Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kültüründen Habersiz Bir Neslin Hayata Tutunması Mümkün Değildir
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kökleri ile bağı kopmuş bir ağaç nasıl ayakta kalamazsa kültüründen habersiz bir neslin de hayata tutunması mümkün değildir." dedi
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu sene hem dini bayramlarımızı hem de milli günlerimizi alışılmışın dışında kutluyoruz. Ülkemizle beraber tüm dünyayı da etkileyen koronavirüs salgını nedeniyle buruk bir ramazan ve bayram geçirdik. Her sene meydanları hınca hınç doldurarak kutladığımız İstanbul'un fethini de daha mütevazı etkinliklerle idrak etmeye çalışıyoruz ama içinde bulunduğumuz olağanüstü durumun bizim fetih coşkumuzu gölgelemesine de müsaade etmiyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Okçular Vakfı tarafından düzenlenen 8. Fetih Kupası Okçuluk Yarışması'nın ödül törenine video konferansla katılarak yaptığı konuşmada, İstanbul'un fethinin 567. yılının ülke ve millet için kutlu olmasını diledi.
Fethin bir yıl dönümüne daha kavuşmanın mutluluğunu yaşadıklarını anlatan Erdoğan, "Buradan 81 ilimizdeki genç kardeşlerimize selamlarımı gönderiyorum. Fethin yıl dönümünde Peygamber Efendimizin müjdesine mazhar olan, siyasi dehası ile İstanbul'un kapılarını açan Fatih Sultan Mehmed hanı ilmi, irfanı ve hikmeti ile fethin manevi komutanı Akşemseddin Hazretlerini, son nefesini sancağı surlara dikerek veren Ulubatlı Hasan'ı, vatan semalarında ezanımız dinmesin, bayrağımız inmesin diye toprağa düşen tüm şehitlerimizi rahmetle minnetle yad ediyorum. Rabbim şehitlerimizi şad, makanlarını ali, mekanlarını cennet eylesin. Rabbim bizleri de son nefesimize kadar, şehirlerimizin yolundan, sıratı müstakimden ayırmasın. " diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, programa öncülük eden Okçular Vakfı'nın yöneticileri ile programın icrasına destek veren tüm kurumları tebrik ettiğini söyledi.
Fetih Kupasının 8'incisine katılan sporculara "Ya Hak" diyerek attıkları okları ile fetih ruhunu bugüne taşıyan tüm okçulara da şükranlarını sunduğunu dile getiren Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu sene hem dini bayramlarımızı hem de milli günlerimizi alışılmışın dışında kutluyoruz. Ülkemizle beraber tüm dünyayı da etkileyen koronavirüs salgını nedeniyle buruk bir ramazan ve bayram geçirdik. Her sene meydanları hınca hınç doldurarak kutladığımız İstanbul'un fethini de daha mütevazı etkinliklerle idrak etmeye çalışıyoruz ama içinde bulunduğumuz olağanüstü durumun bizim fetih coşkumuzu gölgelemesine de müsaade etmiyoruz. Ata sporlarımızdan olan okçuluk ve atıcılık, salgına karşı en az riskli sporlar arasında yer alıyor. 8. Fetih Kupası ise salgın sonrasında ilk spor müsabakası özelliğini taşıyor. Ülkemizle beraber dünyada da ilgiyle takip edilen bu etkinliğin yeni dönemin müjdecisi olmasını temenni ediyorum."
Erdoğan gençlere seslenerek, "Sevgili gençler ve değerli sporcularımız, günümüzde ok ve yay savaş ve avlanma aracı olmanın ötesinde siyasetten sosyal hayata bir çok manayı uhdesinde barındırır. Siyaset geleneğimizde yay merkezi, ok ise uç beyliklerini ve akıncıları temsil eder. Ok ile yay devlet idaresinde hakimiyet nişanesi olarak sembolik değere de sahiptir. Ayrıca ok gönderilen kişinin, gönderenden emin olması anlamına gelir. Ecdat için okçuluk sadece savaşa hazırlık talimi değil, sosyal ve beşeri hayatı tanzim eden bir değerler manzumesidir. Bunun için ok meydanına abdestsiz ve sarhoş girilmesi yasaklanmıştı." değerlendirmesinde bulundu.
