Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: Rusya'nın Garantör Devlet Olarak Üzerine Düşeni Yapmasını Bekliyoruz
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, "İdlib'de akan kanın durdurulması için Rusya'nın garantör devlet olarak üzerine düşeni yapmasını bekliyoruz." dedi
MERSİN (AA) - Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 14 bin 500 metrekare kapalı alan üzerine kurulu 150 yatak kapasiteli Mersin Üniversitesi Onkoloji Hastanesinin sadece Mersin'in değil, çevre illerin de ihtiyacını gidereceğini belirtti.
Oktay, Mersin Üniversitesi Onkoloji Hastanesinin Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, yurt içi ve dışındaki operasyonlarda şehit olanlara Allah'tan rahmet, ailelerine ve millete baş sağlığı dileyerek Suriye'de yaşanan insani krizin daha da kötüleşmesinin önlenmesi amacıyla dün gece itibarıyla İdlib'de başlayan ateşkes ve güvenli koridor tesisinin bölgeye barış ve huzur sağlamasını diledi.
Mersin'in yıl boyunca dünyanın dört bir yanından ziyaretçileri doğası, havası ve kültürel zenginlikleriyle kendisine çektiğini belirten Oktay, farklı birçok köken ve inançtan insana bağrını açan Mersin'in aynı zamanda Anadolu'nun bir özeti olduğunu söyledi. Oktay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde gerçekleştirdikleri yatırımlar ile Mersin'e ve Mersinlilere olan muhabbetlerini her fırsatta gösterdiklerini dile getirerek açılışını yaptıkları hastanenin de bunun somut bir göstergesi olduğunu aktardı. Mersin'i hizmetlerle geliştirdiklerini ve kalkındırdıklarını anlatan Oktay, şu bilgileri verdi:
"2002 yılından bu yana Mersin'e 35,5 milyar liranın üzerinde yatırım yaptık. Bugün 56 binden fazla yükseköğretim öğrencisinin öğrenim gördüğü şehrimize Tarsus Üniversitesini kurduk. Mersin'deki ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza, şehit ve gazi yakınlarımıza ve engellilerimize 4 milyar lira destek verdik. Mersin'e 241 kilometre bölünmüş yol yaparak toplam bölünmüş yol uzunluğunu 519 kilometreye çıkarttık. Akdeniz sahil yolunun Mersin kısmını oluşturan 227 kilometrelik kesiminin yarısından fazlasını 8 köprü, 11 tünel ve 2 viyadükle birlikte tamamlayarak trafiğe açtık. Mersin'e 2 yat limanı kazandırdık, Aydıncık'ta yeni bir yat limanı yapmak için de çalışmalara başladık. 12 Ar-Ge ve 1 tasarım merkezinin yanında Mersin'e 2 teknopark kazandırdık."
Mersin Tarsus Tarımsal Ürün İşleme İhtisas Organize Sanayi Bölgesi
Oktay, Mersinli yatırımcıları teşvikler ile destekleyerek 35 bin kişilik ilave istihdam oluşturduklarını dile getirerek sanayicilerin taleplerine kulak vererek Mersin'e 3 yeni organize sanayi bölgesi kurduklarını hatırlattı. Temeli geçen yıl atılan Mersin Tarsus Tarımsal Ürün İşleme İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nin çalışmalarının hızla ilerlediğini aktaran Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tarsus Tarımsal Ürün İşleme İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nin hayata geçmesi ile bölgesel bir tarım hamlesi de başlamış olacak. Mersin, meyve üretiminde Türkiye birincisi, sebze üretiminde ise üçüncü sıradadır. Toplam bakliyat ihracatının yüzde 85'ini, narenciye ihracatının ise yüzde 35'ini tek başına üstlenen bir şehrimizdir. Bu potansiyeli ve halihazırda var olan tarımsal üretimi yeni kurulacak organize sanayi bölgesi ile katma değere dönüştürmek için çalışacağız. Önümüzdeki 5 yıl içinde burada 100 yatırımcı ve 10 bin çalışana ev sahipliği yapacak bir üretim alt yapısı oluşmasını planlıyoruz."
"Pamukluk Barajı'nı önümüzdeki yıl hizmete alıyoruz"
Oktay, tarım alanında Mersinli çiftçilere toplam 1,7 milyar liralık destek verdiklerine işaret ederek "Bölgenin bereketini tarım destekleriyle artırmaya devam ediyoruz. Bunların yanı sıra Mersin'e 7 baraj ve 11 gölet inşa ettik, şu anda 10 baraj ve 1 gölet daha inşa ediyoruz. Pamukluk Barajı'nı da inşallah önümüzdeki yıl hizmete alıyoruz." dedi.
