Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: Faiz Oranında Tek Haneye Mutlak Şekilde İneceğiz
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Yüzde 12 faiz oranı çok çok yüksek bir faiz oranı hala. İnşallah bunu 2020'de aynı ciddiyetle devam ettireceğiz. Tek haneye mutlak şekilde ineceğiz." dedi
ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, ekonomik verilere ve 2020 bütçesine ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Yeni Ekonomik Program ve 11. Kalkınma Programına atıfta bulunan Oktay, "2019 yılı bizim için çok ciddi bir şekilde bir toparlanma ve saldırının kırılması yılı olmuştur." diye konuştu.
Kendilerine bu dönem için "Ne yaptınız ki?" dendiğini aktaran Oktay, neler yapıldığının birkaç göstergeye bakıldığında net bir şekilde görüleceğini söyledi.
Gerek dış ticaret cari işlemler açığı gerekse enflasyon olsun her alanda gözle görülür iyileşme olduğuna vurgu yapan Oktay, gelecek yılda enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmeyi hedeflediklerini belirtti. Oktay, "Enflasyonda 8,5 hedefimiz var, sonrasında da aşama aşama 2023'te yüzde 5'in altına inmeyi hedefliyoruz." ifadesini kullandı.
Faiz oranlarına değinen Oktay, burada da enflasyon oranına yaklaşık bir düşüşün yaşandığına işaret ederek, faiz oranlarında yüzde 12'ye geldikleri bir yaklaşımdan bahsettiğini, hem konut hem ticari kredilerde ve hatta Merkez Bankası'nın belirlediği politika faizinde yüzde 12'de bir bütünleşme görüldüğünü aktardı.
"Türkiye bir başka korkuyu da yendi aslında"
Bunun asla yeterli olmadığını vurgulayan Fuat Oktay, değerlendirmelerine şöyle devam etti:
"Yüzde 12 faiz oranı çok çok yüksek bir faiz oranı hala. Biz, bir yıl önce götürmeyi arzu ettikleri Türkiye ile nereye gelen Türkiye'yi kıyaslama anlamında bunu gösteriyoruz. İnşallah bunu 2020'de aynı ciddiyetle devam ettireceğiz. Tek haneye mutlak şekilde ineceğiz. Büyüme oranlarındaki 'negatif kapatılacak' diye beklenilen, arzu edilen şeyde de bunu pozitif kapatacağız inşallah. Ama '0,5 bununla mı övünüyorsunuz?' Bununla övünmüyoruz 0,5 asla övünebileceğimiz bir şey değil ama öyle bir saldırı yakaladık ki düşünün çıkıp Twitter'larla uğraşıyorduk düşünün yani. 'Ben şöyle saldırdım, böyle yaptım.' diye açıkça ifade edilen bir şeydi. Saldıran kim? Ekonomik açıdan büyüklüğünü değerlendirin, karşısında dünyadaki diğer ekonomik güç olduğunu ifade edenler de dahil, dayanamayacakları bir güçtü."
Bunun karşısında dimdik durduklarını belirten Oktay, "Türkiye bir başka korkuyu da yendi aslında. 'Ben her türlü saldırının karşısında dimdik durabilirim.' Çünkü Türkiye bir şeyi biliyor. Biz Çanakkale'yi yaşamış bir milletiz, gerektiğinde çorbayı paylaşırız, dediğinizde geriye bir şey kalmıyor aslında. Ondan sonra mücadele başlıyor, korkuyu yendiğinizde." diye konuştu.
O günden bugüne Merkez Bankası'nın rezervlerinde ise 104 milyarlık bir artış yaşandığını bildiren Oktay, bunun artarak devam edeceğini vurguladı.
"Şahlanış dönemi"
"Şahlanış dönemi" sözünü gerçekten buna inandıkları için söylediklerini anlatan Oktay, konuşmasına şöyle devam etti:
"Laf olsun, retorik diye bunu konuşmuyoruz. 2023'e kadar milletten yetki almış bir hükümetten bahsediyorsunuz. İnandığını söyleyen, söylediğini yapan bir lider ve kabinesinden bahsediyoruz burada. 2020'de bu devam edecek inşallah. Bütçeye baktığınızda bunun yansımalarını bütçede görebilirsiniz. 1 trilyon 95 milyar liralık bir bütçe. Bir önceki bütçeye göre yüzde 14 civarında bir artıştan bahsediyoruz. Bunun yaklaşık 331 milyarı personel gideri. Hani diyorlar ya 'personele ne veriyorsunuz?' diye. Personele ne verdiğimizi bu bütçe de gösteriyor aslında. Yatırım giderleri 63 milyar, diğer cari giderlere baktığımızda da 700 milyarlık bir cari giderden toplam 1 trilyon 95 milyarlık bir bütçe. 'Ne kadar gelirimiz var?' denildiğinde de 957 milyarlık da geliri olan bir bütçe. Tahmini olarak da 139 milyarlık bir açık beklediğimiz bir bütçe. Dolayısıyla bunun eğitim ve sağlık en başı çeken bütçe kalemleri yine. İkisine da baktığınızda insana yatırım. Sonraki ne? Sosyal yardımlar var, savunma, güvenlik var 141 milyarla, sonrasında mahalli idareler geliyor, hangi siyasi partiden olursa olsun."
Bu bütçeye "Kimin bütçesi?" dendiğini aktaran Oktay, bu bütçenin "milletin bütçesi" olduğuna işaret ederek, "Bu bütçe 331 milyarlık personele yatırım yapılan bir bütçe. Çalışanın bütçesi yani." dedi.
"İyimser olmak için çok sebebimiz var"
Yatırımların da bütçede yer aldığını vurgulayarak özellikle tarımdaki yatırımlara değinen Fuat Oktay, "İnşallah tarımdaki gelişmeyi göreceksiniz. Tarımda toplulaştırma ve sulamaya özellikle önem vermek istiyoruz. Yerelde kullanılamayan arazilerin tekrardan birleştirilip işletilmesini istiyoruz. Israrla, hayvancılık boyutunda kendi kendine yeten bir Türkiye arzumuz var. kısmet olursa orada da ilerlemeyi göreceğiz. Kendi etini yiyebilen bir Türkiye'yi görebileceğiz." diye konuştu.
Türkiye'nin otomobili kadar kamuoyunda fazla yer bulmasa da tarımda da elektrikli traktör geliştirildiğini belirten Oktay, şunları söyledi:
"Bu ne anlama geliyor, seri üretime geçebilir ve bunu yaygınlaştırabilirsek, şu anda yakıt gibi girdi maliyetlerindeki yükseklik nedeniyle hayvancılıkta sıkıntı çekiliyor, yakıt maliyetini inanın kıyaslandığında yüzde 90-95 aşağıya çeken bir gelişme. Bu da yeni otomobille beraber şarj ekosistemi oluşturulduğunda bu da zaten otomatikman gelişecektir. Ekosistem bunun için önemli. Bir yerde yaptığınız bir çalışmanın bambaşka yerde etkisini çok rahat görebiliyorsunuz. Bunlar artarak devam edecek."
Türkiye'nin otomobili için yarım saatte dolacak bir şarj ünitesinden söz ettiklerini anlatan Oktay, otomobilin 500 kilometre menzilli olduğunu kaydetti.
2019 Ocak-Kasım dönemi cari işlemlere bakıldığında ise bir önceki yıla göre ciddi bir artış görüldüğüne işaret eden Oktay, şu görüşlerini paylaştı:
"2018'de 26,7 milyarlık cari işlemler dengesindeyken, yaklaşık 5 milyarlık bir artıya geçmiş durumdayız. İnşallah aralık da dahil artıda bitirmeyi arzu ediyoruz. Gelişmeler pozitif. İyimser olmak için çok sebebimiz var ama bize sadece iyimserlik yetmiyor. Biliyorsunuz biz çalışan bir ekibiz, 7/24 çalışıyoruz ve çalışmaya devam ediyoruz. Kendimize inanacağız, ülkemize inanacağız, Cumhurbaşkanımıza inanacağız. Onun liderliğinde inşallah hep birlikte çok daha güzel günlere gideceğiz. Hangi sorun gelirse gelsin Türkiye olarak biz şunu öğrendik, biz sorun ne kadar büyük olursa olsun sorun varsa çözümü de vardır. Adı bilmem krizmiş, bilmem neymiş bizi korkutan şu anda hiçbir şey kalmadı. Hepsinin üstesinden gelebileceğine inanan bir ekip var, bir lider var. 2020'de önümüze engeller çıkmayacak mı? Çıkacak. Toz pembe bir dünya da vadetmiyoruz. Her türlü sıkıntılar yaşayabiliriz ama hepsinin de üstesinden gelecek, inşallah 2020'yi de aynı şekilde pozitif olarak kapatacağımız 2021'e çok daha güzel şekilde gireceğimiz bir yıl olacak. Bütün arzumuz bu yöndedir."
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.