Çocukluk ve gençlik yılarının hemen hemen tamamının şu an etkinliğin düzenlendiği mekanda geçtiğini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:
"Bu mekanın gerçekten benim gençlik yıllarımda çok ama çok önemli hatıları var. Kabza sınavında okçuların yeteneklerinin yanı sıra ahlak ve şahsiyetlerine de bakılırdı. Sporcuların kin gütmesi asla hoş karşılanmazdı. Spor müsabakaları öncesinde muhakkak besmele çekilir, Peygamber Efendimize salavat gönderilirdi. Sporda rekabetle birlikte dayanışma, mücadeleyle birlikte çelebilik de teşvik edilirdi. Pehlivanların özel hayatlarında da tıpkı er meydanındaki gibi yiğit, civanmert olmaları beklenirdi."
"Kültüründen habersiz bir neslin hayata tutunması mümkün değildir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ata sporlarının ihyasının, Türk toplumuna özgü değerlerin yeniden ayağa kaldırılması anlamına geldiğine işaret etti.
Spor alanında hırsın, bencilliğin, maddiyatın, haksız rekabetin arttığı bir dönemde gençlerin yeni bir spor ahlakıyla ahlaklanmasını istediklerini dile getiren Erdoğan, "Evlatlarımızı okçuluğa, biniciliğe, atıcılığa yönlendirirken aynı zamanda onları kendi kültürel kodlarımızla da tanıştırıyoruz. Kökleriyle bağı kopmuş bir ağaç nasıl ayakta kalamazsa kültüründen habersiz bir neslin de hayata tutunması mümkün değildir." diye konuştu.
Devlet olarak ana önceliklerinin kendini, tarihini, medeniyetini bilen, öz güveni yüksek, ahlaklı, erdemli ve sağlıklı gençler yetiştirmek olduğunu vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu hedefimizi gerçekleştirmede milli değerlerimizin taşıyıcısı olan ata sporlarımız bizim en büyük yardımcımızdır. Maziden atiye kurulan birer köprü olarak görmüş olduğumuz tüm ata sporlarımızı teşvik ediyor, önemli destekler veriyoruz. Okçular Vakfımız ve Dünya Etnospor Konfederasyonunun da gayretleriyle Türk okçuluğuna ilgi günden güne artıyor. Tarihimizi hakkıyla anlatan diziler, filmler ise ata sporlarımızı tüm dünyaya tanıtıyor. Bu dizilerin etkisiyle genç kuşaklar okçuluk, atlı binicilik, cirit gibi ata sporlarımızı öğrenmeye daha fazla merak sarıyor."
"Ata sporlarımızı son derece modern tesislere kavuşturduk"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer spor dallarında olduğu gibi, ata sporların da devletin gençlere sunduğu imkanların genişlediğini belirterek, şöyle devam etti:
"Daha önce ferdi ya da hobi olarak yapılan adeta unutulmaya yüz tutan ata sporlarımızı son derece modern tesislere kavuşturduk. Ülkemizde düzenlediğimiz uluslararası organizasyonlarla hem başarılı sporcularımızın yetişmesine hem de bu spor dallarının dünya çapında tanınmasına katkı sağladık. İnşallah Türkiye'nin diğer alanlarla birlikte geleneksel spor dallarında da yeni bir şahlanışın eşiğinde olduğuna inanıyorum."
Farabi'nin "Bedenini iyi idare eden evini, evini iyi idare eden ülkesini iyi idare eder." sözlerinin başta gençler olmak üzere herkese ilham kaynağı olmasını dileyen Erdoğan, fethin 567. yıl dönümünde İstanbul'un askeri ve manevi fatihlerini yad etti.
Şehitlere Allah'tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mevla'ya bize Fatih'in emanetine sahip çıkma, bu güzel şehre hizmet etme şerefini bahşettiği için hamdediyorum." dedi.
Erdoğan, etkinlik dolayısıyla Okçular Vakfını da kutladı.
Programda geleneksel ve olimpik okçular, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Ya Hak" nidası ile atış gerçekleştirdi.
Başarılı tüm sporcuları tebrik ederek, bundan sonraki süreçte başarılarının artarak devamını dileyen Erdoğan, "İnanıyorum ki bu tür müsabakalar, hele hele Dünya Etnospor olarak yapılan hazırlıklar ve müsabakalar, bizim heyecanımızı, coşkumuzu, gençliğimizin buraya olan ilgisini daha da artıracaktır." ifadesini kullandı.
Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Haydar Ali Yıldız da şampiyon olan sporcular içerisinde 70 metrede Türkiye rekorunun da olduğunu aktararak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür etti.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.