Mersin'in geçen yıl 81 il içinde en fazla fidanın toprakla buluştuğu şehir olduğunu söyleyen Oktay, "Toplam 1,9 milyon dekar alanda çalışma yaparak 339 milyon fidana hayat verdik. Mersin'de hem yeşili koruduk hem de TOKİ vasıtasıyla 4 bin 185 konut inşa ettik. Bu yıl 2 bin sosyal konut daha inşa ediyoruz. Bunların kuraları 26 Mart Perşembe çekilecek, hak sahiplerine şimdiden hayırlı olsun." diye konuştu.
Fuat Oktay, ilde 2002-2019 yıllarında 1276 biten, 265 devam eden olmak üzere toplam 1541 proje için 15 milyar lira harcama yapıldığına dikkati çekerek Mersin'in yeşili, ticareti, turizmi, tarımsal üretimi ve liman işlem hacmi ile Türkiye'nin Akdeniz'den dünyaya açılan kapısı olmaya devam edeceğini vurguladı.
En büyük atılım alanlarından birinin sağlık olduğunu dile getiren Oktay, yaptıkları hastanelerin hem hizmet kalitesi hem de fiziksel imkanları bakımından dünyanın en iyileri arasına girdiğini söyledi.
"Vatandaşlarımıza en iyi sağlık hizmetini verecektir"
Fuat Oktay, geçmiş dönemde sağlık hizmetlerinde yaşanan sıkıntıları hatırlatarak 2002 öncesinde yaşananların geride kaldığını, artık tüm sağlık tesislerinin her konuda yüksek standartlarda tasarlandığını anlattı. Bu doğrultuda sağlığı her zaman önceleyerek Mersin'e 2 bin 189 yataklı 13 hastanenin yanı sıra 37 de sağlık tesisi inşa ettiklerini ifade eden Oktay, Türkiye'nin ilk şehir hastanelerinden birisi olan, 3 yıl önce hizmete aldıkları Mersin Şehir Hastanesinden memnuniyet oranının yüzde 98 olduğunu belirtti.
Oktay, Tarsus Devlet Hastanesi ve Anamur Devlet Hastanesinin yapımının devam ettiğini, onları da bu yıl içinde tamamlayıp Mersin'e kazandıracaklarını anlatarak "Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz onkoloji hastanemiz de ileri teşhis ve tedavi teknolojilerine sahip cihazları, gelişmiş laboratuvarları ve alanında uzman doktor ve sağlık personelleri ile vatandaşlarımıza en iyi sağlık hizmetini verecektir. 14 bin 500 metrekare kapalı alan üzerine kurulu 150 yatak kapasiteli hastanemiz sadece Mersin'in değil, çevre illerin de ihtiyacını giderecektir." dedi.
Milletin kaliteli sağlık hizmetine vaktinde ve kolayca erişmesi, bağımlılıklardan uzak, sağlıklı bir hayat tarzını benimsemesi için üzerlerine düşeni yapmaya devam edeceklerinin altını çizen Oktay, bu kapsamda doktorlar, hemşireler ve diğer tüm sağlık personelinin en iyi şekilde yetiştirilmesi için YÖK tarafından fakültelerde sürekli iyileştirme çalışmaları yürütüldüğüne de işaret etti.
"Şiddet uygulanmasına asla müsaade etmeyeceğiz"
AK Parti hükümetinin göreve gelir gelmez sağlık çalışanlarının uzun süredir beklediği özlük haklarıyla ilgili düzenlemeyi hayata geçirdiğini anımsatan Oktay, şunları kaydetti:
"Hekim ve diş hekimlerinin emekli maaşlarında ek ödemeli iyileştirmeler yaptık, böylece fiili hizmet zammı hayata geçmiş oldu. Ayrıca sağlık personeline karşı şiddet uygulayanların, şikayete gerek kalmadan doğrudan savcılığa sevk edilmesini sağlayan yasal düzenleme artık yürürlükte. Bu caydırıcı kanuni düzenlemenin yanında, iyileştirici tedbirler almaya da devam ediyoruz. Şiddet kime yönelik olursa olsun bir insanlık ayıbıdır ve sizler gibi fedakar sağlık çalışanlarımız için özellikle kabul edilemez bir durumdur. Hastalarımıza kötü davranılmasına, sağlık çalışanlarımıza şiddet uygulanmasına asla müsaade etmeyeceğiz."
"Yunanistan'ın masumlara yaptığı zulüm ortadadır"
Oktay, 81 ilde ve tüm ilçelerde vatandaşlara her alanda en iyi hizmetleri ulaştırma mücadelesi verirken aynı zamanda Suriye'de yaşanan insani krizin gündemlerinin ilk sıralarında yer almaya devam ettiğini belirtti.
