Cumhurbaşkanı Erdoğan: 2023 Yılında Bambaşka Bir Türkiye'de Yaşıyor Olacağız

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 2023 Yılında Bambaşka Bir Türkiye'de Yaşıyor Olacağız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cumhuriyet tarihini şöyle gözden geçirdiğimizde milli birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi ön planda tuttuğumuz her dönemde çok büyük atılımlar gerçekleştirdiğimizi görüyoruz.

Yine ne zaman kendi içimizdeki ihtilafların girdabına kapıldıysak kazanımlarımızı  tehlikeye attık hatta kaybettik.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Meclisin Şeref Kapısı önündeki yerde eski ve yeni milletvekillerine iftar verdi.

İftara Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay,  Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Tarım ve Orman Bakanı Bekir  Pakdemirli, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici,  Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, eski Meclis başkanları, bakanlar,  milletvekilleri, kuvvet komutanları ve eski milletvekilleri katıldı.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan iftarda, Diyanet İşleri Başkanı  Ali Erbaş tarafından dua okundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iftarda yapmış olduğu konuşmada milletvekilleriyle  bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Milletvekillerin ramazan ayını kutlayan Erdoğan, "Bu gazi mekanda  bir araya gelmemize vesile olan sayın Meclis Başkanımıza özellikle şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum.

Meclisin, İstiklal Harbi'ni yönettiğini ve düşman kapısına kadar  dayanmasına rağmen mücadele azminden en küçük bir taviz vermediğini belirten  Erdoğan, Yine bu Meclisimiz, 15 Temmuz gecesi FETÖ'cü teröristlerin uçaklarla, tanklarla, bombalarla yaptıkları saldırılar karşısında dimdik ayakta durmuş,  milletimizin kendisine verdiği emanete sıkı sıkıya sahip çıkmıştır. Dolayısıyla  bu Meclis, dünyada çifte gazilik unvanına sahip belki de tek Meclistir.

Gaziliğin sıradan bir unvan olmadığını dile getiren Erdoğan, "Bu  unvana sahip olabilmek için inandığınız değerler uğrunda ölümü göze alacak bir  mücadele yürütmeniz gerekiyor.

Şehitlerimiz ve gazilerimiz bizim istiklalimizin  ve istikbalimizin sembolleridir. Milli iradenin tecelligahı olan gazi Meclisimiz  de maziden atiye uzanan şanlı tarihimizin en önemli sembollerinden biridir.

Önceki gün İstiklal Harbi'nin başlangıcı olarak kabul edilen Gazi  Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının Samsun'a çıkışının 100. yılı törenlerine  milletçe katıldıklarını hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi:

Davete icabet eden siyasi parti genel başkanlarımızla, gençlerimizle,  sporcularımızla, Samsun halkıyla gerçekten muhteşem bir tören gerçekleştirdik. 

Samsun'dan Ankara'ya kadar süren 11 aylık yolculuk, milletimizin  müstevlilere karşı kıyamının tüm Anadolu'ya ve Rumeli'ye yayılışına vesile  olmuştur.

23 Nisan 1920'den bugüne Meclis'imizin serencamı ülkemizin demokrasi ve  ekonomi yolunda katettiği mesafenin bir özeti gibidir. Bu Meclis, Cumhuriyeti  kuran meclistir.

Bu Meclis, çok partili siyasi hayata geçişin mimarı olan  Meclistir. Bu Meclis darbelere, cuntalara, vesayete karşı cesaretle dimdik duran  meclistir.

Bu Meclis ülkemizin kalkınması, gelişmesi, büyümesi yolunda atılan tüm  adımların öncüsü olan, önünü açan bir meclistir.

Erdoğan, TBMM'nin, milli iradenin üstünlüğü ilkesinden aldığı güçle  Türkiye'ye ve millete yönelik tüm saldırıların önünü kesen meclis olduğunu  söyleyerek, şöyle devam etti:

Bu Meclis, tarihimizin en önemli yönetim sistemi değişikliğini  demokratik sistem içinde başarıyla gerçekleştiren meclistir.

Bu Meclis, terör  örgütleriyle, ihanet çeteleriyle, beşinci kol unsurlarıyla ülkemize diz  çöktürmeye çalışanların heveslerini kursaklarında bırakan meclistir.

