. Para gönderirsem çocuğumu gösteriyorlar, göndermezsem telefona vermiyorlardı. Kardeşim kendi eşinden çocuğuyla kaçtığı için ortada bir adres yoktu” diye konuştu.
"ADRES KAPALI OLDUĞU İÇİN BULAMADIM"
Kadına şiddet yasasının boşluklarından faydalanarak kardeşinin kızını babasından kaçırdığını ifade eden Yasemin A., “Gizlilik yaptığı için adres bulamıyorum, yoksa ben deli miyim neden çocuğumu almayayım. Annem öleli 3 yıl oldu. Cenazesine katıldım, kardeşim beni tartakladı, çocuğumu kaçırdı. Çocuğumu alamadan başkalarının yardımıyla Antalya’ya dönebildim. 3 yıldır çocuğumun sesini duyamıyorum, bana sürekli beklememi söylediler. Şile’de kardeşim hakkında aranma kaydı çıkarıldı. Bana yakalanacağını söylediler. Kardeşim yakalanmamak için bir yıl boyunca oğlumu bir odaya kilitlemiş. Ben sığınma evinde olduğunu düşünüyordum kardeşimle birlikte. Bir gittim çocuğumu hastanede gördüm. Benim çocuğum bu kadar zayıf ve kim bu hale getirdi” dedi.
"ÇOCUĞUMUN ÇÖPTEN ÇIKTIĞINI DUYUNCA ŞOK OLDUM"
Çocuğuna kavuştuğu ilk günü anlatan Yasemin A., “Gece işten geldim, karakoldan aradılar. Polis memuru çocuğumun bulunduğunu söyledi. Bursa’ya gelmemi istediler. 21.00’a otobüs bileti bulabildim. Apar topar gittim. Teker üstünde gittim, yer bulamadım. Çocuğumun yurda verilmesini istemedim. Polisler beni otogarda karşıladı. Aile ve Sosyal Hizmetler çalışanları ile görüştüm, çocuğumun yanına gidip refakatçi olabileceğimi söylediler. Hastaneye gittim. Çocuğumun bir yıldır çöp evde olduğunu öğrendim, beynimden aşağı kaynar sular döküldü. Bunu çocuğuma belli etmedim. Kardeşim çocuğu çöpün yanına attı diye düşündüm. Aynı gün gece yarısına otobüs bileti aldım ve Antalya’ya döndüm. Cam kenarına oturduk, 9 saat yolculuk yaptık. Oğlum her şeyi yemek istedi, ikramlıklardan alıp verdim. Görevlilerin bana söylediği beslenme şekline uymaya çalıştım. Bir öğretmen arkadaşımı aradım ve bizi otogardan aldı ve evimize getirdi” diye konuştu.
"AKŞAM ÇİZGİ FİLM İZLEDİ, ÇEREZ YEDİ"
Oğlunun bir gece yanında kaldığını ve çok mutlu olduğunu ifade eden anne Yasemin A., “Oğlum güçsüzdü, zor yürüyordu. Düşük proteinli beslenme şekillerini araştırdım. Marketten badem, fındık, fıstık aldım. Kutlama pastası aldık. Ne istediyse aldım ama hepsini birden vermedim. Bir günü birlikte geçirdik, sütünü değiştirdim, kahvaltı yaptık. Akşam çizgi film izledik. Oğlumla tam uyudum, saat 23.00 gibi kapı çaldı. Kimlik gösterdiler, polislermiş. Semt polikliniğine gittik hep birlikte. Hastaneye gidecektik zaten biz, psikolog da istemiştim. Gece çocuğumu hastaneye, beni polis merkezine götürdüler” ifadelerini kullandı.
"BEN BİR ANNEYİM, OĞLUMUN YANIMDA OLMASI GEREKİR"
Oğlunun hastanedeki tedavisi sonrası kendisine verilmesini isteyen ve konuşurken gözleri dolan Yasemin A., “Onun annesi benim. Ben anneyim, çocuğumun devlette kalması imkansız. Ben böyle bir şeye izin vermiyorum. Bana kimse yardım etmedi, herkes kendi kuyruğunu kurtarmaya çalışıyor. Ben 3 yıldır çocuğumu istiyorum. Yakarım ortalığı, yok öyle bir dünya. Sevgi Evi nedir. Kim beni çocuğumdan ayırabilir. Ben bir anneyim. O benim çocuğum ve yanımda olması gerekiyor. 3 yıldır zaten bir manyak kaçırmış. Devletin bunu telafi etmesi gerekir, böyle bir şey yapamaz. O benim oğlum, ben doğurdum, benim yanımda olması gerekir. Ben eğitimciyim, gerekirse alfabeyi yeniden öğretirim” dedi.
"DEVLETİN VERECEĞİ CEZAYA GÜVENİYORUM"
Kardeşinin tutuklanmasını da değerlendiren Yasemin A., “Olması gereken oldu. Bir manyak bunu yapıyorsa bir bedeli var. Ya benim çocuğum ölseydi ya da kapı bir gün geç açılsaydı hesabını kim verecekti. Şu an elimde imkan olsa onu ben yaşatmam. Bunu söylemem doğru değil ama ben devletime güveniyorum. Devletin vereceği cezaya güveniyorum. Bundan sonra bu travmaları silmem gerekiyor” diye konuştu.
KOCASIYLA AKIL HASTANESİNDE TANIŞMIŞLAR
Öte yandan Muhammet Cem'in babasıyla ilgili herkesin merak ettiği detaylarda ortaya çıkmaya başladı. Sabah'ta yer alan habere göre; Yasemin A.'nın Bursa'da ailesi ile yaşadığı sırada ruhsal problemleri sebebiyle bir süre Bakırköy ve Uşak'taki hastanelerde ruhsal tedavi gördüğü ve burada tanıştığı bir kişi ile kısa süreli bir evlilik yaşadığı kaydedildi.
BURADAKİ EV DE YAŞANMAZ HALDE
Bursa'da bir çöp evde bir yıldır kilitli tutulan ve bitkin düşen Cem Muhammet A.'nın teslim edildiği annesinin Antalya'daki evinden de çok ağır kokular geldiği öğrenildi. Kemerağzı mahallesi Gaye sitesindeki apartmanın giriş katında bulunan dairede kiracı olan anne Yasemin A.'nın komşuları evden bir yılı aşkın zamandır dayanılmaz kokular geldiğini belirttiler.
Şiddet sebebiyle eşinden boşanan 48 yaşındaki kadının, Cem Muhammet'i de 2013 yılında bu evlilikten dünyaya getirdiği öğrenildi. Fakat eşine çocuğun doğum sırasında vefat ettiğini söylediği belirtildi.
SAĞLIK DURUMU NASIL?
Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan Bursa'da çöp evde bulunan Cem Muhammet A. sağlık durumuna ilişkin açıklama yaptı.
"Kınalı kuzum" diye tabir ettiği 9 yaşındaki Cem'in dün gece ve sabah iştahlı bir şekilde yemek yediğini ifade eden Özkan, "Kuzumuz bizimle güvenli bir gece geçirdi. Hemşire ve doktorlar evladı gibi yaklaşıyor. İlk defa huzurlu bir gece geçirdi. Gözlerinde bir korku yoktu. İnşallah bundan sonraki hayatı da hep güven içerisinde olur" dedi.
Cem'in yemek listesini diyetisyenlerin hazırladığına dikkati çeken Özkan, kontrollü yemek yemesi gerektiğini söyledi.
"KALP HIZINDA SIKINTI VAR"
Kan tablosunda bazı sıkıntıların olduğunu ve onları düzelttiklerini belirten Özkan şu şekilde konuştu:
"Kalp hızında sıkıntıları var. Onu takip ediyoruz. Sürekli hemşire ve doktorlarıyla konuşması, iletişim kurması çok güzel. Medikal olarak toparlayacak ama kalbindeki yaraları sarmak çok da kolay olmayacaktır. O anlamda destek olmak çok önemli bence. Sosyal hizmetlerin çok titiz bir şekilde takip edeceğine ve çocuğumuza güzel bakacağına eminim. Bütün toplumun sevgi vermesi gerekiyor. Sevgi onu düzeltecek" diye konuştu.
Özkan, Cem'in tedavisinin birkaç hafta daha sürdükten sonra taburcu edeceklerini sözlerine ekledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.