Krizin başlangıcından bu yana Türkiye'nin asla acı, çatışma ya da savaştan yana olmadığını vurgulayan Oktay, "Aksine hem kendimiz hem de Suriyeli kardeşlerimiz için güvenli, huzurlu ve müreffeh bir gelecek arzu ediyoruz. Türkiye gerek mültecilere kapılarını açan güvenli bir liman olarak, gerek Suriye'de mazlum halka sunduğu temel hizmetler ile tüm dünyaya insanlık dersi vermiştir, vermeye de devam ediyoruz." dedi.
Yunanistan'ın sığınmacılara karşı tutumuna tepki gösteren Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yunanistan'ın masumlara yaptığı zulüm ortadadır. En ufak fırsatta 'İnsan hakları, göç hareketleri, mülteci hareketleri' diyerek dünyayı ayağa kaldıran Batı'ya tekrar seslenmek istiyoruz. Çocuklara atılan gaz bombaları, savunmasız mültecilere sıkılan kurşunlar Avrupa'nın övündüğü hangi değerlerle bağdaşıyor? Orada yapılanların binde birini biz Türkiye'de yapıyor olsaydık sizce ne olurdu? Dünyayı ayağa kaldırırlardı. Bir tarafta dinine veya etnik kökenine göre ayırmadan sığınan herkesi bağrına basmış bir Türkiye, bir tarafta adil yük paylaşımından kaçınanlar, mülteci ve insanlık düşmanları var."
Suriye'de yaşanan krizin etkileri açıkça ortadayken ülkede hala "Suriye'de ne işimiz var?" diye soran ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret etme cüretini gösteren seviyesizler olduğunu belirten Oktay, "Son dönemlerde birlik beraberliğimizi zedeleyici ve yıkıcı bir muhalefet anlayışını ne yazık ki üzülerek müşahede ediyoruz. Bunu yapanlar milletimiz nezdinde de hukuk nezdinde de hesap verecek, her şeyden önce milletimizin vicdanında yargılanacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Oktay, terörle ve insani krizlere karşı mücadelenin siyaset meselesi değil, onur ve milli güvenlik meselesi olduğunu vurgulayarak devletin bekasını doğrudan ilgilendiren yurt içinde ve dışındaki tüm mücadelelerin bu bilinçle, milletin güçlü iradesiyle yürütüldüğünü söyledi.
Şehitler ve gazilerin bir damla kanını yerde bırakmadıklarını, bundan sonra da bırakmayacaklarını dile getiren Oktay, şunları söyledi:
"Bahar Kalkanı Harekatımız ve güvenlik güçlerimizin İdlib bölgesindeki faaliyetleri hem uluslararası hukuk kuralları hem de imzalanan mutabakatlara uygun olarak yerine getirilmektedir. Cumhurbaşkanımızın dün Rusya'ya gerçekleştirdiği ziyaret sonucunda varılan ek mutabakat, Astana ve Soçi süreçlerine yeniden hayat vermektedir. İdlib'de rejimin saldırganlığına son verilmesi ve akan kanın durdurulması için Rusya'nın garantör devlet olarak üzerine düşeni yapmasını bekliyoruz."
"Terör rejimi tarafından yapılan saldırılara en şiddetli şekilde karşılık verilmiştir"
Oktay, Suriye'de yaşanan insaniyet dramının askeri bir çözümü olmadığını, Türkiye olarak diplomasi, müzakere ve siyasi çözüm süreçlerinden yana olduklarını her defasında teyit ettiklerini söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak sınırlarımızın güvenliğini sağlamak, terörle mücadele ve insani dramın önüne geçmek için gerektiğinde güç kullanmakta da tereddüt etmedik, etmeyeceğiz. İdlib üzerinden ülkemizin köşeye sıkıştırılmasına da asla rıza göstermedik, göstermeyeceğiz. Gözlem noktalarımıza ya da mevzilerimize terör rejimi tarafından yapılan saldırılara en şiddetli şekilde karşılık verilmiştir ve bundan sonra da şayet saldırı olursa tereddütsüz verilmeye devam edecektir. Bölgede kendilerine verilen görevi büyük özveri, kararlılık ve kahramanlıkla sürdüren güvenlik güçlerimizi milli mücadelenin gazi şehri Mersin'den selamlıyorum."
Törende, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Lütfi Elvan, Vali Ali İhsan Su ile Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı da konuşma yaptı. Konuşmaların ardından Çamsarı, Oktay'a hediye takdim etti. Daha sonra açılış duası ve kurdele kesimi yapıldı. Törenin ardından Oktay, hastaneyi gezerek, Çamsarı ve yetkililerden bilgi aldı.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.