İşte bunun  için bu çatı altında görev yapan her bir arkadaşımız her türlü teşekkürü, her  türlü takdiri hak etmektedir.

Sizlerin şahsında 1920'den bugüne kadar görev  yapmış tüm milletvekillerimize şahsım, ülkem ve milletim adına şükranlarımı  sunuyorum.

Milli birlik, beraberlik ve kardeşlik" vurgusu

Türkiye'nin gücünün, şartlar ne olursa olsun meselelerini demokrasi ve  hukuk içinde çözme iradesine sahip çıkma kararlılığından geldiğinin altını çizen  Erdoğan, "Cumhuriyet tarihini şöyle gözden geçirdiğimizde milli birliğimizi,  beraberliğimizi, kardeşliğimizi ön planda tuttuğumuz her dönemde çok büyük  atılımlar gerçekleştirdiğimizi görüyoruz.

Yine ne zaman kendi içimizdeki  ihtilafların girdabına kapıldıysak kazanımlarımızı tehlikeye attık hatta  kaybettik.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin en büyük özelliğinin, zor  zamanlarda o eşsiz irfanıyla en doğru, en sağlıklı, en ideal yolu bulmayı hep  başarması olduğunu belirterek, şunları söyledi:

Yaşadığımız sıkıntıları, krizleri, kaosları, saldırıları hep bu  şekilde atlatabildik. Milletimiz bugünü ve geleceğiyle tüm ilgili sorumluluğu da  yetkiyi de görevi de kendi adına yasamada işte bu Meclise, yürütmede  Cumhurbaşkanı olarak şahsıma, yargıda da yargı kurumlarına vermiştir.

Güçler  ayrımı denen bu sistemi ne derece sağlıklı işletebilirsek milletimizin umutlarına  ve beklentilerine o denli iyi cevap verebiliriz.

Yeni yönetim sistemimiz  özellikle demokrasinin temelini oluşturan bu güçler arasındaki görev paylaşımını çok daha belirgin hale getirmiştir.

Her birimiz kendi alanlarımızda ülkemize ve  milletimize yapacağımız hizmetlerle Türkiye'yi hedeflerine ulaştırmakla  mükellefiz.

Milletvekilleri ve cumhurbaşkanı olarak bizler seçimlerde bu hesabı veriyoruz. Erdoğan, yargının da Anayasa ve kanunlar çerçevesinde yürüttüğü  faaliyetleriyle hesabını, milletin vicdanına sunduğunu söyledi.

Erdoğan, demokrasinin bu üç sac ayağı ne kadar sağlıklı işlerse, Türkiye'nin de içeride ve dışarıda o derece güçlü olacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin de içinde bulunduğu coğrafyada,  milli birliğini ve devlet bütünlüğünü kaybeden ülkelere bakıldığında en büyük  eksiklerinin demokrasi eksiği, milli iradenin tecellisindeki kopukluklar  olduğunun görüleceğini belirtti.

Bu ülkelerin halklarının maalesef çok büyük acılar çektiğini,  vatanlarının da tarumar olduğunu dile getiren Erdoğan şöyle devam etti:

Bin yıllık vatanımız olan bu toprakları elimizden almak için her şeyi  yaptılar, hala yapıyorlar. Son dönemde, özellikle de son 6 yıldır, diğer ülkeler  ve toplumlar için oynanan oyunların çok daha fazlası bize de uygulanmaya  çalışıldı.

Bunun için terör örgütlerinden ekonomik tetikçilere kadar ellerindeki  tüm imkanları kullandılar. Hamdolsun, milletimizle, milli iradenin temsilcisi  olan Meclisimizle, kurumlarımızla birlikte yekvücut olduk, birlikte hareket ettik  ve bu oyunları bozduk.

Erdoğan, "Bugün buradaki şu  güzel manzarayı birliğimizin, beraberliğimiz, uhuvvetimizin bir nişanesi olarak  görüyorum.

Türkiye'deki siyaset kültürünün zaman zaman çok sert tartışmaları,  çekişmeleri, rekabeti beraberinde getirebildiğini anımsatan Erdoğan, şu ifadelere  yer verdi:

Şayet siyaseti, ülkemize ve milletimize hizmet için yapıyorsak bu  durum elbette mazur görülebilir, elbette demokrasinin bir cilvesi olarak da kabul  edilebilir.

