Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: Vizyonumuz Adada İki Ayrı Devlet Olduğu Gerçeğine Dayanmaktadır
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Türkiye'nin vizyonunun Kıbrıs adasında iki devlet olduğu gerçeğine dayandığını ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) tanınmasını hedeflediğini belirtti
Oktay, Lefkoşa'daki KKTC Kamu Veri Merkezi'nde düzenlenen toplu açılış ve tanıtım töreninde yaptığı konuşmada, KKTC'nin, yarım asırdır bir varoluş, kalkınma ve gelişme mücadelesi içinde bulunduğunu söyledi.
- KKTC Başbakanı Üstel: Anavatanımız Türkiye'nin desteğiyle KKTC'yi teknoloji adası yapacağız
Bu mücadelenin adının kimi zaman turizm, eğitim, tarım; kimi zaman ulaştırma, enerji ya da üretim olduğunu belirten Oktay, bu mücadelenin adının iki devletli çözüm, egemen eşitlik olduğunu ve hem sahada hem masada Kıbrıs Türkü'nün haklı davasını haykırdığını ifade etti.
Türkiye'nin Kuzey Kıbrıs'ın her köşesinde, her sektörde topyekun kalkınma sağlanması ve kendi ayakları üzerinde duran KKTC için geçmişten bu yana her türlü desteği verdiğini vurgulayan Oktay, kağıt üzerinde iş birliği protokolü denilen tüm eylem planlarının aslında Türkiye'nin ezeli ahdinin yalnızca bir yansıması olduğunu kaydetti.
Oktay, 1571'den bu yana adanın asli unsuru olan Kıbrıs Türkleri ile Türk milletinin gönül ahdinin, ne kağıtlara ne de sınırlara sığmadığını söyleyerek, Kuzey Kıbrıs'ın haklı davasında başını dik tutmasının, ambargolara karşı dünyaya açılmasının Türkiye'nin milli davası, derdi, tasası olduğunu vurguladı.
"KKTC kamu kurum ve kuruluşlarının dijital işleyişini kesintisiz, hızlı ve güvenli hale getiriyoruz"
Oktay, bir taraftan Yeşilırmak'tan Dipkarpaz'a yollar inşa ederken, bir taraftan da KKTC'nin uluslararası alanda temsiliyetinin yollarını açtıklarını dile getirerek, şöyle konuştu:
"Toroslar'dan gelen suyla tarımsal bereketi artırdığımız gibi reel sektör destekleriyle üreticiye de can suyu oluyoruz. Kıbrıs Türkü'nün sağlığı için tıbbi ihtiyaçlara öncelik verirken kaynakların sağlıklı kullanımı için de KKTC'nin yanındayız. Elektronik devlet altyapımızı e-KKTC projesiyle Kıbrıs Türkü'nün kullanımına sunmakla kalmıyor, KKTC kamu kurum ve kuruluşlarının dijital işleyişini şu anda bulunduğumuz veri merkezi ile kesintisiz, hızlı ve güvenli bir hale getiriyoruz. Bir taraftan mesleki eğitimin geleceğin mesleklerine uyumlanmasına destek oluyor bir taraftan Maarif Okulları ile Kuzey Kıbrıs'ta uluslararası standartlarda yerli-milli eğitim sunuyoruz. Gençlik ve Spor Bakanlığımız Türkiye'de gençlerimiz için ne yapıyorsa aynı şekilde Kıbrıs Türkü gençlerimizin, sporcularımızın da yanında olmak için harekete geçmiş durumda. Yine coğrafi bilgi sistemleri ve nirengi ağı projeleriyle şehir planlama, tapu, kadastro ve kentsel dönüşüm gibi alanlarda hız ve güveni artırıyoruz. Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğümüzle yapılan iş birliği ile KKTC kimlik kartlarının ve pasaportlarının yenilenmesinin yanı sıra Kuzey Kıbrıs'a gelen ziyaretçilerin son teknolojiye sahip pasaport kontrol cihazlarından geçmesi için destek veriyoruz."
Oktay, bunların yanı sıra İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolü kapsamında, Hayvancı ve Çiftçilere Destek Programı, Kıb-Tek Akaryakıt Alımına Navlun Destek Programı, Engelli ve Sosyal Yardım Alan Bireylere Ek Destek; Tarım, Turizm, Sanayi ve Küçük Esnaf ve Zanaatkarlara Yönelik Kısmi Hibe Programı ve girişimcilik destekleri ile Türkiye'nin KKTC'de her alanda ilerlemeyi perçinlediğini söyledi.
Yerele verdikleri desteklerle yerelden kalkınmaya da güçlü desteklerini sürdüreceklerine dikkati çeken Oktay, "2022 İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması'nı 14 Nisan 2022 tarihinde imzaladık. Yıl sonuna kadar KKTC'ye 4 milyar 250 milyon lira kaynak aktarmayı öngörmüştük. Buna ilaveten 2,5 milyar lira tutarında bir ek anlaşma yapma ihtiyacı doğdu. Sosyal yardımlar için 49 milyon lira, tarım alanında 122 milyon lira, ulaştırma alanında 19 milyon lira ve gençlik-spor yatırımları için 6 milyon lira aktarıyoruz, hayırlı olsun." ifadelerini kullandı.
Oktay, Kıbrıs Türkü'nün milli iradesini yansıtan Cumhurbaşkanlığı makamına yakışır sembol bir eser olacak Cumhurbaşkanlığı, Meclis Yerleşkesi ve Millet Bahçesi projesine başlandığını aktararak, Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinin Kıbrıs Türk Devleti'nin geleceğe vurulan mührünün ve varlığının simgesi olduğunu kaydetti.
Bu projenin hayata geçmesini zorlaştırmaya çalışanların karşısında KKTC ve Türkiye Cumhuriyeti'ni bulacağının altını çizen Oktay, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti iş birliğinin köklü kardeşliğin ve gönül birlikteliğinin üzerinde yükseldiğini, günü kurtarmanın değil, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin uzun vadede sürdürülebilir bir ekonomik yapıya kavuşturma hedefiyle ilerlediğini anlattı.
Oktay, Türkiye'nin KKTC ile yoldaşlığının, garantörlüğünün siyaset üstü, kurumsallaşmış bir yapıda bulunduğunu belirterek, KKTC'nin dört bir tarafının Türkiye'nin her şartta sağladığı desteklerin somut nişaneleriyle dolu olduğunu, bir proje bitmeden yenisini başlattıklarını, Kıbrıs Türkü'nün bugünü ve geleceği için fikir birliği içinde çalıştıklarını dile getirdi.
Ulaştırmanın turizmi, su temininin tarımı, mesleki eğitimin üretim ve sanayiyi, dijitalleşmenin dışa açılmayı desteklediğini ve Maraş açılımının oluşturduğu özgüven gibi, projelerin her birinin diğerini besleyen, güçlendiren bir yapıda olduğuna dikkati çeken Oktay, bu gidişatın sonunun KKTC için "Kızıl Elma", yani her alanda bağımsızlığını ispatlamış bir devlet olarak uluslararası arenada hak ettiği konumu alması olacağını kaydetti.
"KKTC'nin olmadığı bir Türk Devletleri Teşkilatı eksik kalacaktır"
Oktay, Türkiye'nin KKTC'nin egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüsünün tescili temelindeki çözüm vizyonunu başından itibaren kuvvetle desteklediğini dile getirerek, çözümün yolunun, ancak BM Güvenlik Konseyi'nin Kıbrıs Türk halkının müktesep haklarını tesciliyle açılabileceğini söyledi.
Ancak BM Güvenlik Konseyi'nin bir buçuk yıldır bu adımı atmadığını aktaran Oktay, sözlerine şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanı Sayın Tatar, Rum tarafına BM üzerinden yeni, gerçekçi ve pratik iş birliği önerileri sundu. Bu öneriler, hidrokarbon kaynakları, elektrik hatlarının entegre edilmesi, yenilenebilir enerji, su, düzensiz göç ve kara mayınlarının temizliği konularını içeren, hem Kıbrıs Türk hem de Kıbrıs Rum halklarının yararına olan hususlarda yapılmıştır. Çözümsüzlüğü huy edinmiş Rum tarafı ise herkesin yararına olduğu apaçık olan bu önerilere henüz yanıt vermiş değildir. Bu çözümsüzlük sarmalına inat Sayın Cumhurbaşkanımız, BM Genel Kurulunda tarihi bir çağrı yaparak, uluslararası toplumu KKTC'yi tanımaya davet etmiştir. Bizler de gerekli çalışmaları sıklaştırdık. Böylece, Kıbrıs Türkü'nün müktesep hakları, BM üyesi ülkelerin tanıması yoluyla tescil edilebilecektir. Bu çağrı Cumhurbaşkanlığımızın öncülüğünde tüm girişimlerimizde muhataplarımıza yinelenmektedir. Geçtiğimiz hafta Azerbaycan’da Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev ve Başbakan Esedov ile yaptığımız görüşmelerde de KKTC gündem maddelerimizden birisiydi. Vizyonumuz, adada iki ayrı devlet olduğu gerçeğine dayanmakta ve KKTC'nin tanınmasını hedeflemektedir. Kıbrıs, geçmişi ve geleceğiyle Türk dünyasının bir parçasıdır. KKTC'nin aile meclisimiz olarak gördüğümüz TDT'de (Türk Devletleri Teşkilatı) gözlemci üye olarak yer almasını tüm gücümüzle destekliyoruz. KKTC'nin olmadığı bir TDT eksik kalacaktır. Semerkant'taki Zirvede KKTC'ye gözlemci statüsü verileceğine inanıyoruz. KKTC’nin tanınması Kıbrıs meselesinin çözümü için olduğu kadar Doğu Akdeniz’in bir barış alanına dönüştürülebilmesi için de önem taşıyor."
Uluslararası toplumun ve üçüncü ülkelerin, adadaki gerçekleri, hangi tarafın çözüm isterken, hangisinin bundan kaçtığını görmesinin elzem olduğunu belirten Oktay, ABD'nin, Yunanistan'ın ve Kıbrıs konusunda yanlı tutum sergileyen AB ülkelerinin bölgede dengeleri ve barış ortamını bozmasına izin vermeyeceklerini söyledi.
Oktay, "Kıbrıs Türkü kardeşlerimizi hiçbir zaman Kıbrıs'a yalnızca Rum tarafından bakanların insafına bırakmayacağız." dedi.
Türkiye Yüzyılı'nın eşiğinde, KKTC'nin önünde de büyük fırsat pencereleri açılacağına inandığının ifade eden Oktay, karar alıcıların ve bürokrasinin üzerinde bu doğrultuda ciddi bir sorumluluk bulunduğunu, ihtiyaç duyulan hukuki düzenlemeler başta olmak üzere nerede ilerlemeyen bir süreç varsa tüm ilgililerin sorumluluk bilinciyle elini taşın altına koymasını ve ilerleme yönünde adım atmasını beklediklerini kaydetti.
Oktay, Kıbrıs Türkü'nün geleceğe güvenle bakarak, barış, huzur ve refah içinde yaşamaya devam etmesi için gerekeni yapmayı sürdüreceklerini belirterek, KKTC'de daha sağlam bir altyapı ve daha güçlü bir kalkınma ivmesinin kardeşlik bilinciyle ve azimle hareket edildiği sürece mümkün olduğuna yürekten inandığını dile getirdi.
Oktay, KKTC Kamu Veri Merkezi'nde incelemelerde bulundu
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı ve Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç'un da konuşma yaptığı törende, daha sonra açılış ve lansmanlar yapıldı.
Törende KKTC Kamu Veri Merkezi, Güzelyurt-Lefke ve Balalan-Yenierenköy yolu ile 90 kilometrelik köy yolu projelerinin açılışı kurdele kesimi ve canlı bağlantılar yoluyla gerçekleştirilirken, Türkiye'den KKTC'ye su temin projesinin önemli bir parçası olan Orta Mesarya Ovası'na su iletim hattının birinci kısmı ile 207 kilometrelik Depo Bağlantı Hattı Projesi'nin tanıtımı yapıldı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay başkanlığındaki heyet, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Başbakanı Ünal Üstel ile birlikte hizmete sokulan KKTC Kamu Veri Merkezi'nde incelemelerde bulundu ve bilgi aldı.
Muhabir: Harun Kutbe
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.