Ama başarı için her yolu mübah görenleri asla mazur göremeyiz. Kendi  siyasi veya şahsi çıkarları için gerektiğinde darbecilerle, gerektiğinde küresel  güçlerle, gerektiğinde terör örgütleriyle birlikte hareket etme yoluna gidenlere  milletimize hiçbir zaman itibar etmemiştir ve inanıyorum ki etmeyecektir.

Hepimiz 82 milyonluk Türkiye gemisinin yolcularıyız

Bugün Türkiye'nin güvenlikten ekonomiye her alanda kritik bir dönemden  geçtiğini, birliğe, beraberliğe, kardeşliğe her zamankinden daha çok ihtiyaç  olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:

Milletimizin 15 Temmuz'da darbeciler karşısında gösterdiği cesareti,  dirayeti, ülkeyi yönetenler olarak bizim de kendi tercihlerimizle ortaya koymamız  şart.

İşte bunun için 82 milyon vatandaşımızın her birini 'Türkiye ortak paydası'  altında bir araya gelmeye davet ediyoruz.

Demokrasinin ve hukukun kuralları  içinde yürüttüğümüz siyasi rekabet, bu büyük birlikteliğin engeli değil, tam  tersi zenginliği olmalıdır.

Seçimler yapılır, kanunlar görüşülür, kararlar  alınır, söylemler ifade edilir; sonuçta hepsi gelip geçer, geriye sadece Türkiye  kalır.

Hepimizin de yapması gerken iş ezanımızın, bayrağımızın, vatanımızın,  özgürlüğümüzün, geleceğimizin ifadesi olarak Türkiye'ye gözümüz gibi bakmaktır. O  meşhur benzetmeyle, hepimiz 82 milyonluk Türkiye gemisinin yolcularıyız.

İçeride  ne yaşanırsa yaşansın, geminin gövdesinin sağlam kalmasına, motorlarının işlemeye  devam etmesine, rotasından sapmamasına katkıda bulunmak hepimizin görevidir.

Büyük ve güçlü Türkiye davasına hizmet etmek için tüm gayretleriyle  çalıştıklarına dikkati çeken Erdoğan, 40 senelik siyasi hayatının her anının bu  anlayışla geçtiğini belirtti.

Erdoğan, özellikle son 17 senedir, önce milletvekili ve başbakan olarak, ardından cumhurbaşkanı sıfatıyla bu yolda ter döktüğü ve  mücadele verdiğini belirterek, "Elbette eksiklerimiz hatta hatalarımız olmuştur  ama Türkiye'ye kazandırdıklarımızı kimse inkar edemez.

Tuzakları aşabilirsek 2023'te bambaşka bir Türkiye'de yaşıyor olacağız

Demokraside ve ekonomide Türkiye'ye sınıf atlattıklarını dile getiren  Erdoğan, şimdi dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girme fırsatının bulunduğunu  söyledi.

Erdoğan, "Şayet bugün yaşadığımız güvenlik tehditlerini, ekonomik  saldırıları, milli birliğimizi bozmaya yönelik tuzakları aşabilirsek inşallah  2023 yılında bambaşka bir Türkiye'de yaşıyor olacağız.

Bunun için en önemli görevlerden birinin Meclis'e ve burada temsil  edilen siyasi partilere düşüyor Erdoğan, şunları söyledi:

Gelin ülkemiz ve milletimiz üzerinde oynanan bu büyük oyunu birikte  bozalım. Gelin Türkiye'yi 2023 hedeflerine birlikte ulaştıralım. Gelin büyük ve  güçlü Türkiye'yi birlikte inşa edelim.

Onun için tek millet, tek bayrak, tek  vatan, tek devlet diyerek bu yolda yürüyelim. Biz buna hazırız.

Meclisimizin de  tüm milletvekilleriyle ve siyasi partileriyle buna hazır olduğuna inanıyorum.  Rabbimden şu mübarek günler vesilesiyle birlik ve beraberlik iklimimizi  güçlendirmesini, bereketlendirmesini diliyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan iftar programından sonra TBMM Başkanı Şentop'un makamına geçti. Erdoğan, ziyaretinden sonra Meclis'ten ayrıldı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler